Dolayısıyla, bu hak ve alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir. Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir. Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir....
Anılan karar 10.12.2007 tarihli olup, 19.11.2007 tarihinde çıkartılan haciz ihbarnamelerinin iptalini gerektirmez. İcra müdürünün borçlunun bu yöndeki talebinin reddine ilişkin 17.12.2007 tarihli kararı isabetlidir. Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile İİK'nun 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğinden, davalının üçüncü haciz ihbarnamesini göndererek eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine usulüne uygun olarak itiraz edip üzerine düşen görevleri yaptığı, itiraz dilekçelerinin dosyaya girmemesinin ise İcra Müdürlüğünden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın açılmasında kusuru bulunmayan davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu yöndeki istemin reddedilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/10/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
davanın ise 15 günlük süreden sonra 02/11/2018 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin ... ve ... haciz ihbarnamelerinin kep üzerinden sunulduğu, 3. haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin yasaya aykırı olduğuna ilişkin iddiasının icra mahkemesine memur muamelesini şikayet yolu ile incelenmesi gerektiği, mahkemenin ... ve ... haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verme yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile; "Davanın REDDİNE" karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
in borcundan dolayı gönderilen İİK 89/3 gereği haciz ihbarnamesini ... tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde (15 günlük) haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davasını açtıklarını bildirerek, davalı tarafın dava dışı ...'den olan alacağının tahsili için Kütahya ... Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış olduğunu, bu takip dosyasından borçlunun müvekkili nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haczi için müvekkiline İİK m.89/1-89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmiş olduğunu ancak birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle müvekkilinin işbu tebligatlardan haberdar olamadığını, itiraz etme sürelerini de kaçırmış olduğunu, bu nedenle müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, önceki tebligatların usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, takip borçlusu ...'...
İcra Mahkemesince 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 9.10.2013 olarak belirlenmesine ve usulsüz çıkarılan 1. haciz ihbarnamesine göre 2. ve 3. haciz ihbarnamesi çıkartılamayacağından 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu durumda dava konusuz kalmış olup, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava tarihi itibariyle haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ‘’borçlu olunmadığının tespitine ‘’ şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 3. kişi tarafında icra müdürlüğünün 17/03/2017 tarihli memur işleminin iptali ile 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali talebiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile birinci haciz ihbarnamesindeki alacak kalemi olan 48.150,18 TL miktarı aşan haciz miktarları yönünden ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline, karar verildiği, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, 3. kişinin istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; karar tefhim edildiği halde istinaf dilekçesinin belirli süre geçirildikten sonra verilip kaydettirildiği...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...’ın ... 8....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usulüne uygun olarak düzenlenen ve tebliğ edilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin mevcut olmadığını, usulsüz tebliğ edilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri geçerli ve kanuni olmadığı için 89/3 haciz ihbarnamesinin düzenlenip gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, buna rağmen icra müdürlüğü tarafından 89/3 haciz ihbarnamesi düzenlenip gönderildiğini, 12/10/2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesinin bir sayfalık müzekkeresinden ve tebliğ zarfından başka bir evrakın olmadığını, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını müvekkilinin 21/10/2020 tarihinde öğrendiğini, müvekkili T1 16 Haziran 2020 tarihi itibariyle UETS PTT Ulusal Elektronik tebligat sistemine kayıt olduğunu ve bu tarihten itibaren Elektronik tebligat kullanıcısı olduğunu, davalı tarafından İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2019/25075 E. sayılı takip dosyası ile Semaş Yapı Tur. Ve İnş....
Tebligatlarda adresin sürekli mi kapalı olduğu, yoksa muhatabın geçici olarak mı bulunmadığı hususlarının tebliğ mazbatalarında açıklanmadığı, bu haliyle anılan tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddeleri uyarınca usulüne uygun olmadığı, davalının, davacının haciz ihbarnamelerinin tebliğini 08/02/2022 tarihinden daha önceki bir tarihte öğrendiğini ispatlayamadığı, 1. haciz ihbarnamesinin tebliği usulsüz olduğuna göre 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....