V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı erkek vekili; reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı kadın vekili; reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiş ise de temyiz inceleme tarihinde kadın 09.09.2023 tarihinde vefat etmiş, mirasçı Mert 08.01.2024 tarihinde, diğer mirasçı Berkay ise 10.11.2023 tarihinde davadan vazgeçtiklerine dair beyan dilekçesi sunmuşlardır. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında davalı-karşı davacı kadının ölümü nedeniyle boşanma davalarının konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamının 07.02.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların boşanma tarihinde mal tasfiyesini zaten gerçekleştirmiş olduğunu, hem boşanma protokolünde hem de mahkeme huzurunda sözlü beyanlarda davacının katılma payı talebinin olmayacağını açıkça ifade ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İstinaf Sebepleri Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; davalı hakkında boşanma davası açıldığını, boşanma davasının sonuçlandığını, fakat boşanma ile birlikte yürütülmekte olan mal paylaşımı dosyasının tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilen mal paylaşımı davasının devam ettiğini, davalı eşin son sözlerinde boşanmayı kabul ettiğini, ancak nafaka ve diğer tüm talepler yönünden davanın reddini talep ettiğini, bu nedenlerle Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/31 Esas sayılı dava dosyası sonuçlanıncaya kadar iş bu boşanma davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir C....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/309 Esas sayılı dosyası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanma davası açıldığını, boşanma kararının Samsun Bölge Adliye Mahkemesinde kaldırıldığını, tarafların açtıkları davaların boşanma yönünden ayrı ayrı reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin de boşanmayı istediğini, ancak verilen istinaf kararı nedeniyle gelinen aşamada boşanma şartlarının yasal olarak oluşmadığını, tarafların anlaşmalı boşanma yada kanunda belirtilen sürenin dolması şartı ile boşanma davası açabileceklerini, karşı davalarının konusunu geçici velâyetin değiştirilerek müvekkile verilmesi talebine ilişkin olduğunu, müvekkilinin Sinop Gençlik Spor İl Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, oturduğu evin iki oda bir salona sahip olduğunu, çocukların ayrı ayrı odalarının bulunduğunu , ortak çocukların kız çocuğu olmaları ve yaşlarının küçük olması nedeniyle anne sevgisine ilgi ve bakımına muhtaç olduklarını, bu nedenlerle asıl...
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki boşanma davasının, tarafların ayrıca açılan zinaya dayalı boşanma davası ile birlikte görülmesi gerektiğinden birleştirme kararı verilmesi için temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan eldeki evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ile zinaya dayalı olarak açılan boşanma davalarının birlikte görülmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi. 3....
Aile Mahkemesinin 2016/1000 Esas, 2018/949 Karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine boşanma davası açıldığı, davanın 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre açıldığı, ıslah edilmediği, 166 ncı maddesinin son fıkrasına göre karar verilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verildiği, kararın 11.04.2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 14.10.2019 tarihinde açıldığı, kesinleşen Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2010/149 Esas, 2010/553 Karar sayılı boşanma davasından sonra yasanın aradığı süre boyunca tarafların fiilen bir araya gelmedikleri iddia edilmesi karşısında davalı tarafından bir araya geldikleri ispat edilemediğinden koşulları oluşmakla davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
kısmen kabulü ile 15.000,00 TL'nin boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ödenmesine, davacı kadın için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir....
talep ve dava etmiştir. 3. ... kadın vekili 01.06.2023 tarihli duruşmada; boşanma talebinden vazgeçtiğini, boşanmak istemediğini, nafaka talebinin devam ettiğini beyan etmiştir....
olmadığı,terk sebebine dayalı açılmış bir dava da bulunmadığı, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin boşanma davasının reddine, kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden ölmesi sebebiyle konusuz kalan özel boşanma sebebi olan suç işleme sebebine dayalı boşanma davasında davacı kadın yönünden kusur belirlemesi yapılması mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesi, 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3....