Davacı, dava dilekçesinde dava değerini açıkça 3.800,00 TL olarak göstermiş, terditli talebi olan iki arsa arasındaki dönüm farkı ile arsa üzerine yapılmış zorunlu ve yararlı masraflar karşılığı olarak ne kadar tazminat talep ettiğini dilekçede açıkça göstermemiştir. Mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, davacı tarafından tazminat talebi usulüne uygun ıslah dilekçesi - bedel arttırım dilekçesi ile artırılmadığı halde karardaki miktarlar üzerinden kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delil listesi ibraz etmiş, delil listesinde 8 tanığının isim ve adresini bildirmiştir. İlk derece mahkemesince yargılama sırasında Arslan Eraslan ve Vusal Akçal davacı tanığı olarak dinlenmiş, dilekçe ekindeki bildirilen tanıklar dinlenmemiştir....
Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. Maddesinin ikinci fıkrasında; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak, kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taşınmaz bedelinin çek ve araba vermek suretiyle ödendiği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıklarının ispatlanamadığı ve satışın gerçek olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil talebinin reddine, terditli istem yönünden ise; vekilin kendisine yapılan ödemeyi vekil eden davacıya ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, taşınmazın keşfen belirlenen değeri olan 326.367,84 TL’nin tahsili ile dava terditli olarak açıldığından asıl dava yönünden yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesaplamaya gerek olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri 2.1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taşınmaz bedelinin çek ve araba vermek suretiyle ödendiği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıklarının ispatlanamadığı ve satışın gerçek olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil talebinin reddine, terditli istem yönünden ise; vekilin kendisine yapılan ödemeyi vekil eden davacıya ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, taşınmazın keşfen belirlenen değeri olan 326.367,84 TL’nin tahsili ile dava terditli olarak açıldığından asıl dava yönünden yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesaplamaya gerek olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri 2.1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taşınmaz bedelinin çek ve araba vermek suretiyle ödendiği, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıklarının ispatlanamadığı ve satışın gerçek olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil talebinin reddine, terditli istem yönünden ise; vekilin kendisine yapılan ödemeyi vekil eden davacıya ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, taşınmazın keşfen belirlenen değeri olan 326.367,84 TL’nin tahsili ile dava terditli olarak açıldığından asıl dava yönünden yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesaplamaya gerek olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 2. İstinaf Nedenleri 2.1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terditli olarak kamulaştırmasız elatılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirilmesi, ecrimisil, tazminat ve kanal üzerinde köprü yapımı yada köprü bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, terditli olarak kamulaştırmasız elatılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirilmesi, ecrimisil, tazminat ve kanal üzerinde köprü yapımı yada köprü bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/06/2018 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti, 15/10/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılar arasında rızai taksime dayalı tapu iptali ve tescil ya da ödenen bedelin iadesi, terditli olarak temliken tescil, terditli olarak muhdesat aidiyetinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada muhdesat aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 22/10/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
40.000,00 TL olduğunu, aracın tasfiye edildiği ve tasfiye bedelinin iade edilmediği ancak iadesinin mümkün olduğunun tespit edilmesi nedeniyle sadece el konulan aracın el koyma tarihindeki piyasadaki rayiç bedel farkının davacıya tazminat olarak ödenmesi gerektiği, davacının bedel iadesi için idareye talepte bulunulması durumunda yasal faizi ile birlikte elkonma tarihinden itibaren bedel iadesi yapılacağı anlaşılmakla; bilirkişi raporunda belirtilen 40.000,00 TL ile aracın satış bedeli arasındaki fark hesaplanmakla; 4.469,05 TL'nin (40.000,00-35.530,95=4.469,05) verilmesi gerektiğine, davacının dava dilekçesinde aracı kullanamamaktan kaynaklı kazanç kaybını talep etmiş ise de, aracın el koyma tarihindeki piyasadaki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin kabul edildiğinden davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenerek, manevi tazminat talebinin reddine, 4.469,05 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden faizi ile birlikte davalıdan...
plakalı ... marka, ... 2009 model aracın 15/01/2009 tarihinde davalıdan, 103.551,21-TL bedel ile satın alındığını, alındığı tarihten itibaren araçta sürekli tekrar eden arızalar meydana geldiğini, her seferinde yolda kalan aracın çekici ile servise götürüldüğünü, birçok parçası değiştirilmesine rağmen sorunların devam ettiğini, aracın gizli ayıplı olduğu belirterek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması durumda dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bedel iadesine, ayrıca uğranılan zararlar nedeniyle şimdilik 10.000-TL maddi tazminat ve taleplerin kabul görmemesi karşılığında şimdilik 30.000-TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının asıl talebi olan tasarrufun iptali ve taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınması yönündeki talebinin davalılar ... ve ... yönünden ayrı ayrı reddine, davacının terditli talebi olan tazminat talebi olan davalı ... ile ilgili olarak mahkemenin önceki kararı olan 2010/256 E ve 2015/24 K sayılı kararın 14/08/2015 tarihinde kesinleşmiş olması sebebiyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının terditli talebi olan tazminat talebi yönünden davalı ... ile ilgili olarak açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kurulan hükümde usuli kazanılmış hakların dikkate alınmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Mahkemece; bozma ilamında belirtildiği...