WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 178. maddesine göre açılan yoksulluk nafakası talebi için yeni vakıa ve delillere dayanılması, yeniden kusur belirlemesi mümkün değildir. Hakim kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka isteğini buna göre karara bağlayacaktır. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....

sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

    Ancak; İlk açılan dava müstakil tedbir nafakası davasıdır.Boşanma davalarının reddine esas alınan tarafların dava sırasında biraraya gelmeleri vakıası aynı zamanda ilk açılan tedbir nafakası davasında kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası yönünden de geçerli bir vakıadır.Tarafların bu şekilde sonradan tekrar biraraya gelmeleri en azından müstakil nafaka dava tarihi itibarı ile ayrı yaşamalarını haklı kılacak nitelik ve ağırlıkta bir sebep bulunmadığının da göstergesidir.Bu durumda birleşen tedbir nafakası davasının kadının kendisi için yaptığı nafaka talebi yönünden de reddi gerekir iken kadın lehine kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.Bu yönde dairemizce yeniden hüküm tesisi gerekir....

    Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline karşı zaten yurt dışında Almanya'da nafaka davası açmış olduğunu, kendisi ve çocuk için, yurt dışında zaten müvekkili aleyhine nafaka kararı verilmiş iken, davacının yurt dışında müvekkilden kendisi ve çocuk için zaten nafaka alıyor iken, yurt dışında yaşayan davacının Türkiye'de aynı hususta ikinci kez açtığı mükerrer nafaka davasının kabul edilmesi tamamen yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın TMK 197. Maddesine dayalı filen ayrı yaşamaya dayalı önlem nafakası isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesince birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı kadının birleşen dosyasında ayrı yaşamaya izin verilmesi ve nafaka talebinde 08.07.2015 ve ertesi gün yaşanan olaylar kapsamında verilen koruma kararı da dikkate alınarak kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve TMK 197.madde gereğince tedbir nafakası isteyebileceği, yine dava tarihi itibarıyla ayrı yaşamaya ilişkin hakim müdahalesi talebinde haklı olduğu ancak boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya ilişkin hakim müdahalesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi, önlem nafakası yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken birleşen davanın reddine ilişkin karar yerinde görülmemiştir....

    İlk derece mahkemesince birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı kadının birleşen dosyasında ayrı yaşamaya izin verilmesi ve nafaka talebinde 08.07.2015 ve ertesi gün yaşanan olaylar kapsamında verilen koruma kararı da dikkate alınarak kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve TMK 197.madde gereğince tedbir nafakası isteyebileceği, yine dava tarihi itibarıyla ayrı yaşamaya ilişkin hakim müdahalesi talebinde haklı olduğu ancak boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya ilişkin hakim müdahalesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi, önlem nafakası yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken birleşen davanın reddine ilişkin karar yerinde görülmemiştir....

    Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 18....

      Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

      Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası ile yardım nafakası davası, boşanma davası ile aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, 4721 sayılı TMK'nun 365/6.maddesine göre yardım nafakasına dair davalarda yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir....

        Aile Mahkemesi 2017/739 E. 2017;962 K. 01.12.2017 T. sayılı kararı ile hüküm altına alınan müşterek çocukların her biri için aylık 3 000,00- TL toplamda 6.000,00- TL iştirak nafakası 10.09.2019 tarihinden itibaren ödenmeye başlanacağını, anlaşmalı boşanma protokolünde nafakanın ödenmesi konusunda günün belirlendiğini, her ayın 5'inde iştirak nafakasının muaccel olacağı kabul edileceği, bu bağlamda öncelikle boşanma kararının kesinleşmesinin ardından doğan iştirak nafakası borçlarının, her ayın 5.günü muaccel olacağı, dava dosyasında mevcut banka kayıtlarında yaptığı incelemede davacının boşanma ilamının kesinleşme tarihinden önce yaptığı ödemelerin ahlaki ödeme niteliğinde olduğunun kabulü halinde davacı tarafın 27.577,36- TL asıl alacak 297,94- TL işlemiş faiz tutarında borcu olduğu, 01/12/2017 tarihinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsup edilmesi halinde 80.000,00- TL ödeme yapıldığını, davacının nafaka borcu bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat açıkladığı bilirkişi raporuna...

        UYAP Entegrasyonu