"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı maaşa, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, bir başka borç nedeniyle hakkında icra takibi bulunduğunu, bu takip nedeniyle maaşından zaten bir kesinti yapıldığını, kesinti miktarının ise borcun bir an önce kapanması için verdiği talimatla yasal kesinti miktarının üzerinde belirlendiğini, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; otomatik ödeme talimatının ve blokenin iptaline, hesabından yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiş, bilahare kesintilerin iadesine ilişkin talebinden feragat etmiştir....
MUHALEFET ŞERHİ Dava, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesince, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24.06.2021 tarihli 2017/13- 1980 Esas ve 2021/829 Karar Numaralı emsal kararıyla banka tarafından yapılan bloke ve kesintilerin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve borçluya iadesi gerektiğine karar verilmiş olduğunu, ilgili kararda belirtilen ”Emekli maaşına bloke konulmasına dair muvafakatnamelerin önceden düzenlenemeyeceği, kredi sözleşmesi esnasında verilen muvaffakatnamenin geçersiz olduğu” hükmünün blokenin kaldırılması için yeterli bir gerekçe olduğunu, dosya kapsamından görüleceği üzere de ilgili kredi hesaplarının takibe düşmesinin ve icra işlemlerinin başlatılmasının T.C....
Dava, taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcun davacının maaş hesabından kesilmesi işlemine karşı blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, 1.2.2012 tarihli tüketici kredisi sözleşmesinin 10. maddesinde emekli maaşı dahil, tüm hak ve alacakları üzerinde Bankanın rehin ve mahsup hakkı olduğunu, Bankanın tahsil ve ahzu kabza yetkili olduğunu kabul etmiş, yine sözleşmenin eki niteliğindeki taahhütnamede de, “... den kullanacağım kredi hizmetlerine ilişkin olarak; Sosyal Güvenlik Kurumundan olan alacaklarımı, ........
Mahkemece, davacının tabi olduğu 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93. maddesindeki düzenleme gereği gelir, aylık ve ödenekler, hak sahibinin muvafakatinin bulunması halinde haczi mümkün hale geldiği, yargılamaya konu olayda "haciz"söz konusu olmadığı, hacizden önceki bir dönemde, alacaklı banka ile yaptığı bir temlikname ve taahhütname söz konusu olduğu, İ.İ.K.nun "önceden yapılan anlaşmalar" başlıklı 83/a maddesinde;"82 ve 83.maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir" şeklinde düzenleme bulunduğu, bu durumda davalı bankanın yaptığı kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2020/152 ESAS - 2021/256 KARAR DAVA KONUSU : MAAŞA KONULAN BLOKENİN KALDIRILMASI KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin çekmiş olduğu krediyi ödemekte sıkıntı çektiğini, bunun üzerine davalının her ay müvekkilinin emekli maaşının 1/4'ü oranında kesinti yaptığını, icra takibi yapılmadan kesintinin başlatıldığını,müvekkilinin rızası bulunmaksızın ve müvekkili aleyhine davalı tarafından başlatılan herhangi bir kanuni takip olmaksızın davalı bankaca 26/02/2016'dan bu yana müvekkilinin emekli maaşından 1/4'ü oranında yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davacının emekli maaşına davalı bankaca konulan blokenin kaldırılmasına,emekli maaşına yapılan kesintilere karşılık...
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun davacının maaş hesabından kesilmesi işlemine karşı blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
borcun tahsili için herhangi takip ve haciz talep yazısı olmadan müvekkilinin muvafakatı bulunmadan maaş hesabına bloke konulamayacağını, davalının yaptığı işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin maaş hesabına konan blokenin davalı tarafından kaldırılmasına, maaşından yapılan kesintiler için kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER : Yazılı beyanlar, bireysel kredi sözleşmesi, hesap ekstreleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadan kullandığı ihtiyaç kredisi taksitleri için rızası dışında maaşından yapılan kesintilerin iadesi ve maaşına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı banka tarafından davacının emekli maaşının yatırıldığı hesaptan, alacağa mahsuben kesinti yapılıp yapılamayacağı ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonunda, davacının SGK'dan emekli maaşı aldığı, emekli maaşı ödemesinin davalı banka tarafından yapıldığı, ayrıca davacının davalı bankadan kredi kullandığı ve davalı banka tarafından davacıdan bu kredinin emekli maaşından tahsil edilmesine ilişkin muvafakat alındığı ve bu kapsamda davacının emekli maaşından davalı banka tarafından kesintilerin yapıldığı, ne var ki bu kesintilerin 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca caiz olmadığı ve geçerli olacağına dair önceden yapılan anlaşmaların da muteber olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 14.463,23 TL'nin 10/07/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....