Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken; Mahkemece saptanan iki bedel arasındaki farkın iadesine karar verilmesiyle yetinilmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin ikinci paragrafındaki "halinde" sözcüğünden sonra gelmek üzere "davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş mevduat faiziyle birlikte" ibaresi eklenerek kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken; Mahkemece saptanan iki bedel arasındaki farkın iadesine karar verilmesiyle yetinilmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin ikinci paragrafındaki "halinde" sözcüğünden sonra gelmek üzere "davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş mevduat faiziyle birlikte" ibaresi eklenerek kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedel arasında önemli oransızlık (Yargıtay uygulamalarına göre %100'ü aşan oranda) bulunduğundan, Kamulaştırma Yasasının 15. maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup inceleme yaptırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Artırılan bedel faizine, kamulaştırma işleminin idari yönden kesinleştiği 7.5.2003 yerine daha önceki bir tarihten itibaren hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
a ait bulunan taşınmaz malların bu kişinin oğlu ... üzerine kadastro tespiti sırasında tespit edilip tescil edilmesinden sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca kamulaştırılıp bedel tespiti ve tescil davası açılıp bu idare adına dava konusu taşınmaz malın 06.01.2004 tarihinde bedeli davalı ...'a ödenmek suretiyle tescil edildiği anlaşılmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ...'a ödenen bu bedelden davacı ... ve onun mirasçılarına düşen bedel ve taşınmazların mülkiyetinin tüm mirasçılara ait olduğunun tespiti istenilmektedir. Somut olayda kamulaştırma yıllar önce kesinleşmiş ve tapuda malik görünen kişiye kamulaştırma bedeli ödenmiştir. Dolayısıyla Kamulaştırma Kanununun uygulanmasını gerektirir bir husus bulunmamaktadır. Davalı ...'...
. - K A R A R - Dava, orman emvali satışından kaynaklanan iki ihale arasındaki bedel farkı ile şartnamede belirlenen ek zararın KDV’si ve faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davalı taraf duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre davanın kısmen kabulüne, iki ihale arasındaki bedel farkı olan 722.40.-TL.ile ek zarar olan 74.81.-TL.olmak üzere toplam 797.21.-TL.nin KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline, iki ihale bedel farkı olan 722.40.-TL.için 21.04.2006 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek reeskont faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak; Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken; Mahkemece saptanan iki bedel arasındaki farkın iadesine karar verilmesiyle yetinilmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci paragrafındaki "1.589 YTL"nın" dan sonra gelmek üzere "davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş mevduat faiziyle birlikte" ibaresi eklenerek kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bozma öncesi hükmedilen bedel ile bozma sonrası hükmedilen miktar arasındaki fark 53.647,49-TL olduğu halde daha az bedelin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkartılmasına, yerine (Bozma kararı öncesi hükmedilen bedel ile bozma kararı sonrası mahkemece tespit edilen bedel arasındaki (53.647,49-TL fark bankada duruyor ise neması ile birlikte, davalı tarafından alınmış ise davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bozma öncesi hükmedilen bedel ile bozma sonrası hükmedilen miktar arasındaki fark 32.438,39-TL olduğu halde daha az bedelin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkartılmasına, yerine (Bozma kararı öncesi hükmedilen bedel ile bozma kararı sonrası mahkemece tespit edilen bedel arasındaki (32.438,39-TL fark bankada duruyor ise neması ile birlikte, davalı tarafından alınmış ise davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; İlk kararda hükmedilen bedel 657.186,00 TL olduğu ve bu bedel esas alınarak doğru fark bedel kabul edildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yazım hatası sonucu 641.465,10 TL yazılması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ikinci paragrafından (641.465,10) rakamlarının çıkarılmasına, yerine ( 657.186,00)rakamlarının yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 19/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; İlk kararda 107.532,00 TL'ye hükmedildiği ve acele elkoyma dosyasında ise 106.740,00 TL tesbit edilen bedel ödendiğinden, fark bedel (792,00) TL için faiz verilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 1 nolu bendinin sonuna (792,00 TL tesbit edilen fark bedel için 12.11.2012 tarihinden, ilk karar tarihi olan 08.02.2013 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....