Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye devredildiği, Belediye tarafından da ikinci kez bedel alınmak suretiyle davacıya satıldığı tartışmasızdır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekmektedir. Hukuk kurallarının asıl amacı da toplumda adaleti sağlamaktır. Somut olayda davalı Belediyenin aynı taşınmaz için iki kez bedel almak suretiyle davacı aleyhine zenginleştiği açıktır. Bu hususun göz ardı edilmesi hukuk kurallarına ve adalete karşı var olması gereken güveni sarsacak niteliktedir.Mahkemece, açıklanan bu hususlar doğrultusunda ikinci kez bedel almak suretiyle davalının davacı aleyhine haksız bir şekilde zenginleştiği kabul edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu makinenin ayıplı olduğu tespit edilmiş olsada tüketicinin onarım hakkını kullandıktan sonra bedel iadesini isteyebilmesi için, ... süresi içerisinde sık sık arızalanması, maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi yada tamirinin mümkün olmaması gerektiği, tüketicinin ürünü teslim aldıktan sonra bir ay içerisinde ayıbı bildirerek, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını 2012/6567-10979 kullanmadığını, bu durumda bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sorunun yetkili servis elemanlarınca ücretsiz olarak giderilebilecek aşamada olduğu, davacının öncelikle satıcıya başvurup sorunun giderilmesini istemesi gerektiği ve bedel iadesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1- Bozma öncesi hükme esas alınan ve icra takibi yoluyla idare tarafından ödenen 42.338,55 TL bedel yürürlükteki yasal düzenlemeye uygun olmayan hesap yöntemi ile belirlenen bir bedel olup bu bedelin icra tehdidi altında ödenmiş olması kabul ya da sulh mahiyetinde değildir. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki...

          Müdürlüğü resmi verilerinin ortalamasına göre değer biçilmesi ve ortalama verilere göre belirlenen bu bedel ile sadece 2014 yılı ... İlçe Tarım ve ... Müdürlüğü resmi verileri esas alınarak hesaplanan bedel karşılaştırılarak 2014 yılı ......

            Ancak; 1)Değerlendirme tarihi 2015 yılı olduğu halde, münavebe ürünlerine ait 2014 yılı verileri esas alınarak taşınmaza bedel tespit edildiği anlaşıldığından; ......... .........lerine ait 2015 yılı resmi verileri ......... Müdürlüklerinden getirtilerek, dava konusu taşınmaza ......... Müdürlüğü resmi verilerinin ortalamasına göre değer biçilmesi ve ortalama verilere göre belirlenen bu bedel ile sadece 2015 yılı ......... Müdürlüğü resmi verileri esas alınarak hesaplanan bedel karşılaştırılarak, 2015 yılı.........

              Müdürlüğü resmi verilerinin ortalamasına göre değer biçilmesi ve ortalama verilere göre belirlenen bu bedel ile sadece 2015 yılı ... İlçe Tarım ve ... Müdürlüğü resmi verileri esas alınarak hesaplanan bedel karşılaştırılarak 2015 yılı ... İlçe Tarım ve ......

                Asliye Hukuk Mahkemesinin: 2013/512 Esas 2014/468 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yaklaşık 200 metre mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 387 ada 14 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibariyle 304 TL/m2 bedel belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce de uygun görülmüştür....

                  Uyuşmazlık, mevcut ayıpların bedel iadesi gerektirip gerektirmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, dava konusu ürünlerin arzu edilen faydayı sağlamayacağı gerekçesi ile bedel iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ne var ki, dosya içinde mevcut12/2/2014 tarihli bilirkişi raporunda, mevcut ayıpların düşük bir maliyetle giderilmesinin mümkün olduğu bu noktada toplam bedel üzerinden 3630,00 TL bedel indirimi yapılabileceği belirtilmiştir. Öyleyse, Davalının kusurları giderme çabaları, davacının ise ürünleri teşhir ürünü olduğunu bilerek satın alması karşısında artık davacının seçimlik haklardan yalnızca bedel indirimi isteyebileceği dikkate alınmalıdır. Mahkemece bu husus gözardı edilerek bedelin tamamının iadesi sonucunu doğuracak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 3-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

                    Bedelde muvazaa iddiasını davacının kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Davalı vekili resmi akitte gösterilen satış bedeli ve masrafların yatırılması halinde davayı kabul ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından davanın kabul edildiği nazara alınarak dava dilekçesinde belirtilen bedel ile satış akdinde gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davalı lehine vekalet ücretine, yine davacı lehine dava dilekçesinde gösterilen bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden davacı lehine yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu