"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 26.02.2015 tarih, 2014/28967 E., 2015/4173 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine icra müdürlüğünce şikayetçiye İİK'nun 89. maddesi uyarınca 1,2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, şikayetçinin, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 42,43 ve 44. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesiyle haciz ihbarnamelerinin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne hükmedildiği, alacaklının temyizi üzerine Dairemizce; 1....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının davadışı borçlu aleyhine takibe geçip, icra dosyasından müvekkili adına 1. ve 2. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenle süresi içinde dava açma zarureti doğduğunu, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, davadışı borçlunun müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve itiraz edilmediği için borcun davacının yedinde sayıldığını, ayrıca davacı ile dava dışı borçlu arasında alacak borç ilişkisi bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Bade Kaya adında müvekkilinin bir komşusunun olmadığını, müvekkilinin pandemi döneminde Kırklareli adresinde ikamet ettiğini, müvekkiline tebliğ olunan haciz ihbarnamelerinin yapılan tebligatlarının usulüne uygun olmadığından bahisle birinci haciz ihbarnamesinin tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 18/05/2021 olarak düzeltilmesine, ikinci haciz ihbarnamesi ile ödeme bildiriminin (üçüncü ihbarname) yok hükmünde olduğunun tespitine veya ihbarnamelerin iptaline, banka hesapları, banka emeklilik maaş hesapları ve kredi kartları üzerindeki blokeler ve araç yakalamalarının (araç ve taşınmaz kayıtları üzerindeki hacizler baki kalmak üzere) tedbiren kaldırılmasına ve var ise muhafaza altına alınan malların yediemin sıfatı ile davacı müvekkile iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/2403 Esas sayılı takibi kapsamında davacıya 11/10/2018 tarihinde 1.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye yasal süresi içinde KEP sistemi üzerinden 11/10/2018 tarihinde itiraz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce 14/12/2018 tarihinde 2.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye de yasal süresi içinde 17/12/2018 tarihinde itiraz ettiklerini, bu kez de aynı dosyadan 15/02/2019 tarihinde 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 20/02/2019 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak 2. ve 3.haciz ihbarnamelerinin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, 2. ve 3.haciz ihbarnamelerinin hukuka aykırı olarak gönderildiklerini ileri sürerek icra müdürlüğünün 20/02/2019 tarihli kararının kaldırılmasına ve 2. ve 3.haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava icra müdürlüğü işlemini şikayet niteliğinde olup hasımsızdır....
Limited Şirketi’ne söz edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, doğmamış ve mevcut bulunmayan hak ve alacaklar üzerine haciz konulamayacağından doğmamış hak ve alacak haczi yönünden itirazda bulunduklarını, belirtilen nedenlerle tüm haciz ihbarnamelerine itiraz ettiklerini, gönderilen tüm haciz ihbarnamelerinde belirtilen borç miktarlarının farklı yazıldığını, belirtilen nedenle ihbarnamelerin geçersiz olduğunu, haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davalı tarafın posta memurlarının hukuku bilmemesinden faydalandığını ve usulsüz tebligatlara rağmen davacı hakkında işlem yapmaya devam ettiğini, 89/1 Birinci haciz ve 89/2 İkinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ mazbatalarından da görüleceği gibi posta memurunun bina yöneticisi, bina görevlisi ya da komşularına sormadan şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün sağlayacak şekilde gerekli araştırmayı yapmadan doğrudan muhtara tebliğ edildiğini, yapılan tebliğlerin usulsüz olması nedeniyle tebligatların iptalinin gerektiğini...
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiş; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtildiğinden 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 7201 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca muhatabın öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarih olarak düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılırsa bile hükümsüz sayılacaklarından dolayı anılan haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı takip borçlusu ...' ın şirketlerinde olduğu iddia edilen 31.168,10-TL alacağı için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, bu ihbarnameye süresinde itiraz edilmemesi üzerine ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, davacı şirketin dava dışı takip borçlusu ...' ın davacı şirketten bir alacağı olmadığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya usulüne uygun olarak haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, davalının süresinde itiraz etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/12269 esas sayılı dosyası üzerinden şikayete konu İİK'nun 89/1. maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinin sanıklara hangi tarihte tebliğ edildiğini gösteren tebligat parçalarının icra takip dosyası içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçenlere İİK'nun 89/1. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin tebligat parçalarının dosyaya eklenmesi veya hangi tarihte tebliğ yapıldığının tutulacak bir tutanak ile tespiti ile temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesinin temini için dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 22.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
aleyhine başlattığı icra takibinde müvekkili şirkete birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, şirketin bu tebligatları almadığı halde, icra mahkemesince bu konuda yaptıkları şikayetin reddine karar verildiğini, takip alacaklısı ve borçlusu ile hiç bir ticari ilişkileri olmadığını ve tanımadığını ileri sürerek kesinleşen takipten müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Davalı ... Ltd.Şti. vekili, davacının 2.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde menfi tespit davası açmadığını , hak düşürücü sürenin kendiliğinden gözetileceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, bu takip kapsamında, müvekkili şirkete, 13.06.2023 tarihli birinci haciz ihbarnamesi, 24.07.2023 tarihli ikinci haciz ihbarnamesi ve 14.09.2023 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, bu haciz ihbarnamelerinin üçünde de, Tebligat Kanunu 35. Maddeye göre tebligat yapılmış, bu nedenle müvekkili şirketin haciz ihbarnamelerinden haberi olmadığını, haciz ihbarnamelerinden haberdar olamayan müvekkili şirket süresi içerisinde bu haciz ihbarnamelerine itiraz edemediğinden, müvekkili şirket icra dosyasına borçlu olarak kaydedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin, bu haciz ihbarnamelerinden, 08.12.2023 tarihinde, UYAP sistemi üzerinden haberdar olduğunu, bu nedenle, müvekkili şirketin, icra dosyası borçlusu ...'...