"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşyaların İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tazminatlar ile nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı...
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.( TMK m 323) Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.( TMKm 324) Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK'nın 183. maddesi). Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi çocuk için de haktır....
Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat saat 10.00 ile aynı gün saat 17.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden tarafların 2009 yılında boşandıkları, ortak çocuk ....'in boşanma davası sırasında doğduğu, boşanma davası sonucunda velayetin davacı anneye verildiği, baba ile de kişisel ilişki kurulduğu ancak 2017 yılına kadar davalı baba ile ortak çocuk arasında fiilen bir kişisel ilişki kurulmadığı, davalı babanın ilk olarak 14.10.2017 yılında icra vasıtasıyla ortak çocuk ile kişisel ilişki kurabildiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.2012/38 sayılı boşanma dosyasında ortak çocuk 2003 doğumlu Batuhan ile baba arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 12.2012/38 sayılı boşanma davasında ortak çocuk 2003 doğumlu ... ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, boşanma davasının reddedildiği ve ret kararının karar düzeltme yoluna gidilmeden 14.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı anne boşanma davasında kurulan tedbiren kişisel ilişki kararı ile ilgili olarak temyiz yasa yoluna başvurma hakkına sahip olduğuna göre eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Tefrik edilen eldeki dava yönünden ise, yerel mahkemece çocuklara mevlitte takılan altınların kişisel ziynet eşyası alacağı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kadın tarafından açılan boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı talebine ilişkin davanın kadın tarafından sadece kendi adına açıldığı, çocuğa mevlitte takılan altınlar yönünden çocuklar adına açılmış bir dava bulunmadığı gibi, çocukların boşanma kararı ile birlikte velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, ancak, bu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır....
Davacı eş bu şekilde gerçekleşen anlaşmalı boşanma kararına verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz ederek katılmadığını açıklamıştır. Kişisel ilişkinin temyizi anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü içerir. Aksi düşünce "anlaşma" kavramı ile bağdaşmamaktadır. Davacı kişisel ilişki konusunda “anlaşmadıklarını” temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; taraflardan kişisel ilişki süresi konusunda görüşlerini alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer’i hükümleri konusunda hakimin tarafların görüşlerini almadan kendiliğinden düzenleme yapamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kişisel ilişki ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı-davalı erkek, 15/07/2016 tarihinde davalı-davacı kadın aleyhine TMK’nın 166/1.maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, ancak 01/08/2016 tarihinde açtığı davadan feragat etmiştir. Taraflar barışmış, aralarındaki evlilik birliği feragatten sonra bir müddet daha devam etmiştir. 24/08/2017 tarihinde davacı-davalı erkek, 10/10/2017 tarihinde ise davalı-davacı kadın TMK’nın 166/1.maddesine dayalı eldeki bu davayı açmışlar, erkek boşanma davasının yanında kişisel eşyanın iadesini de istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince 22/10/2019 tarihli karar verilmiş, verilen bu karar taraflarca yukarıda gösterilen sebeplerle istinaf edilmiştir. TMK'nın 170/3. maddesine göre ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir. Bu durumda, ayrılık talep eden davacı mutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, hakim barışma olasılığını gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir....
erTL maddi ve manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadının vekili tarafından ise açılan dava ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 450,00. TL, müşterek çocuk için aylık 350,00.TL tedbir/ yoksulluk- iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine 75.000,00.'...
Davacı annenin dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere boşanma kararında düzenlenen dini bayram, sömestr ve yaz tatillinde kurulan kişisel ilişkiye bir itirazı bulunmadığı gibi bu tarihlerde kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün menfaatini gerektirir bir durumun varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. O halde mahkemece sadece boşanma ilamındaki her hafta kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek, ayın belirli hafta sonlarında kurulmasına karar verilmesi gerekirken, dini bayramlarda, sömestr ve yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin de yeniden düzenlenmesine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....