İmza vermekten kaçındı." şerhi ile, 89/2 haciz ihbarnamesi 18/09/2020 tarihinde "tebliğ evrakı işyerinde daimi çalışan Emin Beklen imzasına tebliğ edildi" şerhi ile, 89/3 haciz ihbarnamesi 23/11/2020 tarihinde "adrese gidildi, daimi imzasına tebliğ edildi" şerhi ile Ebru Erdinç'e tebliğ edilmiş, 26/03/2021 tarihinde açılan dava ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği belirtilerek tebligat tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ve haciz ihbarnamelerinin iptali istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/2, 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 569009 muhabere numarası ile yapıldığını, birinci haciz ihbarnamesine süresi içerisinde itiraz edilmesine rağmen ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de süresinde itiraz ettiklerini, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin itirazları muhabere yolu ile gönderildiği icra müdürlüğünden araştırılmadan, duruşma yapmadan icra müdürlüğü yazısına itibar ederek eksik inceleme ile karar verdiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece, davacının kendisine İİK 89. maddesine göre gönderilen haciz, ihbarnamelerinin iptali için icra mahkemesinde dava açtığı bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.06.2011 tarih 2011/7758 E. 2011/8267 K. sayılı ilamı ile ''davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu'' gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, haciz ihbarnamelerinin icra mahkemesince iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ancak davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına masraf ve ücreti vekalete karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
nin müvekkilde bulunan hak ve alacaklarının tespiti ve bulunması durumunda icra dosyasına ödenmesi talebi ile İİK m.89 gereğince haciz ibranamesinin tebliğ edilidiğini, müvekkili tarafından 30/12/2019 tarihinde borca itiraz edilerek PTT'ye teslim iadeli taahhütlü biçimde teslim edildiğini ancak icra dairesinin 06/01/2020 tarihinde icra müdürlüğü tarafından teslim alındığını, 21/01/2020 tarihinde müvekkiline ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini ancak müvekkilinin her iki itirazının icra müdürlüğüne süresinde teslim olmadığını ve müvekkili firmaya üçüncü kez haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, borçlu firmanın müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, borçlu tarafından müvekkiline kesilen herhangi haciz ihbarnamesinin tebliğ olmadığını, 15/10/2019 tarihinde 15.714,95 TL bedelli ... seri numaralı çek ile fatura bedellerinin ödendiğini, borçlunun müvekkili nezdinde hak ve alacağının kalmadığını bildirmekle davanın kabulüne, ... Tic. Ltd. Şti.'...
İcra Müdürlüğü'nün 2009/8526 sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle müvekkili şirkete birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak bu ihbarnamelerin müvekkilinin eline geçmemesi nedeniyle itiraz edilemediğini, üçüncü ihbarnamenin tebliği üzerine haberdar olduğunu, bu sebeple yasal süresinde işbu davayı açtıklarını, müvekkili şirketin ne alacaklıya ne de davalı borçluya hiçbir borcu bulunmadığını, davalının müvekkili şirketle hiçbir alakası olmadığını belirterek, takip nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen itiraz edilmediğini, böylelikle haciz ihbarnamesindeki borcun kabul edilmiş olduğunu, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine, takibi sürüncemede bırakmak maksadı ile usul ve yasaya aykırı olarak işbu davanın açıldığını, borçlu ...'...
olduğunun ve süresinde yapıldığının kabulüne, ikinci haciz ihbarnamesinin geçersizliğine, alacaklı tarafından talep edilmesi halinde müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takip üzerinden davacı idareye İİK. 89. maddesi gereğince üçüncü şahsa birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, bahse konu haciz ihbarnameleri hakkında idare tarafından süresinde ve usulüne uygun itirazlar yapılmadığı için takibin aleyhe olarak kesinleştiğini ancak davacı idarenin tüzel kişiliği olmadığı için yapılan tebligatın geçerliliğinin de olmadığını, takip borçlusu şirket ile herhangi bir iş yapılmadığını dolayısıyla takip borçlusunun müvekkili idarede herhangi bir alacağının da bulunmadığını, taraflarına gönderilen üçüncü şahıs haciz ihbarnamelerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, dava dışı ... .... .... İnş. Tem. Turz. Taşımacılık Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.ne borçlu olmadıklarının tespiti ile alacaklının kötü niyetli ve haksız takip yapmış olması nedeni ile %40 dan az olmamak üzere haksız takip ve kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
Bu haciz ihbarnamesine, üçüncü şahsın, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olduğunu veya malın borçluya ait olmadığını veya malın kendisine rehnedilmiş olduğunu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğunu iddia ederek haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak itiraz etme hakkı vardır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. İcra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmemiş olan üçüncü kişiye, ikinci haciz ihbarnamesi gönderir. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bu ihbarnameye itiraz edebilir....
İcra Mahkemesince davalının 04.10.2005 günü dava dışı üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderdiği, üçüncü kişinin 4.124,-YTL.yi davalı dosyasına göndererek, kalan alacağa itiraz ettiği; davalı yanca ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmediği, oysa davacı yanca 16.05.2006 günü haciz müzekkeresi gönderildiği ve bunun itiraza tâbi olmadığı, kaldı ki şikâyet yargılaması sonunda davacının aleyhine oluşturulan hükmün Yargıtay’ca bozulduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece şikayetçi tarafından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin usulsüz olduğuna ilişkin bir şikayetinin olmadığına ilişkin gerekçesi davacının şikayet dilekçesindeki beyanları dikkate alındığında dairemizce yerinde görülmemiş ise de, 89/2 haciz ihbarnamesinin 19.09.2019 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerini en geç bu tarihte öğrenmiş sayılacağı, bu tarihe göre de yasal 7 günlük sürede birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediğinden, davacı üçüncü kişiye bakiye borç muhtırasının da 23.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddia edilmediğinden 11.11.2019 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinden de en geç 23.12.2019 tarihinde tebliğ edilen muhtıra ile haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden haciz ihbarnamelerine itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....