WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı böyle bir yol izlemek suretiyle taleplerine ilişkin olarak mahkemece gerçekleştirilecek olan incelemenin sırasını belirlemektedir. Somut olayda davacı vekili davasında öncelikle müdahalenin men'ini, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin ödenmesini talep ettiği ve yargılama sonucunda davanın tazminat açısından kabulüne karar verildiği görülmüştür. Söz konusu taleplerin her biri ayrı dava konusu olabileceğinden, terditli taleplerde ise, taleplerden birinin kabulü halinde diğeri hakkında hüküm kurmak mümkün olmadığından somut olayın ve taleplerin niteliği gereği davanın terditli dava olarak kabulü mümkün değildir (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2022/3381 E. 2022/12300 K. sayılı kararı). Mahkemece yapılması gereken davanın tam kabülüne karar vermekten ibarettir. Bu haliyle de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması hatalıdır....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yükleniciden haricen satın alınan taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil terditli olarak tazminat istemine ilişkindir. 2....

    Öncelikli talep tapu iptal ve tescil talebi ve terditli talep ise sebepsiz zenginleşme nedeniyle bedel iadesi talebidir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmü gereğince hak düşürücü süre yalnızca tapu iptal tescil talebi yönünden uygulanabilecektir. Bedel iadesi talebinin TBK'nun 77 ve ardından gelen maddeler uyarınca Sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup Hak düşürücü sürenin bedel iadesi talebi yönünden uygulanma olanağı bulunmadığı halde mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    taleplerinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak kabul edilmediğini, davanın terditli taleplerinden olan gayrimenkulun gerçek değeri üzerinden tespit edilecek bedelin tarafımıza ödenmesi yönünde davanın kabulü gerekmekte iken bu taleplerinin kabul görmediğini, HMK 141 uyarınca ön inceleme duruşmasından önce tüm taleplerimiz, faizli olarak dava tarihinden itibaren terditli olarak genişletildiğini, mahkemece terditli taleplerinden uyarlama ile tespit edilen 21.949,41 TL alacak üzerinden karar verilmiş olup, 27.05.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda uyarlama yoluyla tüm değerlerin ortalaması 26.337,53 TL olarak tespit edildiğini, mahkeme davalı T3'nın 1991 yılında taşınmazı edindiği tarihteki 15.000.000 ETL üzerinden yapılan uyarlama hesabını esas alarak yanlış bir karar verdiğini, müvekkilinin 1993 yılında 30.000.000 ETL ödediği ve buna ilişkin bilirkişi raporunda açık bir madde varken uyarlama ile tespit edilecek son terditli taleplerinin mahkemece kabul edilmişken; işbu hatalı hüküm...

    Davada dayanılan 07.08.1997 tarihli sözleşme, sözü edilen koşulları taşımadığından geçerli değildir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine ile yukarıda yazılı gerekçelere göre davalının ve davacının aşağıdaki bendin dışındaki bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Hukukumuzda bir davanın, birden fazla taleple açılması mümkündür. Bu tür davalara da terditli davalar denilir. Ne var ki bu gibi durumlarda, orta yerde birden fazla dava çeşidi yoktur. Dava, aslında terditli istekler içeren tek bir davadır. Somut olayda da, davacılar tek bir dava açmışlar, ancak mahkeme önüne terditli talep getirmişlerdir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile bedel iadesi, bu talep de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 ve 228 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Dava, davalılar tarafından ithal edilen ve satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı taktirde aracın iadesi ile bedelinin tahsili, bu talepleri de kabul görmezse aracın ayıplı değerinin satış fiyatından düşülerek aradaki farkın iadesi istemine ilişkindir. 2. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairenin (Kapatılan 19....

          Oto A.Ş vekili cevap dilekçesinde ; dava konusu araçta gizli ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte araçta gizli ayıbın mevcut olduğu kabul edilecek dahi olsa , hak düşürücü süreler aşıldığını, her ne kadar ayıp iddialarını kabul etmeseler de davacı tarafın, 6098 sayılı T.B.K.’Nunda sayılı seçimlik haklardan birini talep etmek zorunda olduğunu, zira bahse konu seçimlik haklardan birinin kullanılması ile diğer haklardan vazgeçilmiş olunacağını, araçta üretimden kaynaklanan gizli ayıp olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davaya konu aracın ayıplı olmadığını, Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararları doğrultusunda, aracın ücretsiz onarılmasına ya da bedel indirimine karar verilmesi gerekirken misliyle değişime yönelik karar verilmesi hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, müvekkilinin şirket aracını 242.887-TL bedel ile sattığını, davacının EURO üzerinden bedel iadesi talebi ile icra inkar tazminat talebinin haksız ve yersiz olduğunu, bedel iadesi yönünde karar vermesi ihtimalinde davacı...

            Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacının talebi tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece öncelikle terditli taleplerden olan tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Terditli davalarda dava konusu tek olup terditli taleplerden birinin kabul edilmesi halinde diğerinin reddidildiği sonucu çıkarılamayacağı gibi terditli isteklerden ilki kabul edildiğine ve davada reddedilen bir istek de olmadığına göre davalı Hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken aksi yönde karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından, hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “Keza 1.800 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı Maliye Hazinesine verilmesine,” dair ibarenin hükümden çıkarılmasına; davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'...

              Diğer mobilyalar yönünden ise küçük hatalar olduğu bu hataların bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değişimle orantılı olmayacağı bu nedenle bu mobilyalara ilişkin olarak raporda belirtilen tutarlarda bedel indiriminin hakkaniyete uygun olacağı" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile faturaya konu mallardan netha konsol ve rosa baza başlığın ayıpsız misli ile değişimine, rosa gardıropdaki ayıp karşılığı 907,14 TL, rosa bazadaki ayıp karşılığı 314,04 TL, netha 3'lü kanepedeki ayıp karşılığı 570,64 TL olmak üzere toplam 1.791,82 TL'nin ayıp karşılığı indirim bedeli olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bu yönden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu