WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HUMK m. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    T. 2008 doğumlu olup, 04.02.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile velayeti davalı annesine bırakılmıştır. Davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi talebi ile 22.09.2011 tarihinde açılan ilk davanın reddine karar verilmiş, 15.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Çocuk halen anne yanında kalmakta olup, annesiyle beraber kalmak istediğini ve babasının yeni evlendiği kadının kendisine şiddet uyguladığını beyan etmiştir. Mahkemece görüşüne başvurulan uzman bilirkişi, velayetin değiştirilmesine gerek bulunmadığına ve çocuğun anne yanında kalmak istediğini belirtmiştir. Davalı annenin yeniden evlenmiş olması velayetin değiştirilmesi nedeni olmadığı gibi, davalının boşandığı, ailesiyle ve müşterek çocuk ile birlikte yaşadığı da toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Velayetin değiştirilmesini gerektirecek başkaca nedenlerin varlığı da kanıtlanamamıştır. Çocuğun yaşı dikkate alındığında; alıştığı uyum sağladığı ortamdan ayrılmasının onun yüksek yararına uygun olmadığı da ortadadır....

      Aile Mahkemesi ise, velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın ve daha önce bu yönde verilmiş bir kararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, küçüklerin evlilik birliği içinde doğduğu, ancak anne ve babalarının boşandığı, velayet verilen babanın öldüğü ve annenin hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Anne veya babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan boşanma ile velayeti verilen babanın ölümü üzerine öncelikle anneye velayetin tevdi edilip edilmeyeceğinin tartışılması gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin anneye velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir. Öncelikli sorun velayetin anneye tevdi edilip edilmeyeceği olduğundan aile mahkemesi görevlidir....

        Dosya incelendiğinde; Mahkemenin ilk kararında; tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, söz konusu kararın, sadece davalı-karşı davacı kadın tarafından "erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar" yönünden istinaf edildiği, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise kararın istinaf edilmediği, bu suretle kadının davasında verilen boşanma kararının kesinleştiği, Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece karar verilirken, kadının karşı boşanma talebi ile ilgili "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği halde, ikinci kez tarafların boşanmalarına dair hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca kadının karşı davasında verilen boşanma kararının istinaf edilmeyerek kesinleşmesi sebebiyle, erkeğin davasında verilen boşanma hükmünün de konusuz kaldığı, mahkemece "konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilerek sadece...

        Mahkemece, açıklanan özellikler yanında mümkün oldukça çocuğun alıştığı ortamın değiştirilmemesine, kardeşlerin ayrılmamasına özen gösterilmeli, velayetin verileceği taraf yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olup olmayacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delil olup olmadığı veya hemen meydana gelecek tehlikenin varlığının ispat edilip edilemediği ve maddi durumun iyiliğinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği hususu da mutlaka değerlendirilmelidir," ilkeleri benimsenmiştir....

          Müşterek çocukların anne ile uzun süredir yurt dışında yaşamaları, davacı erkeğin çocuklarla şahsi ilişki temini için resmi bir girişimde bulunmaması, çocukların üstün yararları dikkate alınarak velayetin anneye verilmesi yerinde olmakla; erkeğin velayetin tarafına verilmemesine yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı erkeğin davalı kadından daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı kadının tam kusurlu olduğu, davacı erkeğin boşanma sonucu en azından kendisine yeni bir düzen kurmak zorunda kalacağı, kadının kusurlu davranışı dolayısıyla erkeğin kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, bağımsız olarak açılan nafaka davası olmayıp, boşanma sebebi ile teminat ve velayetin değiştirilmesi talep edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocuk Simay'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2018/219 ESAS 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

            BİRLEŞEN BOŞANMA DAVA DOSYASINDA; İDDİA: Davalı-davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ailesine ilgisiz davrandığını, öz halasının kızı ile ilişki yaşadığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata, velayetin anneye tevdiine, nafaka takdirine, ziynet eşyalarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı-birleşen davalı erkeğin davasını ispat edemediği gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, başka bir kadınla yaşadığı sabit olan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulüne, velayetin anneye tevdiine, 300’00er TL tedbir, 300,00 TL iştirak, 350,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk, 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının ziynet talebinin açılmamış sayılmasına, birleşen nafaka davasının da kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu