Tüketici mahkemesinin 2018/3 esas nolu kararının devam ettirilerek ihtiyati tedbir kararının kabulü ile blokenin kaldırılmasını, yapılan kesintilerin iptalini, 15/01/2018 tarihinde yapılan 651- TL kesintinin tarafına iadesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜ ile, Davalı bankanın alacağına ilişkin henüz maaş hacizi sırası gelmediğinden İİK 83.maddesi göz önünde bulundurularak davalı banka tarafından Davacı T1(T.C.No:) maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, haciz sırası gelmeden önce bloke konulmamasına ve davacının maaş hesabından davalı banka tarafından doğrudan yapılan kesintilerin iptaline..." karar verilmiş olup, karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının bankadan emekli maaşı aldığı, kullandığı kredi taksitlerinin sözleşmenin 11. maddesine uygun olarak tahsil edildiği, vadesiz mevduat hesabından düzenli ödeme yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacının bankadan tüketici kredisi kullandığı, sözleşmede bankanın takas, mahsup, virman yetkisinin bulunduğu, hesaptan düzenli ödeme yapıldığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması ve maaştan kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Ticaret Mahkemesi tarafından ise; tarafların tacir olmadığı, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkememiz dosyasında kısıtlıya yasal danışmanının onayı olmadan kullandırılan kredi ve kredi kartı sözleşmelerinin iptaline yönelik dava açıldığı, bu krediler kapsamında dava dilekçesinde belirtildiği gibi emeklinin zamlardan önceki maaşının yaklaşık 3/4ü gibi yüksek bir kısmına davalı bankaca bloke koyulduğunu, dosyaya sunulan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1980 Esas 2021/829 Karar sayılı kararına göre bu blokenin açıkça hukuka aykırı olduğunu, karardan da görüleceği üzere emeklilerin kullanacakları kredilerde banka kredi sözleşmesinin içerisinde veya sözleşme eklerinde maaşlarından kesinti ve bloke uygulanmasına rıza gösterse dahi yapılan kesintilerin yasal olmaması nedeniyle iptal edilmesini ve o güne kadar yapılan maaş kesintilerinin bankaca geri ödenmesi kararı verildiğini, bu sebeple kısıtlının emekli maaşı hesabına davalı bankaca koyulan blokenin ivedilikle kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür....
K A R A R Davacı, davalı bankaya olan kredi borcundan dolayı emekli maaşı hesabına bloke konulduğunu, talepte bulunmasına rağmen blokenin kaldırılmadığını, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını ve yapılan kesintilerin tarafına iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacının kullandığı krediye ilişkin taksitlerin ödenmemesi durumunda maaşının kesilmesine, kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına muvafakat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
HUKUK DAİRESİNİN KARARININ GEREKÇESİ: Dava; davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi tarafından, davanın konusunun internet bankacılığı yoluyla dolandırıcılık iddiasına dayalı davalı banka aleyhine açılan muarazanın men-i ve tazminat davası ve bu nedenle Dairemizin görevli olduğu gerekçesiyle aidiyet kararı verilmiştir. Ancak, davacının dava dilekçesi ve talebi incelendiğinde, talebinin sadece emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin bulunduğu, internet bankacılığı yoluyla yapılan dolandırıcılık olayına ilişkin bir talebinin bulunmadığı, dolayısıyla internet bankacılığı yoluyla yapılan dolandırıcılık eyleminin davanın konusu olmadığı, davacının dolandırıcılık olayını maaşına konulan blokenin nedenini açıklamak için belirttiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/12/2013 tarih ve 2013/488-2013/715 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının, dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalnan kredi sözleşmesinde kefil olarak yer aldığını, kredi borcununun ödenmemesi nedeniyle kanuna aykırı olarak davacının emekli maaşına bloke konulduğunu ve kredi borcuna mahsuben kesintiler yapıldığını, blokenin kaldırıldığını ancak taleplerine rağmen yapılan kesintilerin iade edilmediğini ileri sürerek yapılan kesintilerin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
, bu kesintilerin haksız olduğundan iade edilmesi gerektiğini, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak uyuşmazlık yönünde tutanak düzenlendiğini beyan ederek yapılan kesintilerin iadesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir....
caiz olan şeyler bakımından aynı Kanun'un 82 ve 83 üncü maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/05/2016 tarih ve 2016/43-2016/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekilinin davalı banka nezdinde emekli maaşı hesabı bulunduğunu, müvekilinin aynı zamanda bankadan tüketici kredisi kullandığını, davalı banka tarafından 02/02/2016 tarihinde 1.378,10 TL maaşının tamamının kredi borcuna kesildiğini, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca kesintinin yapılamayacağını, bu nedenle blokenin kaldırılmasına ve kesintilerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....