Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hd nin 2012/1089 esas 2012/18617 karar sayılı kararında şahsın mernis adresine tebligat yapılması halinde nerede olduğunun komşu kapıcı yönetici gibi kimselerden araştırılmasının ve şahsın adreste bulunmama nedeninin tebliğe işlenmesinin geçerlilik nedeni olmadığının bildirildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının icra mahkemesinden talebi kendisine gönderilen 89/1, 89/2,89/3 haciz ihbarnamelereninin usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeni ile öncelikle 89/1 haciz ihbarnamesine ıttıla tarihi olan 26.10.2018 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına ve bu tarihe göre 89/1 haciz ihbarnamesine cevap süresi geçmeden gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline yöneliktir. Mahkemece 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik bir karar verilmemiştir....

A.Ş. aleyhine yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte şikâyetçi üçüncü kişinin, borçlu anonim şirketin ortağı olduğu nedenle kendisine İİK'nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini ve takip borçlusu haline getirilemeyeceğini ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi neticesinde Dairemizce bozulduğu, mahkemece bozma kararına direnilmesi ve bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/04/2019 tarih ve 2017/12-725 Esas - 2019/470 sayılı kararıyla; şikâyetçiye İİK'nın 89. maddesinin 1. ve 2. fıkraları gereğince çıkarılan haciz ihbarnamelerinin "borçlunun nezdinizdeki ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacaklar dışındaki hak ve alacaklarının haczine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği, bu şekilde düzeltilen haciz ihbarnamelerinin borçlu şirketin üçüncü kişi...

    Esas sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesi sebebiyle takip borçlusu ve alacaklılarına karşı borçlu olmadığının tespitine." karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın süresinde icra dosyasına ulaşmadığını, ancak takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, haciz ihbarnamelerine süresinde itirazın olmadığını, davanın da hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını beyanla davanın reddini istemiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/13389 Esas sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesi sebebiyle takip borçlusu ve alacaklılarına karşı borçlu olmadığının tespitine." karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine yapılan itirazın süresinde icra dosyasına ulaşmadığını, ancak takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, haciz ihbarnamelerine süresinde itirazın olmadığını, davanın da hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını beyanla davanın reddini istemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 16/07/2020 tarihli 2019/635 Esas- 2020/349 sayılı karar ilamı yönünden davacı tarafından 22/06/2020 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Niğde İcra Dairesinde 2018/2318 esas numarası ile Emre Özgün aleyhine icra takibi başlattığını, daha sonra Emre Özgün'ün akrabası olan Seçil Özgün'e birinci, ikinci, üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilerek dosyaya borçlu olarak eklendiğini, peşinden borçlu Seçil Özgün'ün alacakları olduğu iddiasıyla müvekkili firmaya birinci,ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini ancak bu ihbarnamelerden usulsüz tebligatlardan dolayı müvekkili şirket yetkililerinin haberinin bulunmadığını, 27/08/2019 tarihinde hacizlerden ve dosyaya üçüncü şahıs/borçlu olarak eklendiklerinde haberdar olduklarını...

      getirmesi gerektiği halde, 20.01.2020 tarihinde usulüne uygun 3. haciz ihbarnamesinin tebliğine rağmen şikayetçi tarafından 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile de birleşen dosyalardan 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine dair şikayetlerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.11.2020 tarih ve 2020/213 E. - 2020/765 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalılardan ...’ın diğer davalı ... aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8682 Es. sayılı dosyası ile başlattığı takibin kesinleşmesi üzerine davacı şirkete İİK’nın 89. maddesi uyarınca gönderilen 1., 2., ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı şirketin davalı ...’a herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptali ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davalının diğer davalı ...'...

          in borcundan dolayı gönderilen İİK 89/3 gereği haciz ihbarnamesini ... tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde (15 günlük) haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davasını açtıklarını bildirerek, davalı taraf, dava dışı ...'den olan alacağının tahsili için Kütahya ....İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış olduğunu, bu takip dosyasından borçlunun müvekkil nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haczi için müvekkiline İİK m.89/1-89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmiş olduğunu, ancak birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle müvekkilinin işbu tebligatlardan haberdar olamadığını, itiraz etme sürelerini de kaçırmış olduğunu, bu nedenle müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, önceki tebligatların usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, takip borçlusu ...'...

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf konusu kararda şikayetin kabulü ile ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verildiğini, ancak mevzuat hükümlerine göre bakanlık lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesini alacaklı vekili talep ettiğini, ve bunun üzerine ikinci haciz ihbarnamesi bakanlığa tebliğ olunduğu, birinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ettikleri sabit olmakla, ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde alacaklı vekilinin yahut icra müdürlüğünün kusurlu davranışlarının olduğu tartışmasız olduğunu, dolayısıyla sadece üçüncü kişi olan bakanlığın hiçbir sorumluluğunun olmadığını ve dava konusu ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi ile bakanlığı şikayet dilekçesi yazılarak şikayet davası açılması ve ardından işbu istinaf dilekçesinin yazılmasının zorunlu bırakıldığını, ancak mahkemece yargılama gideri ile vekalet ücreti hususunda karar vermeyerek bakanlığı zarara uğrattığını, bakanlık lehine vekalet ücretine...

            -K A R A R- Şikayetçi vekili, davalı borçlunun dava dışı üçüncü kişi...EDAŞ’dan olan alacağının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının her iki takip dosyasındaki haciz tarihlerinin hatalı yazıldığını, üçüncü kişinin haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, davalının haciz ihbarnamesi tarihinde üçüncü kişi nezdinde mevcut bir alacağın da bulunmadığını,doğması muhtemel alacaklar üzerine haciz konulamayacağını, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmemesine rağmen dağıtımda davalının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, davalı yanca konulan haczin 29.09.2006 tarihinde konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ...vekili, borçlu şirketin haciz ihbarnamesi gönderilen tarihte BEDAŞ' tan alacağı bulunduğunu, ilk kesin haczin müvekkilince konulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer şikayet olunan, davaya cevap vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu