CEVAP Davalı erkek cevap dilekçesinde; boşanma davasını kabul etmediğini, evi terk ettiği iddiasının gerçek olmadığını, eşinin kendisini evden kovduğunu, ortak çocuklarının telefonundan " baban evden gitsin, niçin eve geliyor, evden gitmez ise polis çağırırım" şeklinde söylemesi üzerine köydeki evine geçtiğini, nafaka ve tazminat istenmesinin hatalı olduğunu, kredi ve elden borçlarının olduğunu, maddî durumunun kötü olması nedeniyle talep edilen nafaka ve tazminatları ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davalı kadının evi terk edip birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davranarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, davacı erkek tarafından terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının bulunmadığı, bu nedenle terk vakıasının kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak yapılan yargılama, toplanan deliller ve özellikle dinlenen tanık ... A.'...
Davalı istinaf dilekçesinde davacı kadının evlilik birliğinin sona ermesinde daha ağır kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de; davalı erkeğin 10.04.2018 tarihinde davacı kadına terk ihtarnamesi gönderdiği anlaşılmaktadır. Davalı erkek, terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörü ile karşılanmış olaylar da TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Davalı terk ihtarı çektiği tarihten sonrası için de davacı kadının kusurlu davranışını ispat edememiştir....
DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının evli olduklarını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2013/405 esas 2014/263 karar sayılı boşanma davasının açıldığını, tarafların anlaşıp barışmaları nedeniyle müvekkili tarafından davadan feragat ettiği, bu kararın kesinleştiğini, davadan sonra davalının eve dönmediğini, SAmsun 2.Aile Mahkemesinin 2014/616 esas 2015/565 karar sayılı dosya ile tedbir nafakası davası açtığını, davalı lehine aylık 275 TL nafakaya hükmedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2016/90284 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, halen derdest olduğunu, Samsun 1.Aile Mahkemesinin 2018/863 D.iş esas 863 karar sayılı dosyası ile davalıya terk ihtarında bulunulduğunu, terk ihtarına davalının cevap verdiğini, ancak evde dönmediğini belirterek...
Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesince, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, tazminat, nafaka hususlarında talep bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalı vekilinin 23/09/2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. UYAP üzerinden yapılan kontrol neticesinde; davacı T1 davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru tarihinden sonra 11/02/2022 tarihinde öldüğü, istinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle eldeki davada, evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davasının konusunun kalmadığı anlaşılmıştır. TMK'nın 181. maddesinin (2.) fıkrası, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde ölen eşin mirasçılarına, diğer eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek arafından açılan dava, Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde düzenlenen terk hukuksal sebebine dayalıdır. Davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmadığı gibi, usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. (HMK m. 26/1). Ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından kendi boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki süresi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesinde yer alan " terk" sebebine dayanan birleştirilen boşanma davasının, terk tarihinden itibaren dört ay geçmeden ihtar talebinde bulunulmuş olması karşısında, ihtar hukuki sonuç doğurmayacağından reddinin bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmasına göre davalı-davacı (koca)'nın bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; boşanma, velayet ve kişisel ilişki konusunda hükümler kesinleşmiş olduğundan bu talepler hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, davacı lehine 20.000,00'er TL maddi-manevi tazminat ile aylık 400,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; terk ihtarı, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK.nın 164. Maddesi gereğince terk nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi tarafından tarafların TMK.nın 164....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin terk nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında ihtarın samimi olup olmadığı, terk nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki sebebine dayalı (TMK m. 164) boşanma davasıdır. Davalı kadına ihtar kararı 25.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı ihtara cevap vermemiş, dava 08.10.2015 tarihinde açılmış, davalı davaya süresinde cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve terk ihtarında samimi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı davaya süresinde cevap vermemiş olmakla dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılır (HMK m. 128). Davalı kadının davacı erkek tarafından “başıma silah dayadı,bıçaklamaya yeltendi” vakıasını ileri sürmesi ve bu savunmasının hükme esas alınması mümkün değildir....