Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/314 Esas KARAR NO : 2022/411 DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/05/2022 KARAR TARİHİ : 23/05/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememizde açılan davada dosya üzerinde yapılan neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan borcu nedeniyle 11/08/2020 tarihinde başlatılan ....İcra Müdürlüğü'nün 2020/... Esas sayılı dosyasına konu alacak davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 04/01/2022 tarihinde tahsil edebildiğini, iş bu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlık alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla ... Hukuk Dairesinin 2018/......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/05/2022 NUMARASI: 2022/324 Esas, 2022/414 Karar DAVANIN KONUSU: Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR TARİHİ: 14/09/2022 Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçelerinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davaya konu edilen uyuşmazlığın davalının kira bedelini geç ödemesinden kaynaklanan ve faiz ile karşılanmayan munzam zararın tazminine ilişkin olduğu ve bu davanın kök ilişkiden bağımsız ve TBK 105 maddesinden kaynaklandığını işbu davaya bakma görevinin Asliye...

      DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 28/02/2018 tarihli el yazısı ile düzenlediği istifa dilekçesi ile ihbar süresini sonunda 16/03/2018 tarihinde ayrıldığını, bu dilekçeyi düzenlediği tarihte ücret alacağı bulunmadığını, ayrıca 6 günlük hakdüşürücü sürenin geçtiğini, davacının çalıştığı ihbar süresine ait ücreti fesihten sonra 2.080,00 TL olarak ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince özetle, geç ve düzensiz ödemenin haklı fesih nedeni olabilmesi için, en son ücretinin ödenmesinden itibaren 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde fesih hakkının kullanılması gerektiğini, davacı en son ücretinin ödenmesinden itibaren 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde fesih hakkını kullanmadığından, kıdem tazminatına hak kazanmayacağını ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur....

      C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının ücretinin geç ödenmesinden dolayı sözleşmeden kaynaklanan % 1 üzerinden hesaplanacak alacak talebinin dosya kapsamı itibari ile sabit olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme, belirli süreli hizmet akdi olduğundan, yasal mevzuat ve oluşan uygulamaya göre, ihbar tazminatı alacağı yönünden herhangi bir talep hakkı olmadığı, davacının dosya kapsamındaki tanık beyanları itibariyle yasal çalışma süresini aşan bir çalışmasının olmadığı ve davacının işyerinde çalışma saatleri ile günlerini ayarlayan üst yönetici konumunda olması sebebi ile bu yönde herhangi bir alacağı bulunmadığı, erken feshinden dolayı alacak talebinin ise Borçlar Kanunu'nun 325. Maddesi gereği yerinde bir istek olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden dolayı faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine 2-Dava, davacının yaşlılık aylığının davalı kurumca geç ödenmesi sebebiyle faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının geç bağlanmasından doğan faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesinden dolayı yasal faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 6.058.41 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, basamak intibakından kaynaklanan gerçek aylığının tespitine, eksik ödenen aylıklardan şimdilik 5.000,00-TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde birikmiş fark aylıklarının ödenmesinden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, faiz alacağı hakkında davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

              Mahkemece, 16013,94 TL faiz alacağının davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, asıl emeklilik alacağına ilişkin talep konusuz kaldığından reddine karar verilmiştir. 1-Davacıya, tahsis talebinde bulunduğu 16.07.2003 tarihli tahsis talebine ilişkin kesinleşen karar sonucu; Kurumca, 01.08.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edilmesi karşısında; faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, aylıkların bağlanmasında, Kuruma tanınan 506 sayılı Yasanın 116. maddesindeki 3 aylık işlem süresi gözetilerek; Kurumun, kesinleşen tespit hükmü sonucu, tahsis şartlarının gerçekleştiği 01.08.2003 tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonu olan 01.11.2003 tarihinden itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu 01.08.2003 tarihinden itibaren hesaplanan faiz alacağı ile sorumlu olacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 2-Davacının, 25.01.2010 tarihinde 01.08.2008 -17.03.2010 süresi toplam alacağı...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 01.11.2011 tarih ve 2011/126 Esas 2011/1447 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kendisine kat farkının geç ödenmesinden dolayı 1.800,00 TL, genel kurul kararı olmaksızın aidat ödemesi nedeniyle 1.800,00 TL , konutunun iç aksamı yapılmadan kendisine teslim edilmesi nedeniyle 10.000,00 TL , konutunu kullanamadığından ve kiraya veremediğinden 10.000,00 TL, tasfiye kararından sonra yapmış olduğu ödemenin kaçak imalatlarda kullanılması nedeniyle 1.475,00 TL ve kooperatife ait dairenin genel kurul kararı olmadan rayiç bedelin altında satılması nedeniyle 5.000,00 TL zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 30.075,00 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep...

                  Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 28/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine...

                    UYAP Entegrasyonu