DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı(kadın)'ın, boşanma davasına verdiği 13.12.2007 tarihli cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinin bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.02.2013(Pzt.) ........
Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır....
Aile Mahkemesinin 2011/405 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle, nafaka dosyasının boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. ... 2.Aile Mahkemesinin 22.12.2011 tarih ve 2011/405E.-1331 K. sayılı kararı ile o dosya davacısının kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı tarafça ... Aile Mahkemesinin 2001/450 Esas sayılı dosyasında birleştirme kararı verildiği beyan edilmiş ise de, dosyanın mahkemeye intikal etmediği, devam eden boşanma dosyasında davalı yararına ayrıca tedbir nafakası talep edilmediği anlaşılmakla, davalı lehine tedbir nafakası konusunda karar oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yerel mahkemece; yukarıdaki aşamalardan sonra; boşanma dosyasında hüküm kurulması nedeniyle birleştirilmesine karar verilen temyize konu nafaka dosyası tefrik edilerek 2012/41 Esasına kaydı yapılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda da; davacı ...'...
Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Somut olayda, tarafların 03/06/2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, eldeki davanın 18.07.2014 tarihinde açıldığı boşanma davasında davalı erkeğin daha ağır kusurlu bulunduğu, davalı kadın lehine aylık 1000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ancak davacı kadının talebi olmadığı için yoksulluk nafakası takdir edilmediği, kesinleşen boşanma ilamına göre davacı kadının yoksulluk nafakası talep hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalı- davacı kadına birleşen nafaka davası dolayısıyla 100 YTL. tedbir nafakası ve boşanma davasında 100 YTL. yoksulluk nafakası verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2006 (Salı)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, kadın lehine maddi-manevi tazminatı, önlem-tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için verilen maddi-manevi tazminat ve önlem-tedbir-yoksulluk nafakası miktarlarını istinaf etmiştir....
Davalı istinafa verdiği cevap dilekçesi ile, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına bir itirazı olmadığını ancak davacının anlaşmalı boşanma davasında maddi- manevi tazminat, nafaka talebi olmadığını, kararın kesinleştiğini, bu aşamadan sonra yoksulluk nafakası talep edilemeyeceğini bu nedenle davacının istinaf talebinin reddini istemiştir, İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175/1. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası talebi ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 175/1. maddesine göre; " Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf , kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir..."...
Mahkemece; iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası bağlanması talebinin ise boşanma dosyasında davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; taraflar, ...... ....Aile Mahkemesinin 2009/275 E.-2012/357 K.sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Yargılama esnasında davacı kadın “kendisiyle ilgili nafaka ve tazminat talebi olmadığını” beyan etmiş, mahkemece de; “Taraflar birbirinden nafaka ve tazminat talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine mahal olmadığına” hükmedilmiştir....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 18....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; davacı yararına aylık 2.500.00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, velayetin değiştirilmesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki belgelerden tarafların birbirleri aleyhine boşanma davası açtıkları, kadının açtığı boşanma davasının reddedildiği, erkeğin açtığı karşı boşanma davasının ise kadının eşine hakaret ettiği, eve geç geldiği, evi terkettiği, davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığı gerekçesi ile kabul edildiği, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verildiği, boşanma kararının 17/01/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. (TMK m. 175) Tam kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemez....