Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeği beğenmediğini söyleyerek ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....

    bendi uyarınca bu hususta yeniden hüküm kurulmasına, davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının iştirak nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulüne, tarafların ortak çocukları 2005 doğumlu ......

      nun velâyetinin davalı annesine verildiğini, ortak çocuk ile arasında yatılı olmamak şartı ile kişisel ilişki tesisi edildiğini, boşanma kararının üzerinden bir yıl geçtiğini, boşanma davasının karar tarihinde dört buçuk yaşında olan çocuğunun şu anda beş buçuk yaşında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarını kendi karşılayabilecek yaşa geldiğini, ortak çocuk ile baba arasında güçlü duygusal bir bağ olduğunu, ortak çocuğun da kendisi ile yatılı olarak kalmak istediğini, boşanma karar tarihinde pandeminin yoğun olmasından dolayı çocuğunun sağlığını düşündüğü için, karar ilamında yazılı olan kişisel ilişki günlerini ... gösterdiğini, günün koşullarına göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini, davalı kadının ortak çocukla yasal görüşme günlerinde bile engel çıkarttığını ileri sürerek her ayın 1. ve 3....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı (kadın)'ın birlik görevlerini yerine getirmediği, müşterek çocuğa kötü davrandığı ve kocası için "öküz" dediği, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Kadının gerçekleşen bu eylemleri karşısında koca da boşanma davası açmakta haklıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri ile nafaka miktarı yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayet, kişisel ilişki, lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı ve diğer taraf lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (...)in, davacı-davalı (...)ye şiddet uyguladığı yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı kadın da boşanma davası açmakta haklıdır....

            Karar tarihinden sonra davacı kadın ortak çocuk sütten kesilinceye kadar kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını talep etmiş, mahkemece talep kabul olunarak 04.07.2014 tarihli ek karar ile kişisel ilişkiyi davacının talebi gibi düzenlenmiş, daha sonra davalı erkek ortak çocuğun sütten kesildiğini, bu nedenle kişisel ilişkinin nihai karardaki gibi olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, eski hale dönmesi için talepte bulunmuş, mahkemece bu talepte 30.06.2015 tarihli ek kararda belirtildiği gibi kabul edilmiş, bunun üzerine davacı kadın tarafından işbu ek karar temyize getirilmiştir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, resen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınması ve yeniden bir hüküm kurulması mümkün değildir. Hakim, verdiği ( tefhim ettiği ) hüküm ile bağlıdır, sonradan hükmün yanlış olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ve erkeğin boşanma davalarında verilen boşanma hükümlerine karşı istinaf başvurusu olmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği, kadının 11.01.2021 tarihli duruşmada "ben boşanma istemiyorum....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine...

                  Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, dava açıldığı tarihte ortak çocuk Arda’nın baba yanında bulunduğu, davalı annenin dershanede öğretmen olarak çalışırken, yargılama sırasında memur sıfatıyla öğretmen olarak Batman iline atandığı, aylık 2.638,00 TL gelirinin bulunduğu ve gelirinin düzenli ve sürekli olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte ortak çocuğun baba yanında bulunduğu ve annenin de düzenli ve sürekli bir geliri bulunduğuna göre mahkemece ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki ilk incelemede bu yön gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemiz ilamının tedbir nafakasının bozulmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden de onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                    Boşanma davalarında, ergin olmayan ortak çocuklar için kararlaştırılan nafakalar boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ise iştirak nafakası niteliğindedir. Oysa, mahkemece ilk hükümle ortak çocuk ... lehine hükmedilen 1.500,00 TL tedbir nafakası temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, bozma sonrası verilecek hükümle, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra başlamak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakasını da kapsayacak şekilde "Dava tarihinden itibaren iştirak nafakasına” hükmedilmesi doğru değildir. O halde mahkemece yapılacak iş ortak çocuk yararına daha evvel verilen tedbir nafakası hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek olup, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu