Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davacıya çıkarılan ilk tebligatın iade edildiği, MERNİS adresinde daha önce tebligat yapıldığından TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, 89/3 haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden 89/3 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esastan reddine, davacı üçüncü kişi ayrıca İİK'nın 89. maddesine göre gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebligatlarının da usulsüz olduğu ileri sürülmüşse de, üçüncü haciz ihbarnamesi usulüne uygun olarak davacıya 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğine göre, davacının en geç üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 28.10.2019 tarihinde şikayete konu ikinci ve birinci haciz ihbarnamesi tebligatından haberdar olduğunun kabulü gerektiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 28.10.2019 tarihinden itibaren İİK'nın 16/1. maddesinde belirtilen yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığı gerekçesi ile 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayetin süre...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon İcra Müdürlüğünün 2015/46147 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkiline İİK'nun 89. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilince bu haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmesine rağmen, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, müvekkiline gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi sonrasında borçluya ait paranın icra dosyasına ödendiğini, bu doğrultuda müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra dosyasında müvekkiline gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkilinin bu hususta icra müdürlüğüne yapmış olduğu başvuruya istinaden verilen 16.02.2022 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Diğer taraftan usulüne uygun tebliğ edilmeyen 89/1 haciz ihbarnamesine dayalı olarak şikayetçiye 89/2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi ve şikayetçinin adrese kayıt sistemindeki adresine daha önce bir tebligat gönderilmeksizin bu ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi de usulsüz olacağından şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir…) gerekçesi ile oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Şikayet, usulsüz tebligat nedeniyle haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat nedeniyle İİK Madde 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin icra dosyasını öğrenme tarihleri olan 07.02.2020 tarihi olarak kabul edilmesine, her üç haciz ihbarnamesinin iptaline, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacının icra dosyasında kendisine gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği nedeni ile her üç haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği, dava dilekçesinde 3....

      Haciz ihbarnamesinden 28.04.2021 tarihde haberdar olunduğunu, Birinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarı faiz giderlerinin 213.679,79 TL olarak, ikinci haciz ihbarnamesinde alacak tutarı faiz giderlerinin 201.145,64 TL olarak, üçüncü haciz ihbarnamesinde ise 222.690,85 TL olarak düzenlendiğini, haciz ihbarnamelerinde alacak kalemlerinin birbirinden farklı olarak düzenlenemeyeceğini, ihbarnamelerin geçersiz olduğunu, söz konusu tebligatların hiçbirinin müvekkilinin kendisine yapılmadığını, yapılan tüm tebligatlar ve sair işlemlerin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulüne, Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/2693 Esas numarasında kayıtlı haciz ihbarnamelerinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 89/1 haciz ihbarnamesinin usul ve yasaya uygun tebliğ edildiğini, 2. ve 3....

      Davacı vekili 24.09.2020 tarihli dava dilekçesi ile birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası ile icra müdürlüğünün 27.02.2020 tarihli davacının itirazının süresinde olmadığı bu nedenle dosyaya borçlu olarak kaydı ve haciz talebinin kabulü kararına karşı şikayette bulunulmuş ise de; davacı tarafça haciz ihbarnamelerinin öğrenilmesinden itibaren süresi içerisinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayette bulunulmadığından ve ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra süresi içerisinde menfi tespit davası açıldığına ilişkin bilgi de sunulmadığından icra müdürlüğü tarafından yapılan işlem yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 14....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalının başlattığı takip dosyasından müvekkiline İİK.nun 89/3.maddesi uyarınca üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin ikinci ihbarnameye itiraz ettiğini, ayrıca takip borçlularının müvekkilinden herhangi bir alacaklarının bulunmadığını belirterek haciz ihbarnamelerinin iptaline ve haciz ihbarnamesince alacaklı yana 99.446.87 euro borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğini, böylece ikinci haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İİK. m. 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunu, ihbarnamelerin 4949 sayılı Kanun ile 6352 sayılı Kanundaki değişiklikleri içermediğini ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, mahkemece haciz ihbarnamelerinin İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesi ile şikayetin kabulüne, İİK.m. 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

          İcra Müdürlüğünün 2016/8165 Esas sayılı dosyasından kendilerine gönderilen 1. haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmelerine rağmen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, bunlara da itiraz ettiklerini, iptalleri için icra hukuk mahkemesinde açılan şikayet davası hakkında henüz karar verilmediğini, 15 günlük sürenin geçtiğini belirterek bahsekonu 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline, icra takip dosyası nedeni ile borçlu bulunmadıklarının tespitine, davacı lehine tazminat verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, dava açıldıktan sonra Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/73 Esas sayılı dosyasından 18.05.2017 tarihinde şikayetin kabulü ile Kocaeli 4....

            Birinci veya ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun şekilde gönderilmemesi halinde üçüncü haciz ihbarnamesi herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda; davacı tarafça dava dışı borçlu veya alacaklıya söz konusu takip kapsamında herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, davanın İİK 89/5. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın İİK 89/3 maddesinde düzenlenen haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre, davacıya usulüne uygun olarak birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi çıkarılmamış olduğu bu nedenle üçüncü haciz ihbarnamesinin hüküm ifade etmeyeceği sabit olup, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur (Yargıtay 4.HD 2016/12318 E, 2018/7493 K). Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu