Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 11.0412016 gün 2016/28073-7376 sayılı Düzeltilerek Onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir....

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesinde; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir....

      Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığı imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle ... adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içindeki yerleri yerleşim yeri olarak işgal edilenlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı Belediye adına tescil edilmiş davalı taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek 7.4.1999 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez. Hazinenin Belediyeden isteyemeyeceği bir bedeli taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek satın alan davalıdan da talep etmesi düşünülemez....

        Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığı imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içindeki yerleri yerleşim yeri olarak işgal edilenlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı belediye adına tescil edilmiş davalı taşınmazı belediyeye bedel ödeyerek 7.4.1999 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen, adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından davalının Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez....

          Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığı imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içindeki yerleri yerleşim yeri olarak işgal edilenlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı Belediye adına tescil edilmiş davalı taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek 15.3.1999 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez. Hazinenin belediyeden isteyemeyeceği bir bedeli taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek satın alan davalıdan da talep etmesi düşünülemez....

            Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığı imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içindeki yerleri yerleşim yeri olarak işgal edilenlerin ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı Belediye adına tescil edilmiş davalı taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek 15.3.1999 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez. Hazinenin Belediyeden isteyemeyeceği bir bedeli taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek satın alan davalıdan da talep etmesi düşünülemez....

              Dosya kapsamından taşınmazın bulunduğu yerde imar uygulaması yapıldığı imar planlarının 11.10.1996 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesinde 5334 sayılı Kanunla değişiklik yapılmış ve bu değişiklikle Hazine adına tescili gereken 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içindeki yerleri yerleşim yeri olarak işgal edilenlerin ilgili Belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescillerinin bedel talep edilmeksizin aynen devam edeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz önce dava dışı Belediye adına tescil edilmiş davalı taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek 26.3.1989 tarihinde satın almıştır. Davalı Yasanın geçici 3.maddesinin 2. fıkrasında sözü edilen adına doğrudan tescil yapılan gerçek yada tüzel hukuk kişisi olmadığından Hazineye bir bedel ödemesi gerekmez. Hazinenin belediyeden isteyemeyeceği bir bedeli taşınmazı Belediyeye bedel ödeyerek satın alan davalıdan da talep etmesi düşünülemez....

                Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK'nun 86 ve izleyen maddelerine dayanılarlak dava değerinin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artrılması gerektiğinden söz edilerek ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise , bu husus ıslah istemine konu edilemez....

                  Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez....

                    Ancak; a)Acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel ödendiği, bozma öncesi tespit edilen bedel ve bozma sonrası oluşan fark bedel faiziyle depo ettirildiği halde, tüm bedele 30.04.2015 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesi, Doğru olmadığı gibi; b)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla...

                      UYAP Entegrasyonu