da açıklanmadığını, ayrıca dekara verim tahmininin kurulca yapıldığının ifade edildiğini ancak bu veriye hangi resmi veriden ulaşıldığının açıklanmadığını, kapitalizasyon faizinin hesabında ranta bakıldığı anlaşıldığından bu hususun kabul edilemez olduğunu, hükme esas alınan raporda fahiş oranda objektif değer artışı uygulanmasının kabul edilemez nitelikte olduğunu, taşınmazın kullanım tarzı ve niteliklerinin kapitalizasyon faizi içerisinde değerlendirilmiş olduğunun kabul edildiği halde bu gibi özelliklerin mükerrer olarak objektif değer artırıcı unsurlar olarak ve çok fahiş oran üzerinden değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, 2- 3 yıl önce uzman bilirkişilerce takdir edilen bedelin 3- 4 katında bedel takdir edilmesinin objektif ve hakkaniyete uygun olmadığını, emsal değerlendirilmesi yönteminin kabul anlamına gelmemekle birlikte tamamen hatalı olduğunu, emsal taşınmazın belirlenmesinde yakın tarihli satışların dikkate alınmadığını, emsallerle yapılan mukayesede belirlenen değer düşüklüğü...
taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara ise yaş, cins ve verimlerine göre maktuen değer biçilerek bedelinin tespiti yapılıp resmi verilere uygunluğu denetlenerek belirlenen bedele hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde bedel tespiti yapan rapora göre karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazların konumu, yüzölçümü bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artışı oranının % 25 olması gerekirken, daha az oranda objektif değer artışı uygulamak suretiyle az bedel tespiti, 3)Tespit edilen bedelin hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesi ve ödeme hususunda bankaya müzekkere yazılmasına karar verilmemesi, 4)Kabule göre de; Dava konusu taşınmazların üzerinde bulunan ağaç bedeline objektif değer artırıcı unsur uygulanmaması gerekirken, objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle fazla bedel tespiti, Doğru görülmemiştir....
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmaza yüksek değer tespit edildiğini, objektif değer artış oranının çok yüksek olduğunu, gerçek bedelinin çok üzerinde bedel belirlendiğinden kamu zararı doğduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur. 2....
Dava dosyasının incelemesinde; davacının terditli talepte bulunduğu ve mahkemece bedel iadesine ilişkin talebinin kabul görülerek karar verildiği anlaşılmakla birlikte davada kabul edilen talep bakımından reddedilen bir bedel olmamasına rağmen yanlış gerekçe ile “Ecri misil ve cezai şart talebi mahkememizce yerinde görülmeyen tapu iptali ve tescili talebine ek olarak istenilmiş, güncel değerin ödenmesi talebinde ise ayrıca istenilmemişse de, ecri misil ve cezai şart talebinin tapu iptali ve tescili talebinden bağımsız, sözleşmeye dayalı bir alacak istemi olduğu, sözleşme geçersiz olduğundan, ecri misil ve cezai şart bedeli ödeneceğine dair hükümlerin de geçersiz olduğu, dolayısı ile davacının bu bedelleri talep etmesi yasal olmadığından, ecri misil ve cezai şart talebi isteminin reddine” karar verildiği belirterek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Davacı şirketin, katma değer vergisi iade işlemleri esnasında yüklendiği katma değer vergisi listesinde yer alan cüz'i tutarların yüklenilen katma değer vergisinden çıkarıldığı, yüklenilen katma değer vergisinin tamamının mahsubu talep edildiğinden azalan yüklenilen katma değer vergisi nedeniyle açıkta kalan mahsup taleplerine ilişkin olarak 2015 ve 2016 yıllarının Nisan ve 2016 yılının Eylül dönemlerinde ortaya çıkan vergi borcunun vade tarihinden sonra ödendiğinden bahisle vergi indiriminden yararlandırılmaması üzerine, 2017 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5'i olan 927.733,40-TL'nin ödenmesi gereken kurumlar vergisinden indirilmesi gerektiği ihtirazi kaydıyla verdiği beyannameye istinaden yapılan tahakkukun iptali ile söz konusu tutarın iadesi...
Bu nedenle; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine, ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümündeki "fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılması ve karar kesinleşince hak sahibine ödenmesi" yönündeki ilgili kısımlarının "belirlenen kamulaştırma bedelinin hak sahibine derhal ödenmesi ve vadeli hesapta tutulan fark bedel ile ilgili olarak dava tarihinden sonraki dördüncü ayın bitiminden itibaren dairemizce verilen karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi" şeklinde düzeltilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....
Yapılan yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazın sulu arazi olduğu kanaati ile buğday, mısır ve pamuk münavebesi alınmış, taşınmaza %10 objektif değer artışı uygulanarak birim bedel 16,04 TL/m2 olarak hesap ediliş ve1.285.864,75 TL kamulaştırma bedeline hükmedilmiştir. Kararı her iki taraf vekili de istinaf etmiştir....
Bilirkişi Hasan Teoman Çelikyürek tarafından düzenlenen 09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu aracın yağ eksiltmesinin, aracın üretimden kaynaklı bir hata olması, sürekliliğinin olmasının araçtan faydalanmayı etkilemesi nedeniyle gizli ayıplı olduğu, 30/04/2014 tarihinde davacının aracı ile yaptığı kaza sonrasında yapılan onarımın aracın değerinde 7.500,00 TL değer kaybına neden olduğu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin, nispetsizlik yaratacak olmasından dolayı uygun olmadığı, aracın kullanım süresi ve hasarından dolayı, hak ve menfaatler göz önüne alındığında değer kaybı kısmı hariç olmak üzere bedel iadesi talebinin uygun olduğu, aracın bedelinin 59.404,29 TL, değer kaybının 7.500,00 TL olmak üzere bedel iadesi miktarının 51.904,29 TL olduğu belirtilmiştir....
Şöyle ki; 1- Dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına %50'den daha fazla objektif değer artışı uygulanması gerekirken, daha düşük oranda uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti, 2- Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüz ölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında, kamulaştırmadan arta kalan kısımda daha fazla değer azalışı olacağı gözetilerek, daha düşük oranda değer azalışı uygulanmak suretiyle eksik bedel tespit edilmiş olması, 3- Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda, kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmaz...
Marka "Ultrasonic kesim/katlama Makinası'nın" arıza yapması-çalışmaması ve servis hizmeti verilememesi ve tamir edilememesi nedeni ile; söz konusu makinanın davalıya iadesi ile 72.000,06 TL bedelinin, ödeme tarihlerinden itibaren (15.01.2019 tarihinde 26.000,00 TL, 15.02.2019 tarihinde 8.000,00 TL, 22.02.2019 tarihinde 9.000,00 TL, 22.03.2019 tarihinde 17.000,00 TL, 12.04.2019 tarihinde 17.000,00 TL olmak üzere) işleyecek ticari faizi ile davalı tarafından müvekkillerine ödenmesi ile terditli olarak bu talepleri kabul görmediği takdirde 05/01/2019 tarihli ...... nolu fatura ile alınan, 1725 Stok kodlu ...,.......