Aile Mahkemesi'nin 2017/73 Esas 2017/542 Karar sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma davası görüldüğü, davalı-davacı erkeğin eşinden özür dilemesi sonucu tarafların karşılıklı olarak davalarından feragat ettikleri, bir süre sonra kadının, erkeğin başka bayanlar ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını görmesi nedeni ile aralarında taştışma çıktığı ve karşılıklı itişip kakıştıkları ve o günden sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, davalı-davacı erkeğin başka kadınlarla gayrımeşru ilişki yaşadığı, eşini aldatarak eşine duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin kusurlu davranışlarının tanın anlatımları, cd ve fotoğraflarla ispatlandığı belirtilerek erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına...
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir (TMK m. 166/4). Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesine dayalı olarak açılan davada boşanmaya karar verilebilmesi için; davacı tarafın, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilip bu kararın kesinleştiğini ve bu kesinleşme tarihinden başlayarak üç yıl geçmesi halinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğunu kanıtlaması gerekli ve yeterli olup; davalının kusurunun kanıtlanması gerekmez. Tarafların kusur durumu; boşanma kararı için değil; boşanmanın fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talepleri bakımından değer taşır....
Aile Mahkemesinin 2012/856 esas, 2014/179 karar sayılı dosyası ile boşanma davasının reddedilmesinden sonra tarafların bîr araya gelerek ortak hayatı sürdürdükleri ve 4721 sayılı TMK'nın 166/4 maddesinde belirtilen şartların oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de; 4721 sayılı TMK'nın 166/4 maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmünü haizdir. Davalı kadın cevap dilekçesinde bu geçen süre zarfında ortak günlerde ortak çocuklarla birlikte eşinin ve kendisinin bîr araya geldiklerini İleri sürmüştür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2019/337 ESAS, 2020/1136 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; Tarafların 1986 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, tarafların fikren ve ruhen anlaşmadıklarını, davalının kıskanç biri olduğunu, müvekkilin İstanbul 12....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2019/337 ESAS, 2020/1136 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; Tarafların 1986 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, tarafların fikren ve ruhen anlaşmadıklarını, davalının kıskanç biri olduğunu, müvekkilin İstanbul 12....
TERK NEDENİYLE BOŞANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 164 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 185 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 195 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar ortak konutu ayrı ayrı terk etmişler, davet edilen konut birlikte seçilmemiştir. Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için öncelikli şart davalı eşin haklı bir sebep olmadan en az dört aydan beri evlilik birliği dışında kalmasıdır. Tarafların birlikte seçtikleri (TMK. md. 186) veya Türk Medeni Kanunu'nun 188. maddesi şartlarının oluşması sebebiyle eşlerden birinin seçtiği, ya da hakim tarafından belirlenen (TMK. 195) hallerine uygun, oturmaya elverişli, bağımsız bir evleri yoksa, birlik dışında bulunan eşin bu davranışı haklı sebebe dayanır....
Bozmaya uyulmakla her iki boşanma davasındaki boşanma talepleri hakkında yeniden hüküm kurularak tarafların karşılıklı davaların kabulüyle tarafların boşanmalarına, boşanmanın ferilerine ve kadının boşanma davasındaki vekalet ücreti ve bozma öncesi yargılama giderleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak; davalı-karşı davacı erkeğin davasındaki boşanma hükmü Dairemizin 25.12.2018 tarihli ilamı öncesinde temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir....
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının reddi gerektiğini, velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, kadın yararına tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunmasının doğru olmadığını, kadının davasının münhasıran hayat kast sebebine dayalı olduğu halde pek kötü davranış sebebiyle boşanma hükmü kurulmasının doğru olmadığını belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
derecesinin düzeltilmesi suretiyle boşanmaya neden olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulundukları, boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğu anlaşılan taraflar yararına maddî ve manevî tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak, düzenli ve sürekli geliri bulunmayan, ihtiyaç içerisinde ve boşanma sonrasında da yoksul duruma düşüceği anlaşılan kadının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi isabetli görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun reddedilen boşanma davası, yoksulluk nafakası yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin birleşen dava ve birleşen davanın reddine ilişkin hükmün yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin fer'ileriyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının birleşen boşanma davasının kabulüne, kadın yararına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere 50.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına kadın yararına yargılama...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını ve reddedildiğini, red kararının 20.04.2016 tarihinde kesinleştiğini, ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtiğini, ortak hayatın kurulamadığını, ortak çocuğun düğününden haberdar edilmediğini, davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle ortak hayatın kurulamadığını iddia ederek tarafların eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....