Bu açıklamalar kapsamında elde ki davaya gelince; yerel mahkemece kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise; baldızına yapmış olduğu evlilik teklifi nedeniyle kusurlu olduğu kabul edilmiş, bu kusurlu davranış karşısında kadının eve dönmemekte haklı olduğu gerekçesiyle erkeğin terke dayalı karşı boşanma davası reddedilmiştir. Kadının davası ise; terk ihtarını tebliğ aldıktan sonra boşanma davası açtığı ve buradan hareketle kadının bu davranışının erkeğin kusurlu davranışlarına karşı hoşgörüyü çağrıştırdığı kabul edilerek boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin kararı temyizi üzerine Özel Dairece, erkeğin “baldızı Sema’ya evlenme teklif ettiği, eşine hakaret içeren mektup ve mesajlar yazdığı” gerekçesiyle kusurlu olduğu belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmıştır. 20....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2013 yılının Ağustos ayında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, davalının evliliklerinden 1 hafta sonra kendisi evde yokken tüm ziynet eşyalarını da alarak evi terk ettiğini, ardından Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde boşanma davası açtığını, Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/210 E-2015/237 K sayılı kararı ile boşanma davasının reddedildiğini, söz konusu kararın 01/11/2017 tarihinde kesinleştiğini, davalının evi terk ettiğinden ve davanın reddedildiğinden bu yana davalı ile bir araya gelmediklerini ve evliliklerinin de fiilen bittiğini, bir araya gelme ihtimallerinin olmadığını belirterek; davanın kabulüne davalı ile boşanmalarına, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacının daha önce açıp feragat ettiği davadan sonra davalının kusuruna ilişkin yeni bir olayı ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, tarafların 29.10.2009 tarihinde evlendikleri, 10.03.2014 doğumlu bir çocuklarının olduğu, Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2016/460 Esas, 2016/1028 Karar sayılı dosyasında davacı kadın tarafından 06.06.2016 tarihinde boşanma davası açıldığı, 12.12.2016 tarihinde feragat etmesi nedeniyle 13.12.2016 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 22.02.2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacı taraf daha önce davalı aleyhine açtığı boşanma davasından 12.12.2016 tarihinde feragat etmiş, daha sonra derdest davayı 14.04.2017 tarihinde açmış olmakla 12.12.2016 tarihine kadar davalıya atfettiği tüm kusurları affetmiştir....
Karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf başvuruları yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için öncelikli şart davalı eşTürk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması halinde terk edilen eşin, boşanma davası açabileceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda; davacı - karşı davalı erkek 18/04/2019 tarihinde ihtar isteminde bulunmuş, ihtar davalı - karşı davacı kadına 02/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı - karşı davalı erkek tarafından 24/07/2019 tarihinde boşanma davası açılmıştır....
KARŞI OY YAZISI Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş terk etmiş sayılır. Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmüne göre sadece terk edilen eş boşanma davası açabilir. O halde davacının dava hakkı yoktur....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18.04.1964 tarihinde evlendiklerini, 3 çocuklarının bulunduğunu, kendisinin Sungurlu Adliyesinde 26 yıl 7 ay mübaşir olarak görev yaptığını, daha sonra emekli olduğunu, görev süresi içerisinde eşinin ev hanımı olması nedeniyle aldığı aylık maaşlarla müşterek evliliklerinden olma 3 çocuğunu yetiştirdiğini, 1989 yılında emekle olduktan sonra oğlunun yaşamış olduğu maddi sıkıntılardan dolayı inşaatlarda bir süre amelilik yaparak oğlunun borçlarını ödediğini, kızı Dürüye'nin eşinden ayrılması nedeniyle yanına geldiğini, hasta ve yaşlı olmasına rağmen ilgilenmek zorunda kaldığını, kendisinin müşterek çocukları için yaptığı fedakarlıklara karşı eşinin kendisini küçük düşürücü, aşağılayıcı davranışlar içerisine girdiğini, eşinin müşterek ikametgahların terk ederek kızları Dürüye...
Buna göre davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, ispat yükü altındadır. Davacı taraf, iddiasını ispat için, taraflar arasında görülen boşanma davalarına delil olarak dayanmıştır.... Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde görülen ... sayılı ve 26.09.2009 kesinleşme tarihli boşanma kararı incelendiğinde; davacı kocanın şiddetli geçimsizlik nedeni ile açtığı boşanma davası reddedilmiştir. Bu davanın kesinleşmesinden sonra davacı koca tarafından fiili ayrılık nedeniyle açılan boşanma davası sonucu, Afyonkarahisar Aile Mahkemesi'nin ... Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davacı kocanın davalı kadına yönelik olarak fiziki şiddet uyguladığı, müşterek evden kovduğu, davacının kusurlu olduğu, davalı kadına atfedilecek bir kusurun ispat edilemediği tespit edilmiş, hüküm derecaattan geçerek kesinleşmiştir. ./.....
DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının evli olduklarını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2013/405 esas 2014/263 karar sayılı boşanma davasının açıldığını, tarafların anlaşıp barışmaları nedeniyle müvekkili tarafından davadan feragat ettiği, bu kararın kesinleştiğini, davadan sonra davalının eve dönmediğini, SAmsun 2.Aile Mahkemesinin 2014/616 esas 2015/565 karar sayılı dosya ile tedbir nafakası davası açtığını, davalı lehine aylık 275 TL nafakaya hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/90284 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu , halen derdest olduğunu, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2018/863 D.iş esas 863 karar sayılı dosyası ile davalıya terk ihtarında bulunulduğunu, terk ihtarına davalının cevap verdiğini, ancak evde dönmediğini belirterek tarafların boşanmalarına...
DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının evli olduklarını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2013/405 esas 2014/263 karar sayılı boşanma davasının açıldığını, tarafların anlaşıp barışmaları nedeniyle müvekkili tarafından davadan feragat ettiği, bu kararın kesinleştiğini, davadan sonra davalının eve dönmediğini, SAmsun 2.Aile Mahkemesinin 2014/616 esas 2015/565 karar sayılı dosya ile tedbir nafakası davası açtığını, davalı lehine aylık 275 TL nafakaya hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/90284 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu , halen derdest olduğunu, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2018/863 D.iş esas 863 karar sayılı dosyası ile davalıya terk ihtarında bulunulduğunu, terk ihtarına davalının cevap verdiğini, ancak evde dönmediğini belirterek tarafların boşanmalarına...
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 2016/17490 ESAS 2018/5662 KARAR sayılı ilamında da işaret edildiği üzre Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Başka bir ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK.m.166/1) sebebine hem de terke (TMK m .164) dayandığı için ayrıca terke dayalı olarak dava açılması nedeni ile samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası bakımından ise; davacının davalı kadına gönderdiği terk ihtarı davalı eşin ihtar talep tarihinden önceki kusurlu davranışlarının affedilip, en azından hoşgörüyle karşılandığına ve bu nedenle yeniden birlikte yaşama isteğine ilişkin bir irade açıklaması niteliğindedir....