DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında çekişmeli boşanma davası olduğunu, tarafların evlilik birliği içerisinde 19.11.2019 tarihinde ......
Aile Mahkemesi'nin 2015/542 Esas ve 2017/121 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 31.03.2017 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıldan fazla sürenin geçtiği, feragat edilen ilk davadan sonra tarafların kısa süreli de olsa bir araya geldiği, dinlenen tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere; tarafların ikinci boşama davasından beri ayrı yaşamaya başladığı ve tarafların bir araya gelmediği, boşanmaya yol açan olaylarda boşanma davası açarak fiili ayrılığa sebep olan ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunan erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle boşanma davalarının kabulüne; kadın yararına 115.000,00 TL maddî, 115.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkeğin açtığı boşanma davasında geçimsizliğin bulunup bulunmadığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, erkek tarafından açılan eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılan boşanma davasının birleştirilerek karar verilmesinin gerekli olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminatlara hükmedilmemesinin kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) 50 inci ve 51 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince, davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilebilir....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; iddiaların ispatlandığını ileri sürerek reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Taraf vekilleri dosyaya 27.02.2024 tarihli, davacı vekili ise dosyaya ayrıca 04.03.2023 havale tarihli dilekçelerini sunarak tarafların dilekçe ekinde yer alan anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraf vekillerinin temyiz aşamasında dosyaya sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda davaya anlaşmalı boşanma davası olarak devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafça sunulan tercüme metninde tarafların boşanma tarihlerinin yanlış gösterildiğini, boşanma tarihlerinin 11.03.2020 olduğunu, yabancı mahkeme kararının çevirisinin kötü yapıldığını, Alman Mahkeme kararının kamu düzenine aykırılık içerdiğinden davanın reddi gerektiğini, boşanma davası görülmeden önce tarafların boşanma sözleşmesi imzaladıklarını, söz konusu sözleşmesinin sunulmadığını, eşi ve kendi avukatı tarafından kaldırıldığını sonrasında anladığını, müvekkilin avukatından sözleşme aslını istediğini, ancak avukatın bunu reddettiğini, müvekkile karşı sorumluluklarını ihlal ettiğini, buna ilişkin dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, iş bu davanın doğrudan boşanmaya ilişkin hususları etkileyeceğini, dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kamu düzenine aykırılık nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil tarafından eski avukatı aleyhine açılan dava sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep...
Katılan vekilinin temyiz istemi, tanık beyanları ile sanığın suçu işlediğinin sübut bulduğu, mahkeme tarafından boşanma davası gerekçe gösterilerek taraflar arasında husumet nedeni ile beraat kararı verilemeyeceğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Sanığın kızı ile katılan arasında boşanma davası olduğu, sanığın katılana yönelik "Sinkaf ol git." diyerek hakaret ettiği iddiası ile açılan davada, boşanma davası nedeniyle taraflar arasında husumet bulunduğu, katılanın annesi ve kızı olan tanıkların da olayda tarafsızlıklarından sözedilemeyeceği gerekçesi ile soyut iddia dışında kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil olmadığından beraat kararı verilmiştir. IV. GEREKÇE A....
Bu resim karesiyle birlikte verilen haberde: eşiyle boşanma aşamasında bulunan davacının, S.. A.. 'yla aşk yaşadığı, davacının aşk defterinin oldukça kabarık olduğu belirtilmiştir. Dosyada saptanan bulgulara göre, S.. A.. 'yla dans eden kişinin davacı olmadığı, davacı ile S.. A.. 'nun arasında aşk yaşanmadığı, haberin davacının eşinin beyanlarına dayanılarak yapıldığı, haber yapıldığı zaman davacı ile eşinin boşanma davalarının devam etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, haberin doğru olmadığı kabul edilmekle birlikte, haberin davacının eşinden alınan bilgilerle yapılması nedeniyle davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Anayasal güvence altında bulunan basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı BK. m.49 ve MK. M.24 hükümleri ile belirlenmiştir. Bu bağlamda haber verme hakkı; gerçeklik, kamu yararı, güncellik, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık temel kuralları ile sınırlıdır....
un anlatımları, davalının delil listesi ekinde sunduğu mesaj kayıtları ile fotoğraflar birlikte ele alındığında erkeğin evliliğin son dönemlerinde bu kapsamda erkeğin kadına nazaran daha ağır olduğu, ağır kusurlu olmasına rağmen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olarak davacının kendi ağır kusurunun varlığına karşın işbu boşanma davasını dercettiği, ancak bu haliyle açılan davanın reddinin gerektiği, kadının usulüne uygun açtığı karşı dava veya birleşen boşanma talepli davasının bulunmaması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının daha ağır kusuruna rağmen tarafların boşanmalarına hükmedilemeyeceği, daha hafif kusurlu davalının davacının açtığı boşanma davasına itiraz hakkı bulunduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakası talebi bulunmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın boşanma ile sonuçlanmaması ve cevap dilekçesi...
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında görülen boşanma davasının davalısı olduğunu, kendisinin de karşı boşanma davası açtığını, karşılıklı boşanma davasında tanıklık yapan G. Ç.'nin hileli davranışları ve telkinleri nedeni ile boşanma davasını takip etmediğini, haklarını ileri sürmekten kaçındığını, G. Ç.'nin yeğeni olan Z. E'nin yazılı olarak verdiği belge ile boşanma davasının davacısı ...'in tanığı G. Ç. ile ...'in arasında ilişki olduğunu belirttiğini, Z. E.'nin anlatımına göre ... ile tanık G....
Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasının halen derdest olduğunu, Konya'daki boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini ve mal rejimine dair davaların da birleştirilmesi gerektiğini beyan etmiş ise de bu yöndeki taleplerinin reddedildiği; mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir davanın esastan incelenip hüküm kurulabilmesi için boşanma davasının kabulle sonuçlanıp kararın kesinleşmesi gerektiği, boşanmaya hükmedilmemesi halinde, eşler arasındaki mevcut mal rejiminin halen devam edeceği ve tasfiyesinin istenemeyeceği, boşanma davası reddedilir ve bu karar kesinleşirse; mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın da esastan incelenmeden usulden reddedilmesi gerektiği, taraflar arasında yürüyen ve bu davaya dayanak yapılan boşanma davasının Düzce 2. Aile Mahkemesinin 11.02.2020 tarih ve 2018/606 Esas, 2020/103 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, kararın kesinleştiği, işbu davanın Düzce 2....