Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2014/485 Esas sayılı boşanma davası ile birlikte açılan edinilmiş mallardaki davacının katıma payının tespiti ile alacağının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ortak edinilmiş mal olan 34 XX 655 ve 34 XX 453 plakalı vasıtaların ve İskenderun Madenli 1119 parsel 46 nolu ile Antakya 1. Mıntıka/Cebrail Mahallesinde kain 8 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümlerin yarı oranındaki paylarının davacı adına tesciline, olmaz ise payların gerçek bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen Antakya 1. Mıntıka/Cebrail Mah....

Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında sadece boşanmaya ilişkin hüküm bölümü tanınmış, taşınmazın paylaşımı yönündeki kararın tanınmasına yönelik istek reddedilmiştir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 50/1 ve 59. maddeleri gereğince, hüküm mal paylaşımı yönünden Türk Mahkemesince tanınmadığından icra edilebilecek, kesin hüküm veya kesin delil oluşturabilecek nitelikte değildir. Bu ilkelerin mahkemece gözardı edilmesi olanağı yoktur. Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar Türk Mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur. ( MÖHUK. m. 57/1). Bundan ayrı "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak edilebilmesi yabancı ilamın temyiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK. m. 58/1)."...

    Bu itibarla davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, "zina sebebiyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

      Bunun üzerine mahkemece erkek tarafından açılan eldeki davanın, boşanma yönünden konusuz kaldığı belirlenerek esası hakkında karar verilmemiş, davalı kadın sadakatsiz davranışları nedeniyle tamamen kusurlu kabul edilerek davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Erkek tarafından açılan dava münhasıran özel boşanma nedeni olan zina hukuki nedenine dayalıdır. Davalı kadının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yeniden evlenmek maksadıyla yanında akrabalarının da bulunduğu ortamda başka bir erkekle görüşmüş olması kadının zina yaptığının kabulü için yeterli değildir. Hal böyle olunca, toplanan delillerden; davalı kadının zina eylemini gerçekleştirdiği kanıtlanamamıştır. Davacı erkek zina sebebiyle boşanma davası açmakta haklı olmadığına ve davalının kusurunun kanıtlanamadığına göre davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        nin erkekten ayrılmak istediği fakat erkek tarafından kabul edilmemesi ve erkek tarafından tehdit edilmesi üzerine davacı kadından yardım istediği, kadının bu birlikteliği 2014 yılının Aralık ayında bu şekilde öğrendiği ve 20.02.2015 tarihinde boşanma davasını açtığı yapılan yargılama ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Kadının zina eylemini 2014 Aralık ayında öğrendiği ve dava dilekçesini 20.02.2015 tarihinde verdiği anlaşıldığına göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeğin zina yaptığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekirken zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılan boşanma talebinin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davalının zina yönünden eylemlerinin üzerinden zaman geçmiş olması anlaşılmakla davacının TMK.m.161'e dayalı boşanma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının TMK.nun 166/1.maddesine dayalı boşanma isteminin incelenmesinde; davalı kocanın eylemlerinin evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yönelik olduğu taraf beyanları , dosyadaki tanık beyanları ve dosyaya sunulan diğer belge ve evraklardan anlaşılmıştır ve tarafların 166/1 maddesi uyarınca boşanmalına karar verilmiştir." Gerekçesi ile; "Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜ İLE, TMK 161. Maddesi yönünden boşanma talebinin REDDİNE, davanın 166/1 yönünden KABULÜ İLE, BOŞANMALARINA, Tarafların reşit olmayan müşterek çocukları T.C....

          Davalı erkek birleşen davasını zina özel boşanma sebebine dayalı olarak açmıştır. Usul hükümlerine uygun olarak davasında hukuki sebebi ıslah ederek zina, olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin kararında zina özel boşanma sebebiyle boşanma kararı verilmiş, gerekçede bu husus açıklanmıştır. Terditli talep olarak özel ve genel boşanma sebebine dayanıldığında özel boşanma sebebinden davanın kabulü halinde genel boşanma sebebinden yeniden karar verilmesi gerekmemektedir. Bu haliyle kadının, genel boşanma sebebinin birleşen dava yönünden değerlendirilmemesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Zina, evli bir erkeğin başka bir kadınla, evli bir kadının da başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunması veya ilişkide bulunmaya teşebbüs etmesidir....

          Aile Mahkemesi'nin 2015/289 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandığını, boşanma protokolünde tarafların birbirinden katılım alacağı, katkı payı alacağı ve mal paylaşımı talepleri olmadığını beyan ettiklerini, davacının protokol ve boşanma davasındaki beyanlardan haberdar olduğunu, davacının davayı kaybetme ihtimali olduğunu bildiği için kısmi dava açtığını ve harca esas değer olarak 10.000- TL değer gösterdiğini, tasfiye davasında hakimin davalının boşanma davasındaki beyanları nedeniyle tanık dinlemekten vazgeçtiğini ve dosyayı incelemeye aldığını, davacının kaybedeceğini bildiği davayı açtığını ve ısrarla takip ettiğini, bu nedenle azlin haklı olduğunu, azil haklı olduğundan ücret talep edilemeyeceğini ücret sözleşmesi muayyen bir bedeli içermediğinden geçersiz olduğunu, harcı ödenmiş dava değerinin 10.000- TL olduğunu, Avukatlık Kanunu 164....

          2017/ 1324 Esas- 2017/ 1282 Karar sayılı boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı kadın ve Davalı erkek tarafın maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini; 186. maddesi, eşlerin oturacakları konutu birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen davacı kadının, davalı erkekten daha ziyade kusurlu olmadığı, kadının kusursuz, erkeğin ise tam kusurlu olduğu ve zina eylemini gerçekleştirdiği, anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu