WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Bozma ilamı doğrultusunda; davalıya kamulaştırılan alan dışında kalan kısımda %50 oranında değer kaybını kabul edip etmediğinin sorulduğu, davalı vekili tarafından sunulan 11/06/2019 tarihli beyan dilekçesinde, belirlenen değer kaybı oranının düşük olduğunun bildirildiği ancak, kamulaştırma dışında kalan alanın tamamının bedelinin ödenmesi suretiyle mülkiyet hakkını kazanma imkanın bulunduğunun davacı idareye bildirilerek alınacak cevaba göre değerlendirme yapılması, kalan alanın mülkiyet hakkının idarece istenilmemesi halinde; bilirkişi kurullarınca belirlenecek değer azalış oranına göre karar verilmesi gerekirken bu hususta davacı idare beyanı alınmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2- Anayasa Mahkemesi’nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet...

    Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan fark kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve işlemiş nemasıyla birlikte derhal ödenmesi gerektiğinden, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında oluşan hukuki duruma göre kamulaştırma bedelinin ödenmesi hususunda Dairemizce yeniden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Ayıplı araç satışı nedeniyle değer kaybı veya bedel iadesi istemine ilişkin davada, .... 7. Asliye Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle değer kaybı veya bedel iadesi istemine ilişkindir. .......

      Eğer %50'nin üzerinde değer kaybı yaşayacağı belirlenirse, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da yer aldığı üzere, kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalılara % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceğinin sorulması, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir....

      Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

      , TTK'nun 347. maddesi ile kurucu intifa sahiplerine özel bir önem ve ayrıcalık tanındığını, eş değer hakların verilmesi yerine kabul edilebilir bir neden olmamasına rağmen son derece düşük bir bedel ödenmek suretiyle intifa hakkının ortadan kaldırılmasının adil olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar ile manevi tazminat hakları saklı tutularak birleşme ile ortadan kaldırılan ------eş değerinin verilmesi, bu mümkün olmadığı taktirde her bir kurucu intifa senedi bedelinin birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değerinin tespiti ile hesaplanacak ve HMK uyarınca belirlenecek bedelin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazın özelliklerine uygun şekilde objektif değer artışının belirlendiği, davanın 4 aylık yasal süre içerisinde neticelendirilememesi nedeni ile karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, taşınmaz üzerinde daha evvel bulunan irtifakın yaratacağı değer düşüklüğünün raporda dikkate alındığı, bilirkişi kurulunun yasaya uygun olarak oluşturulduğu, belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ürün münavebe listesine uygun şekilde rapor hazırlandığı, eski irtifakın yaratacağı değer düşüklüğünün dikkate alınmış olduğu anlaşılmakla, tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün...

        Arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazın özelliklerine uygun şekilde objektif değer artışının belirlendiği, davanın 4 aylık yasal süre içerisinde neticelendirilememesi nedeni ile karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinde yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, taşınmaz üzerinde daha evvel bulunan irtifakın yaratacağı değer düşüklüğünün raporda dikkate alındığı, bilirkişi kurulunun yasaya uygun olarak oluşturulduğu, belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ürün münavebe listesine uygun şekilde rapor hazırlandığı, eski irtifakın yaratacağı değer düşüklüğünün dikkate alınmış olduğu anlaşılmakla, tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün...

        Bu doğrultuda aşağıdaki hesap yapılmıştır: Net gelir: 2748,15- TL/Da Kapitalizasyon faizi: %4 Objektif değer artış oranı: %75 2748,15 / (0,04x1000) x 1,75 = 120,23- TL/m² 1960,00 m² (kamulaştırılan alan) x 120,23- TL/m² (birim fiyat) = 235.650,80- TL Daha önce depo edilen miktar: 208.740,00- TL 235.650,80- 208.740,00 = 26.910,80- TL Buna göre; davacı idareye 26.910,80- TL fark bedel depo ettirilmiştir....

        Ayrıca kamulaştırmasız el atma davası tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedildiği takdirde ise kamulaştırma tespiti davasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmalıdır. İşte bu sebeple de davalar tefrik edilmemelidir. Çünkü herhangi bir gerekçeyle kamulaştırma bedel tespiti davası esastan sonuçlanıp kesinleştirilmezse, kamulaştırmasız el atma davasını davacı tarafın devam ettirme hakkı vardır. Kamulaştırma bedel tespiti davasının kesinleşip kesinleşmediği beklenilmeden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. Ancak kamulaştırma bedel tespiti davası esastan kesinleşirse, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebilir. Eğer usulden red olunarak (örneğin tespit edilen bedel verilen 15 günlük sürelerde idare tarafından yatırılmadığı takdirde dava reddolunursa) kesinleşirse bu ihtimalde dahi kamulaştırmasız el atma davasına davacı taraf devam edebilir. Bu durumda bu aşamada davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilemez....

        UYAP Entegrasyonu