Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu şartlar altında davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kadının boşanma davasının reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen davacı-davalı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.07.2015(Çrş.)...

    Daha sonra davalı erkek 04.04.2018 tarihli bir dilekçe vermiş ortak çocuğun annesi tarafından alınmadığını, konunun savcılığa intikal ettiği, ortak çocuğun 7 aydır yanında kaldığını ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Tarafların beyanları değerlendirilip sonucu uyarınca yeniden bir karar verilmek üzere hükmün ortak çocuğun velayetine ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesi uyarınca boşandıkları, boşanma kararının 06.06.2012 tarihinde kesinleştiği, velayeti istenen ortak çocuk ...’nin 20.04.2010 doğumlu olduğu, karar tarihinde ortak çocuğun doğmaması nedeniyle velayete ilişkin bir düzenlemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, boşanma kararı verilmesinden sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 20.04.2010 tarihinde dünyaya gelen ortak çocuk ...’nin velayetinin kendisine verilmesini istemektedir O halde dava, ortak çocuk ...’nin velayetinin düzenlenmesi davasıdır.Velayetin düzenlenmesi davasında asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece çocuğun üstün yararı doğrultusunda velayetin davacı annede bırakılmasına karar verilmesi doğru ise de, kararın gerekçe kısmında davanın, velayetin değiştirilmesi davası olduğunun yazılması ve hükümde velayetin davalı babada olduğunun belirtilmesi doğru olmamıştır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı kadın vekili yasal süresinde sunduğu 06.09.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yüklenen kusurun ispatlanamadığını, tanık ifadesinde geçen olaylardan sonra birliğin devam ettiğini, ortak çocukla baba arasında yaz ayı için kurulan kişisel ilişkinin ortak çocuğun altı yaşını doldurduktan sonra uygulanmasına karar verilmesi gerektiğini, ortak çocuğun altı yaşına kadar yaz aylarında baba yanında sadece bir hafta kalabileceğini, hükmedilen nafakanın yeterli olmadığını, ortak çocuğun kreşe başlayacağını belirtmiş talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Karşılıklı davalar; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemine ilişkindir....

        DAVA 1.Davacı-karşı davalı kadın asıl dava ve asıl davada cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkek ile aralarında geçimsizlik bulunduğunu, sürekli olarak tartıştıklarını ve anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verilmesi talep ve dava edilmişse de yargılama sırasında tarafların anlaşmaları boşanma konusunda anlaşamamaları sebebiyle davaya 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmiş ve kadın tarafından tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00...

          Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın bozma sonrası yapılan yargılamada kesinleşen kadının ziynet alacağı davası hakkında yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece bozma öncesi verilen 19.02.2015 tarihli ilk hükümde kadın ve yanında bulunan ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 200,00'er TL tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından her iki boşanma davasına, kadın tarafından ise karşı dava yönünden lehine vekalet ücreti verilmemesine yönelik olarak temyiz edilmiş, bozma sonrası verilen ikinci kararda; kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 275,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1619 KARAR NO : 2021/1608 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/23 2021/91 DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Dava Dilekçesinde özetle; Davalı ile 1971 yılında resmen evlendiklerini, Davalı aleyhine Sarıoğlan Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/248 Esas sayılı dosyası ile tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu açılan boşanma Davasının 2017/22 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, red kararının kesinleşmesinden bu...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1619 KARAR NO : 2021/1608 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : 2021/23 2021/91 DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Dava Dilekçesinde özetle; Davalı ile 1971 yılında resmen evlendiklerini, Davalı aleyhine Sarıoğlan Aile Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/248 Esas sayılı dosyası ile tarafından boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu açılan boşanma Davasının 2017/22 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, red kararının kesinleşmesinden bu...

            ve kişisel ilişki düzenlemesinin aile ve şahsın hukukuna bu arada çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden ara dönemde mağduriyet oluşmaması için boşanma kararı kesinleşinceye kadar DEVAMINA, boşanma kararı kesinleştikten sonra, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Duruşma aşamasında kadın yararına takdir edilen aylık 250- TL, ortak çocuk yararına takdir edilen aylık 150- TL tedbir nafakasının 10/09/2020 tarihi itibariyle kadın yararına aylık 300- TL'ye, ortak çocuk yararına aylık 200- TL'ye ÇIKARTILMASINA, boşanma karar kesinleşinceye kadar tedbir, boşanma kesinleştikten sonra çocuk için iştirak, kadın için yoksulluk nafakası olarak kocadan alınmasına ve kadına ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Kadının, manevi (TMK m.174/2) tazminat talebenin, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşıldığından REDDİNE, Kadının maddi tazminat talebinin KISMEN...

            Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından, boşanma davasının reddi ile kusur belirlemesi yönünden, davalı erkek vekili tarafından ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi, davacı kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu