Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 28/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacıya kesinleşen mahkeme ilamı gereğince, fakat geç bağlanıp ödenen yaşlılık aylıklarının yasal faizinin, şimdilik 500 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, aşamada ıslahen talebini ıslahen 19.551,79 TL'ye çıkarmıştır. Davalı Kurum vekili cevap dilekçeisnde özetle, Kurum işlemlerinin usul ve yasalara uygun olduğunu, davacının isteklerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, göre, yetki, derdestlik, husumet ve hak düşürücü süre gibi ilk itirazları ile zamanaşımı def'inin kabulü ile asıl davadan faiz talep edilmemesi, ilgili mahkeme hükmünde faize dair bir kalem bulunmaması ve temerrüt oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; " Davanın KABULÜ ile; 1- Davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 19.551,79 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine..." karar verilmiştir....

    Mahkemesi Davacı, babasından dolayı bağlanan aylığın geç ödenmesinden kaynaklanan faizlerin ödenmesine karar verilmesini istem...tir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar verm...tir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, ...in gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenm... bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı ... delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda; iş akdinin davacı işçi tarafından ücret alacaklarının sürekli olarak geç ödenmesinden dolayı haklı nedenle feshedildiği, davacının kıdem tazminatı talep hakkının doğduğu, davacının yıllık izin ücreti ve UBGT ücreti alacağı bulunduğuna ilişkin iddiasını ispatladığı, davacının fesihten önceki Haziran ücretinin 6 Temmuz 2017 tarihinde, Temmuz ücretinin 10 Ağustos 2017 tarihinde bankaya ödendiği, feshin 31/07/2017 tarihinde makul süre içerisinde yapıldığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı oluşan 2.787.000.000 TL faiz alacağının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava konusu edilen zararın yasal dayanağını oluşturan Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükmüne göre, borcun ödenmemesi veya geç ödenmesi nedeniyle alacaklı geçmiş günler için öngörülen faizle karşılanamayacak bir zarara uğramış ise, borçlu, geç ödemeden dolayı kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlamadıkça bu zararı da karşılamak zorundadır. Yasa bu hüküm ile alacaklıya temerrüt faizini aşan zararını borçludan isteme olanağı tanımıştır. Ancak bunun için uğranılan zararın varlığı ve miktarının alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır....

          Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “......

            kalan miktarın anaparadan düşüleceğine ilişkin davacı uygulamasının hakkaniyete aykırı olduğu; davalının, geç ödediği hasılat paylarına ait 38.540,83 TL faiz borcundan ötürü 6111 sayılı Kanunun 17/25-a maddesi gereğince yeniden yapılandırma hakkından faydalanabileceği bildirilmiştir....

              TL Kıdem Tazminatı alacağının fesih tarihi olan 11.12.2014 tarihinden, 10.000,00 TL Hak ediş alacağı,1.000,00 TL fazla mesai ücreti alacağı, 5.000 TL yıllık izin alacağı, 200 TL resmi - dini tatil ücret alacağının ihtarname tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur....

              CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafından müvekkiline 25.000-TL ve 35.000-TL bedelli 2 adet çek verildiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını, sonrasında çek bedellerinin davacı tarafından müvekkiline ödendiğini, davacının ihtarname ile çeklerin teslimini talep ettiğini, müvekkili tarafından ise çek tazminatı, komisyon ve faiz alacağı ödenmeden çeklerin iade edilmeyeceğinin bildirildiğini, davacı tarafından komisyon ve faiz alacaklarını ödemeyi kabul ettiğini,çek tazminatı ödenmediğinden çeklerin teslim edilmeyeceğinin bildirildiğini ,müvekkilinin komisyon ve faiz talep hakkının bulunduğunu, çeklerin teslimi halinde müvekkilinin çek tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığını, çek tazminatları için keşideciler hakkında İst. ... İcra Dairesi'nin ......

                UYAP Entegrasyonu