Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yevmiye numaralı resmi senet ile davacı şirket lehine söz konusu taşınmaz üzerine bedelsiz irtifak hakkı kurulduğu, yap-işlet-devret formülüyle hazırlanan ve Hazine'ye ait taşınmaz üzerinde 17 yıl 11 ay 1 günlüğüne bina inşaatı ve malikin sahip olduğu hakları tanıyan sözleşmenin üst hakkına ilişkin bir akit olduğu, nitekim bu hususun Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından davalı Belediye Başkanlığı'na gönderilen ... sayılı işlemde de ifade edildiği, davacı tarafından resmi senede dayalı olarak ilgili taşınmaz üzerinde 6 adet bina ve 1 adet cami inşa edildiği, söz konusu binaların yapı ruhsatının davacı adına olmasına rağmen bir kısmının Gümrük İdaresi tarafından kullanıldığı ve davalı belediyece, bütün binaların, davacı şirket tarafından malik gibi kullanıldığından bahisle 6 adet binanın 2018-2019 yılına ilişkin emlak (bina) vergilerini içeren dava konusu ihbarnamenin düzenlenerek tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

    Bina malikinin sorumluluğu, bir bina ya da yapı inşa eserinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Elektrik enerjisinin taşındığı enerji nakil hattı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir....

      Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz.(Yargıtay HGK'nun 29.11.2017 tarih ve 2017/3-439 E. ve 2017/1463 K. sayılı ilamı). 3....

        Bilhare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava ise elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkinidir....

          AVM binasının maliki olmadığını, bina malikinin, ... A.Ş. firması olduğunu, davalının, bina maliki adına günlük operasyon ve kiralama işlerini yürüttüğünü, hasar tazminatının. ... A.Ş. yada ... A.Ş. firmasından, rücuen talep edilmesi hususu, hukuki değerlendirme ile mahkeme başkanlığı tarafından belirlenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı " şeklinde tespitler yapmıştır....

            Gerçekten arazi sahibinin arazisi üzerindeki ağaçların kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar olması sebebiyle ağaçların kal’ine karar verilememesi durumunda arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı ise malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Ancak burada belirtmek gerekir ki, malzeme (ağaçlar) malikine ödenecek tazminatın takdiri Türk Medeni Kanununun 4.maddesi gereğince hakime ait bir görevdir. Mahkemece bütün bu yönler göz ardı edilerek davalılar ve karşı davacıların istemi yönünden inceleme yapılıp sonucuna uygun karar verilmesi yerine karşı dava konusunun yazılı olduğu şekilde reddi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

              Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 818 sayılı BK'nun 58/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacıların tapu iptali ve tescil davasının reddine, Türk Medeni Kanununun 723/son maddesi gereğince 51.423.33 YTL.nin davalıdan tahsiline dair verilen 07.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki talep tazminat tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliken tescil istemi reddolunmuş, malzeme bedeli 51.423.33 YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir....

                  Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle davaya konu su patlamasının bina ortak tesisatından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu hususta bina malikinin sorumlu olup olmadığı, deponun deniz seviyesinin altında olmasının değerlendirilmesi, kiracının müterafik kusurun bulunup bulunmadığı, tesisatın bakımından kiracının mı yoksa bina malikinin mi sorumlu olduğu, zararın ve hasarın tam olarak ne şekilde meydana geldiği, hangi eşyaların hasarlandığı, hasarlanan eşyaların hasarlı hali ile ekonomik değerinin bulunup bulunmadığı, sovtaj değerinin değerlendirilmesi, ekspertiz raporu, sigorta hasar dosyası, davacı tarafın yaptığı ödeme dekontu, poliçe, hasarlanan eşyaların miktarı ve bedelleri, miktarların uygun olup olmadığı, zarar miktarının tespiti açısından inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. İnşaat mühendisi ----- alınan rapor; "Sigortalı işyeri, binanın sokak girişinden teşkil edilmiş bir rampa ile -------- vasıflı bölümdür. Depo iki bölümlüdür....

                    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile, 15.525 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu binanın maliki ile binada faaliyet gösteren ... Otel'in işletmeciliğini yapan şirketler farklı şirketler olup davacı davasını bina maliki sıfatını haiz davalı şirkete yöneltmiştir. Borçlar Kanunu 58. maddesine göre, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur. Binanın ilk yapıldığı günden bu yana uzun yıllardır dava dışı ......

                      UYAP Entegrasyonu