Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat, nafaka ve hüküm altına alınan ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı tarafından açılan karşı boşanma davası, hem "terk" hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanmakta olup, bu iki sebebin aynı davada ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına, kaldı ki terk sebebine dayanan boşanma isteğinin reddine mutedair kararın, ihtar kararının tebliğinden itibaren iki ay beklenmeden 22.03.2013 tarihinde dava açılmış olması sebebiyle sonucu bakımından da doğru olmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle ilgili...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; geçimsizliğe neden olan olaylarda eşini annesiyle yeme içmenin birlikte yapıldığı ortak yaşam alanında yaşamak durumunda bırakarak annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalan, eşinin yaptığı ev işlerini beğenmeyerek '' temiz değilsin'' diyen ve eşine annesinin yanında bağırdığı anlaşılan davalı-davacı kocanın tam kusurlu olduğu, davacı- davalı kadına atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı, davalı-davacı koca tarafından terk sebebine dayalı olarak açılan birleşen boşanma davası yönünden yapılan değerlendirmede, terk sebebine dayanan boşanma davasının asıl dava tarihinden sonra 17/01/2019 tarihinde açıldığı, ihtar talebinin 13/07/2018 olduğu, eve dön ihtarının usule uygun biçimde T1 a 24/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kadının ihtar tarihinden önce 28/12/2017 tarihinde asıl dava dosyasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanma davasını açtığı, bu boşanma davası derdest...

    Erkeğin terditli olarak boşanma davası açtığı, ihtarlardan önceki döneme ait davacı-davalı kadının kusurlarının davalı-davacı erkek tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, davacı-davalı kadının ihtardan sonra gerçekleşen başkaca bir kusurunun varlığının da ispatlanamadığı nazara alındığında erkeğin davasının reddi gerekir. Ne var ki, davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında tutulmak suretiyle kesinleşmiş; davalı-davacı erkeğin boşanma davasında, boşanma isteminin konusu kalmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki boşanma davası, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı, 2.9.2010 tarihli cevap dilekçesiyle "evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle" açtığı karşı boşanma davasını, 22.4.2011 tarihinde ıslah etmiş, ıslahla hukuki sebebi değiştirerek boşanma talebini "terk" (TMK.m.164) sebebine dayandırmıştır....

        sayıldığı; O halde, tarafların boşanma davalarının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı ise de, davacı-davalı kocanın boşanma hükmü istinaf edilmediğinden bu husus kararın kaldırılması nedeni yapılmamış, yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir....

        Bu açıklamalar kapsamında elde ki davaya gelince; yerel mahkemece kadın eşin kusursuz, erkek eşin ise; baldızına yapmış olduğu evlilik teklifi nedeniyle kusurlu olduğu kabul edilmiş, bu kusurlu davranış karşısında kadının eve dönmemekte haklı olduğu gerekçesiyle erkeğin terke dayalı karşı boşanma davası reddedilmiştir. Kadının davası ise; terk ihtarını tebliğ aldıktan sonra boşanma davası açtığı ve buradan hareketle kadının bu davranışının erkeğin kusurlu davranışlarına karşı hoşgörüyü çağrıştırdığı kabul edilerek boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekilinin kararı temyizi üzerine Özel Dairece, erkeğin “baldızı Sema’ya evlenme teklif ettiği, eşine hakaret içeren mektup ve mesajlar yazdığı” gerekçesiyle kusurlu olduğu belirtilerek kararın bozulduğu anlaşılmıştır. 20....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2013 yılının Ağustos ayında evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığını, davalının evliliklerinden 1 hafta sonra kendisi evde yokken tüm ziynet eşyalarını da alarak evi terk ettiğini, ardından Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde boşanma davası açtığını, Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/210 E-2015/237 K sayılı kararı ile boşanma davasının reddedildiğini, söz konusu kararın 01/11/2017 tarihinde kesinleştiğini, davalının evi terk ettiğinden ve davanın reddedildiğinden bu yana davalı ile bir araya gelmediklerini ve evliliklerinin de fiilen bittiğini, bir araya gelme ihtimallerinin olmadığını belirterek; davanın kabulüne davalı ile boşanmalarına, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          KARŞI OY YAZISI Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş terk etmiş sayılır. Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmüne göre sadece terk edilen eş boşanma davası açabilir. O halde davacının dava hakkı yoktur....

            Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacının daha önce açıp feragat ettiği davadan sonra davalının kusuruna ilişkin yeni bir olayı ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, tarafların 29.10.2009 tarihinde evlendikleri, 10.03.2014 doğumlu bir çocuklarının olduğu, Kocaeli 3. Aile Mahkemesinin 2016/460 Esas, 2016/1028 Karar sayılı dosyasında davacı kadın tarafından 06.06.2016 tarihinde boşanma davası açıldığı, 12.12.2016 tarihinde feragat etmesi nedeniyle 13.12.2016 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 22.02.2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Davacı taraf daha önce davalı aleyhine açtığı boşanma davasından 12.12.2016 tarihinde feragat etmiş, daha sonra derdest davayı 14.04.2017 tarihinde açmış olmakla 12.12.2016 tarihine kadar davalıya atfettiği tüm kusurları affetmiştir....

            DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18.04.1964 tarihinde evlendiklerini, 3 çocuklarının bulunduğunu, kendisinin Sungurlu Adliyesinde 26 yıl 7 ay mübaşir olarak görev yaptığını, daha sonra emekli olduğunu, görev süresi içerisinde eşinin ev hanımı olması nedeniyle aldığı aylık maaşlarla müşterek evliliklerinden olma 3 çocuğunu yetiştirdiğini, 1989 yılında emekle olduktan sonra oğlunun yaşamış olduğu maddi sıkıntılardan dolayı inşaatlarda bir süre amelilik yaparak oğlunun borçlarını ödediğini, kızı Dürüye'nin eşinden ayrılması nedeniyle yanına geldiğini, hasta ve yaşlı olmasına rağmen ilgilenmek zorunda kaldığını, kendisinin müşterek çocukları için yaptığı fedakarlıklara karşı eşinin kendisini küçük düşürücü, aşağılayıcı davranışlar içerisine girdiğini, eşinin müşterek ikametgahların terk ederek kızları Dürüye...

            UYAP Entegrasyonu