Davalı T2 AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle ; davacı taraf kıdem tazminatı alacağı geç ödendiğinden ihtirazi kayıt da bulunmadığından faiz talebinde bulunamayacağını, bu nedenle kıdem tazminatı yönünden faiz talebinin reddi gerektiğini; bilirkişi raporunda kıdem tazminatı faiz oranı hesaplanırken hangi faiz oranının esas alındığının gerekçelendirilmediğini, rapora bu yönü ile yaptıkları itirazın dikkate alınmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla faiz hesabında ağırlıklı ortalama faiz oranlarının esas alınması gerektiğini, bu oranın ise 2016 yılı Haziran ayına kadar ki dönem için %11.10 olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olmadığını, feshi davalı gerçekleştirmediğinden ihbar tazminatından sorumlu tutulamayacağını, zaten hizmet sözleşmesi belirli süreli olduğundan ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2014 NUMARASI : 2013/73-2014/203 Taraflar arasındaki uyuşmazlık, banka teminat mektubunun geç ödenmesinden kaynaklanan zararın tazmini için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, elektrik sayacının elektriğinin 03.03.2006 tarihli tutanak ile kesilerek mühürlenmesine rağmen mühürler açılarak usulsüz elektrik kullanıldığının 21.03.2006 tarihli tutanak ile tespit edildiği, kullanılan elektrik enerjisi bedelinin 576,00 TL olarak belirlendiği, abone olan davacının abone sözleşmesini iptal ettirmediği sürece kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olduğu, kaçak elektrik kulanma fiili haksız fiil olup bedelin geç ödenmesinden dolayı sadece yasal faiz istenebileceği, ayrıca gecikme cezası ve bunun KDV'sinin talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne davacının icra takibindeki 29.473,05 TL asıl alacağın 28.897,05 TL'lik kısmı ile 1.984,54 TL gecikme bedeli ve 357,22 TL KDV den dolayı borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, koşulları oluşmadığından taraflar yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 10/12/2021 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya...
Ancak taraflar arasında imzalanan konsinye sözleşmesi sayın mahkemece kabul edildiği takdir bakiye kalan 3.000,00 TL borç, davalıya, 25.11.2021 tarihinde 2.000,00 TL ödeme yapıldığı, (10.09.2021- 25.11.2021 arası 2.000,00 TL x 0.1675 avans faiz x (76 gün /360 gün) - 70,72TL işlemiş faiz, 01.12.2021 tarihinde 1.000,00 TL ödeme yapıldığı (10.09.2021- 01.12.2021 arası 1.000,00 TL x 0,1675 avans faiz x (81 gün /360 gün) - 37,69 TL işlemiş faiz, Faizler toplamı : 70,12 TL * 37,69TL = 107,81 TL işlemiş faiz motor satışın bedelinin geç ödenmesinden dolalı borcu olacağı, Takdir Yüce Mahkemenize aittir....
kadar işlemiş 40.991,93TL faiz borcu, şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 245,26TL işlemiş faiz borcu, çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 59,00TL işlemiş faiz borcu, iskan ve tapu taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 1.109,47TL işlemiş faiz borcu olmak üzere toplam 47.885,25TL davacı kooperatife borçlu olduğu tespit edilmekle bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar mahkememizce gerekçeli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2003/36 Esas sayılı davada alınan bilirkişi raporuyla, eldeki iş sahibi şirketçe açılan dava konusu kalemler yönünden alacak belirlendiği, bu rapora göre verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dolayısıyla raporun taraflar açısından bağlayıcı olduğu kanaatine varılarak, cezai şart, ayıplı işlerin giderim bedeli, nefaset farkı ve fazla ödenen bedelin tahsili istemleri yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın talepler aynen kabul edilmiş, sadece teminat mektubunun ihtiyati tedbir nedeniyle geç paraya çevrilmesi sebebiyle, davacı iş sahibinin talep edebileceği faiz alacağına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda hesaplanan 638.321,83 $ faiz alacağı aynen benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Faiz alacağı, asıl alacağın geç ödenmesini önlemeye yönelik bir tedbir olduğu gibi akdi faize benzer şekilde sözleşmelere eklenen gecikme cezası da alacağın geç ödenmesini önlemeye yönelik bir tedbir niteliğindedir. Ancak, gecikme cezasında, faizden farklı olarak ayrıca borçlunun temerrüde düşürülmesi şartı aranmaz. Taraflar arasında akdedilen 06.03.2007 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde, ödemelerde gecikme halinde iş sahibinin aylık %5 oranında gecikme cezası ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme, hukuki niteliği itibariyle, taraflarca açıkça kabul edildiği üzere, akdi faiz olmayıp, uyuşmazlık tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu kapsamında gecikme cezası niteliğindedir. Az yukarıda izah edildiği üzere, takip tarihinden öncesine ilişkin hesaplanarak talep edilen 7.245,00 TL gecikme cezası dava konusu edilmediğinden, mahkemece hüküm altına alınması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, birikmiş maaşların geç ödenmesinden doğan faiz alacağının 3.206,29-TL tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 16/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, maaşlarının geç ödenmesinden dolayı oluşan faiz alacaklarının tahsiline fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 08/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....