"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin 15.03.2017 tarihli dilekçesi ile boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğinden feragat ettiği anlaşıldığından, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma hükmüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklardan ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 29.03.2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların ilk boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 10 yıl süreyle bir araya gelmedikleri davalı kadının cevap dilekçesiyle de anlaşılmıştır....
mahkemesince davalı karşı davacı erkeğin mental retardasyon – zekâ geriliği sebebiyle TMK’nun 405.maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, daha önceki ayrılık kararına dayanılarak ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle açılmış, mahkemece de bu olgu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş olduğu halde, hüküm sonucunda Türk Medeni Kanununun 172. maddesi yerine, aynı Yasanın 166/1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkili bulunmadığına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
Davalı-davacı kadının karar düzeltme talebi üzerine, Dairemizin 18.10.2017 tarih, 2017/1388 esas ve 2017/11261 karar sayılı ilamıyla kadının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar düzeltme talebi kabul edilmiş ve Dairemizin 29.11.2016 tarih, 2015/1491 esas ve 2016/5385 karar sayılı ilamının ikinci bendinde yer alan bozma kararının birleşen boşanma davasında kadının fiziksel şiddet vakıasına dayandığı ve toplanan delillerle ispatladığı anlaşıldığından kaldırılmasına, davalı-davacı kadının fiziksel şiddet sebebiyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı, ne var ki kadın tarafından 15.000 TL manevi tazminat talep edildiği halde, talep aşılarak (HMK m.26), 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmaması sebebiyle manevi tazminat yönünden hükmün değişik gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, diğer yönlerden ise karar düzeltme talebi reddedilmiştir....
tesis edilen 28.01.2021 tarihli hükümde tarafların evliliğinin davacı eşin ölümü ile sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, sağ kalan davalı annenin ortak çocuklar ... ve ...’un velayetine ilişkin talebinin reddine hükmedilmiştir....
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yargıtay 2....
Aile Mahkemesi'nin 2016/732 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının kusurunun ispatlanmadığından bahisle reddedildiğini, reddedilen boşanma davasından sonra fiili birlikteliklerinin olmadığını, taraflara isnat edilecek kusurunun bulunmadığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kaza geçirdiğinde ilgilenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın eş tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabul edilebilmesi için terk eden eşin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi ve usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olması zorunludur. Terk eden eş dönmemekte haklı ise terk sebebiyle boşanma kararı verilemez (TMK md 164). Davalı-davacı erkek eşin manevi bağımsızlığı olan konut temin etmediği ve ailesiyle birlikte yaşadığı eve kadını davet ettiği, toplanan delillerle anlaşıldığına göre davacı-davalı kadın eş ihtara uymamakta haklıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, boşanma davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 3....