WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2021/544 ESAS 2023/51 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2010 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar ve kendisi için nafakaya ve yine lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayetin düzenlenmesine esas olmak üzere sosyal inceleme raporu alınmadığı halde, hükmün gerekçesinde "sosyal inceleme raporunun da bu yönde olduğuna" ilişkin açıklama yapılması doğru değil ise de, toplanan diğer deliller, çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç olması gözetilerek velayet düzenlendiğine göre, gerekçede yer alan yukarıdaki ifadenin sonuca etkili bulunmamasına göre davalı-davacı(nın) bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yersiz olup, usul ve yasaya...

    Ancak davacı vekilinin ara kararın yerine getirilmesi konusunda sunduğu 16.11.2021 tarihli dilekçede, velayetin ve kişisel ilişkinin düzenlemesini istediği çocukların İstanbul Valiliği tarafından verilen geçiçi koruma kimlik bilgilerinde , davacının velayetin düzenlemesi istediği çocukların anne ve babasının tarafların isimlerinin geçtiği anlaşılmakla, mahkemece de tarafların çocuklarının kimliklerine ilişkin bilgilerin tarafların bulunduğu İstanbul Valiliği ve Ankara Valiliği'nde bulunan Göç İdaresi'nden sorulması ve tarafların çocuklarının iş bu davanın konusu olan velayetin düzenlenmesi ve kişisel ilişki isteminde bulunulan 27.01.2008 doğumlu Muhammad Eyyubi ve 28.07.2019 doğumlu Omlar Eyyubi olduğu anlaşıldığı takdirde; taraflara açıklama ve ispat hakkı tanındıktan sonra davacının istemi hakkında karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; dilekçede ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, ortada boşanmayı gerektirecek mahiyette bir geçimsizlik bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde velayetin tarafına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacı kadın için aylık 350 TL yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat, müşterek çocuklar için aylık 250'şer TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydına göre, Nadir Ünal ile T4 yapmış oldukları evlilikten 09/09/2005 doğumlu Eylül Ünal'ın dünyaya geldiği, anne ve babanın boşanması ile çocuğun velayetinin babaya verildiği, baba Nadir Ünal'ın 23/07/2018 tarihinde vefat ettiği, Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi'nin 2018/786 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının T4 davanın velayetin değiştirilmesi, dava tarihinin 09/10/2018 olduğu, yapılan yargılama sonunda; açılan davanın reddine karar verildiği, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1249 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun vasi tayini olduğu, dava tarihinin 17/08/2018 olduğu, yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, Eylül Ünal'ın kısıtlanarak kardeşi T1 velayeti altına bırakılmasına karar verildiği, kararın 03/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda asıl kusurun kadında olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, buna rağmen davacı lehine maddi -manevi tazminat ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi doğru olmadığı gibi velayetin de babaya verilmesi gerektiğini, velayetin anneye verilmesi halinde ise, çocuklar ile baba arasında mahkemece kurulan şahsi ilişki kapsamının genişletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Mahkemece verilen karar boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Aile Mahkemesinin 2015/335 Esas sayılı dava ile boşanma ve ferilerine ilişkin davalarının olduğu, söz konusu davanın boşanma ve velayet yönünden 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği, kusur yönünden kadın lehine verilen maddi - manevi tazminat açısından, kadın lehine verilen tedbir - yoksulluk nafakası açısından çocuk lehine verilen tedbir - iştirak nafakası açısından bozma kararı verildiği ve henüz kesinleşmediği, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde çocuğun anne ile yaşadığı, davalı kadının 24/02/2017 tarihinde Mustafa Akman ile evlendiği, bu evliliğinden 12/11/2018 doğumlu İbrahim isimli çocuğunun olduğu, davalı kadın ve müşterek çocuğun halen Konya'da yeni eşi ile birlikte ikamet ettiği, davacı erkeğin ise Aksaray ili Sultanhanı ilçesinde ikamet ettiği, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde dava konusu çocuğun anne yanında yaşaması, mahkemece aldırılaran SİR raporlarında velayetin annede kalmasının uygun olacağının belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin değiştirilmesi...

    Diğer yandan; Velayet konusunda çekişmenin temyiz edilmek suretiyle sürdürüldüğüne işaret edilmesine rağmen temyiz istemini sadece velayet olarak sınırlayarak hükmün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet veren değerli çoğunluğun görüşüne katılma olanağımız da bulunmamaktadır. Bir yandan boşanmanın fer'i hükmü olan velayet konusunda çekişme var deyip bir yandan da tüm konularda anlaşma varmış gibi hükmün boşanma bölümünün kesinleşmesine sebebiyet vermek anlaşmalı boşanma kavramı ile bağdaşmaz. Velayet konusunda çekişme sürdüğüne göre anlaşmalı boşanma hükmü kesinleşmiştir denilemez. Temyiz sınırlandırmasına da kabul şekli bakımından katılabilmem mümkün değildir. Farklı düşünüyorum....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her ne kadar mahkemece belirtilen gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de ; Tanıma ve tenfizine karar verilen yabancı boşanma kararında müşterek çocukların velayetlerine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Velayetin anne ve babaya birlikte verilmesi Türk hukuk uygulamasına uygun olmadığından çocukların velayet hakkının boş bırakıldığı dolayısıyla yabancı mahkeme kararının velayete ilişkin hükmünün tenfiz edilmediği anlaşılmıştır. Tarafların evliliğinin boşanma ile sona erdiği dikkate alındığında çocukların velayetleriyle ilgili düzenleme yapılması gerekir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

      Boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olmasına, kadının yapılan yargılama neticesinde kusursuz bulunmasına, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine, müşterek çocuğun yaşı, zorunlu öğrenim döneminde bulunması temel ihtiyaçları ile eğitim öğretim ihtiyaçlarına, sosyal inceleme raporu ile velayetin anneye verilmesine göre; kadın ve müşterek çocuk için yoksulluk ve iştirak nafakası takdirinde ve miktarında, velayetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla erkeğin bu yöndeki istinafı reddedilmiştir. Mevcut veya beklenen menfaatleri, kişilik hakları boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir....

      UYAP Entegrasyonu