Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı ... kadın tarafından açılan boşanma davasında, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocuk ve davalı ... kadın yararına hüküm altına alınan nafaka ve davalı ... kadın lehine hükmedilen maddî tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır. 2....

    Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, her iki tarafın istinaf talebinin kararın gerekçesiz olması nedeni ile usulden kabulüne, kabul edilen istinaf sebebine göre de, davalı-davacı kadının boşanma davası istinaf edilmeyip kesinleştiğinden bu yön hariç, her iki tarafın diğer istinaf talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının münhasıran bu sebeple kaldırılmasına ve davanın yeniden görülerek gerekçe içerir bir karar verilmek üzere kararı verilen mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de; ortak çocuk 2008 d.lu Nesibe artık idrak çağına geldiğinden ve velayeti nizalı olduğundan velayetinin düzenlemesi konusunda yeniden SİR raporu aldırılmaması ve velayet konusunda resen dinlenilmemesi, ayrıca velayeti ayrı ayrı anne-babaya verilen ortak çocuklar için ebeveynlere çocuklar reşit oluncaya kadar hesap yükümlülüğü yüklenmemesi ve bunun hüküm fıkrasında gösterilmemesi hatalı olmuştur....

    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18.04.2022 tarih ve 2021/685 Esas, 2022/608 Karar sayılı kararı ile; kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun tespitiyle gerekçenin bu şekilde düzeltilmesine, erkek tarafından açılan boşanma davasının, kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleştiği de dikkate alındığında tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına; ortak çocuk ... yararına aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına; kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının kira gelirleri ve taşınmazlarının bedelleri dikkate...

      Dava, TMK'nın 166/4. maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi; “Boşanma sebeplerinin herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince boşanma kararı verilebilmesi için ilk koşul, reddedilen bir boşanma davasının bulunmasıdır. Bu davalarda reddedilip kesinleşen ve boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan bir davaya dayanılabilir. Ret kararının kesinleşmiş olması dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır....

      Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesinde yazılı “eylemli ayrılık sebebine” dayanan boşanma davalarında, boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumunun bir önemi bulunmamaktadır. Burada; TMK’nın boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması boşanma kararı verilebilmesi için yeterlidir. Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davalarında kusur belirlemesi boşanmanın eki niteliğindeki istekler yönünden önem taşımaktadır. 15. Boşanma nedeniyle hükmedilecek maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında TMK’nın 174. maddesi "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir....

        Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilin evlilik birliği süresince herhangi bir kusuru olmadığı, ayrıca müvekkilim şuan ortak kız Sena ile yeniden bir yaşam kurmaya çalıştığı, maddi anlamda fazlasıyla sıkıntı yaşadığı, davacı tarafın hiçbir gelirinin olmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığı, kozmetik firmalarında ürünlerinin satış danışmanlığını yaptığı gerekçeleri ile kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır. 2....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocukla kişisel ilişki kurulması davası yönünden, ortak çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesinde herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde, kişisel ilişki tesisine, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenli birleşen boşanma davasında ise davacının ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kök ailesine maddî olarak destekte bulunduğu, sürekli borçlandığı, evlilik birliğinin devamında taraflar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı davacı kadının evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Türk Medeni Kanununun 170.-172. maddeleri gereğince tarafların 2 yıl müddetle ayrılıklarına hükmetmiştir. Anayasanın 141/3.maddesi gereğince "mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır" Medeni Kanunun 170/3. maddesine göre "dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir." Bu durumda, davacımutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, hakim barışma olasılığını gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; nafakalar, maddi tazminatın miktarı ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İlk derece mahkemesince; davalı kadına “davacı erkeğin annesini yaraladığı ve ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği” vakıaları kusur olarak yüklenilerek tam kusurlu kabul edilmiş, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın yararına...

                velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 550,00 TL tedbir nafakası, 550,00 TL iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu