Mahkemece, dayanak ilamda davacı kadın ve müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının daha sonra yeni bir ilamla ortadan kaldırılmadığı, bozmadan sonra verilen kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakasının işleyeceği, bu tarihten sonra tedbir nafakasının ortadan kaldırılması için kesinleşmiş ilamın İcra Müdürlüğü'ne ibrazının yeterli olduğu, takibin dayanağının boşanma ilamı olması nedeniyle ilamlı icra takibi yapılmasında yasaya aykırı bir yön olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda takip dayanağı ... Aile Mahkemesi'nin 26.02.2008 tarih 2007/828 E- 2008/144 K sayılı ilamında dava tarihinden itibaren davacı kadın için 250 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine ise; 150 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, Yargıtay 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Tarafların boşanmalarına, Davalı karşı davacı kadın lehine Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/300 esas 2017/180 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 500 TL tedbir nafakasının iş bu karar nafakasının iş bu karar tarihi olan 09/07/2020 tarihinden itibaren 200 TL arttırılarak aylık 700 TL tedbir nafakasına, kadın lehine 13.000TL maddi - 10.000TL manevi tazminata karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı karşı davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, karşı davanın kabulünü, kadın için maddi - manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası verilmesini, erkek için maddi - manevi tazminat verilmemesini, nafakanın kaldırılması ya da indirilmesi talebi açısından olumlu olumsuz karar verilmemesini istinaf etmiştir....
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, davacının nafaka bedellerini ödediğini, davalının boşanmadan sonra 4- B kapsamında çalışmaya başladığını, babasına ait otelde sigortalı aktif çalışan olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yine iştirak nafakası miktarının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kaldırılmasına, aksi takdirde indirilmesine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, sadece davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Somut olay incelendiğinde; davacı kadının eldeki davada dava tarihinden itibaren boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının arttırılmasına ve karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini istediği, ancak boşanma ilamında arttırılması talep edilen tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş olup, bu kararın kadın tarafından tedbir nafakasının miktarını da içine alacak şekilde istinaf ve temyiz edildiği, eldeki davanın henüz boşanma kararı kesinleşmeden açılmakla, tedbir nafakası yönünden derdest davanın bulunduğu, dava devam ederken boşanma kararı kesinleştiğinden kesinleşme tarihinden sonra da tedbir nafakası kendiliğinden kalktığından, mahkemece tedbir nafakası hakkında derdestlik sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesinde bir yanlışlık görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Borçlu İcra Mahkemesine yaptığı başvurusunda, ilamın kesinleşmediğini, kesinleşmemiş tedbir nafakasının ilamsız icra yoluyla istenebileceğini, dayanak belgelerin icra takibine eklenmediğini belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ilamın kesinleşmediği, tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakasına dönüşeceği, yoksulluk nafakasının, manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin boşanmanın ferisi olup kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Kanuna eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanması gereken HUMK 443/4 (HMK 367) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca boşanma kararının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.10.2020 (Pzt.)...
(HUMK.m.438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine, 2 nolu bent olarak "a) Davacı için dava tarihi olan 04.03.2011 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 07.05.2013 tarihine kadar 150 TL tedbir, bu tarihten itibaren ise 150 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) Müşterek çocuk... için dava tarihi olan 04.03.2011 tarihinden ergin olduğu 14.06.2012 tarihine kadar 350 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c) Müşterek çocuk ... için dava tarihi olan 04.03.2011 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği 07.05.2013 tarihine kadar 350 TL tedbir nafakasının, bu tarihten ergin olduğu 18.05.2013 tarihine kadar 350 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlelerinin eklenilerek hükmün bu bölümlerinin düzeltilmiş şekliyle, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple...
Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...nafakanın çocuk tarafından kullanılamaması,müvekkilinin zaten sıklıkla çocukla görüşmesi ve haliyle ekonomik destek sunması gibi sebeplerle tedbir nafakası kararının kaldırılması ya da müvekkili lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava çocuk için tedbir nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....