Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma ile birlikte velayetin tevdii, maddi - manevi tazminat ve nafaka istemlerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TMK'nın 174. maddesine göre; "mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz". TMK’nın 182. maddesine göre; "... Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır..."....
nin 2022/235 esas -2022/264 karar ile 2022/148 esas -2022/189 karar sayılı ilamlarında da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet görevinin kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması gerektiği ve esaslı değişikliğin de önemli ve sürekli olmasının şart olduğu, tüm dosya kapsamında, velayetin taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma hükmü kapsamında düzenlendiği ve velayetin değişimi için gerekli olan davalının velayeti üstlenmesine engel bir durumun bulunduğunun veya velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun varlığının ya da davalının velayet görevini ihmal ettiğinin davacı tarafça ispat edilemediği sonuç ve kanaatine mahkememizce varılmış olup, davanın esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davacı tarafça ispatlanamayan davanın esastan reddine" karar verilmiştir....
Taraflar arasında “karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesince verilen asıl boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi, karşı boşanma davasının ise kabulüne ilişkin karar, davacı-karşı davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda kısmen bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı-Karşı Davalı İstemi 4....
Taraflar arasındaki "boşanma" ve "velayetin kaldırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; birleştirilen dava ve velayetin anneye verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2013 (salı) .......
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -Dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -Temsil kayyımı davaya katılmalı, -Temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; - dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, - temsil kayyımı davaya katılmalı, - temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....