Davacı, anlaşmalı olarak boşanacağı düşüncesi ile nafaka talebinin bulunmadığını bildirmiş ise de, davalı boşanma isteğini kabul etmediğinden, dava çekişmeli boşanmaya dönüşmüş, davacı 14.07.2011 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacının dava dilekçesinde yer alan nafaka talebi olmadığına ilişkin beyanı anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi halinde geçerlidir. Davaya çekişmeli boşanma olarak devam edildiğine göre, davacının yoksulluk nafakası talebinin olmadığı söylenemez. Toplanan delillerden, davacının sürekli bir işinin ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;tarafların 16.12.2015 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 11.01.2016 tarihinde kesinleştiği,boşanma neticesinde müşterek çocuk 2013 doğumlu ... için iştirak nafakasına hükmedilmediği,eldeki bu dava ile davacı annenin müşterek çocuğun barınma,beslenme gibi giderleri bulunduğunu belirterek müşterek çocuk için aylık 300 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu tartışmasızdır. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim,iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı ....ranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, .... Aile Mahkemesinin.... sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 75 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde 400 TL yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 02.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
İcra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak Hassa Aile Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli ve 2011/29 E. - 2012/381 K. sayılı karar içeriğinden; alacaklı... tarafından 02/02/2011 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece, alacaklı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 175 TL tedbir nafakası ödenmesine hükmedildiği, kararın temyizen bozulması üzerine aynı mahkemenin 19/02/2014 tarihli ve 2013/293 E. - 2014/46 K. sayılı kararı ile alacaklının nafaka talebinin sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve hükmün 19/01/2015 tarihinde kesinleştiği, Hassa Aile Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2014/122 E. - 2015/154 K. sayılı kararı ile alacaklı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, alacaklı yararına aylık 150 TL tedbir nafakası ödenmesine, anılan nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve hükmün 08...
Mahkemece her iki boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan boşanma talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat ve nafaka talepleri hakkında her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamamıştır. Mahkemece erkeğin boşanma davasında kadının tazminat ve nafaka talepleri reddedilip, kadının boşanma davasında ise kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmek suretiyle hüküm kendi içinde çelişkili hale gelmiştir. O halde evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında boşanmanın feri niteliğinde olan tazminatlar ile yoksulluk nafakası hakkında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde çelişkili hüküm kurulması doğru olmayıp münhasıran çelişki sebebiyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları , reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, kendisinin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, kişisel ilişki süresi ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı- davacı kadının; ortak çocuk yararına hükmolunan bağımsız tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK'nın 362 nci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez....
Bu durumda, eldeki davadan önce kadın lehine hükmedilen TMK'nın 197.maddesine dayalı aylık 500 TL tedbir nafaka ilamı olduğu, bu ilam uyarınca hükmedilen nafaka devam ederken, sonradan açılan bu boşanma davasında TMK'nın 169.maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakası kararı bulunduğu, nafakaların niteliği ve amacı dikkate alındığında, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının bağımsız tedbir nafaka davasında hükmedilen nafaka ile birlikte tahsil edilemeyeceği, mahkemece boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin ara karar ve de hükümde bu nafakanın bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka ile mükerrer tahsil edilmemek üzere karar verildiğinin belirtilmesi gerekirken bu konuda açıklama yapılmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının ne şekilde infaz edileceğinin ve hangi tarihe kadar devam edeceğinin açıklanarak hükmün düzeltilmesi yönünde karar verilmesi...
Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Bu nedenledir ki, TMK'nın 169. maddesinde öngörülen tedbir nafakasının geçici önlem niteliği dikkate alındığında Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen davalı kadın için tedbir nafakası verilmesi gerektiği yönündeki Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi doğru görülmemiştir. III) Üçüncü bentte gösterilen uyuşmazlık yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Maddi ve manevi tazminat talepleri yanında yoksulluk nafakası da boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 175. maddesinde: "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/191 KARAR NO : 2022/2374 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2019/377 ESAS 2021/276 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz yapıldığını, hükmedilen nafaka miktarının çok yüksek olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Gerekçeli kararın davacı T1 edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı T1 gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebliği sağlanarak yasal istinaf süresi beklenmek suretiyle gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar verilmiştir....