Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen olayda davacı şirket, ortağı olduğu … Anonim Şirketinin sermaye artırımı talebine rüçhan hakkını kullanmak suretiyle katılmıştır. Bu kapsamda, … Anonim Şirketi 3.1.2002 tarihli yönetim kurulu kararı ile; ortaklarından sermaye taahhüt borcu olanların altı ay içinde taahhütlerini yerine getirmelerinin sağlanması, yapılmakta olan yatırımların Haziran sonu ihtiyacı için yıl sonuna kadar yaklaşık 18 Trilyon kaynak girişini sağlayacak şekilde sermaye artırımı yapılması, bu amaçla şirket ortaklarından sermaye artırım avansı talep edilmesi, şirketten alacaklı olan ortaklara olan borçların ödenmeyerek sermaye artırım avansı olarak değerlendirilmesi için girişimde bulunulmasına karar vermiştir. Yıl içerisinde bu kararı uygulamaya koyarak emisyon primli hisse ihracı yapmak suretiyle sermaye artırımında bulunma yoluna gitmiş, bu amaçla mahkeme marifetiyle şirketin piyasa değerini tespit ettirerek 1.000.000.-TL itibari değerli, 20.000.000....

    . … İSTEMLERİN_KONUSU : Davacılar tarafından, TCDD Kütahya Gar Müdürlüğünde tren teşkil memuru olarak görev yapan yakınları …'nin, 20/11/2008 tarihinde … Tren İstasyonunda meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararların giderilmesi amacıyla yaptıkları başvurunun reddine dair 18/06/2009 tarihli ve 9036 sayılı işlemin iptali ile eşi … için 100.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 190.569,04 TL) maddi, 20.000,00 TL manevi, çocukları … için 10.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 14.924,76 TL) maddi, 10.000,00 TL manevi, … için 50.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 64.925,22 TL) maddi, 10.000,00 TL manevi, … için 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 160.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 270.419,02 TL) maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda verilen kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 12/03/2015 tarih ve E:2014...

      İhtilaflı olan Damga Vergisi, kuruluş ve birinci sermaye artırımı ile ilgilidir. Maliye ve Gümrük Bakanlığı, sermaye artışının, belgede zorunlu şart olmadığını ve kuruluşun ise sadece ... liralık kısmının belge kapsamında kaldığını ileri sürmektedir. Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 1992/1978 sayılı kararında; teşvik belgesine sahip Kuruma, vergi, resim, harç istisnasına ilişkin teşvikin tanındığı, şirketin ihracat taahhüdünün bulunduğu, bu dudurumda belgedeki zorunlu şart nedeniyle yapılan kuruluş ve sermaye artırımı işleminden Damga Vergisi alınmakla vergilendirme hatası yapıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar vermiştir....

        Dosya içeriğinde dava dışı şirketin sermaye artırımı yaptığına dair .../02/2014 tarihinde ortaklar kurulu kararı, sermaye artırımı tescil ve ilan masraflarını 14/02/2014 tarihinde yatırdığına dair dekont, sermaye artırımına ilişkin mali müşavirden alınan rapor ile davalı ... Müdürlüğünün sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının ... ay içerisinde sunulması aksi halde şirketin resen terkin edileceğine dair 31/03/2014 tarihli ilanı ile belirtilen sürede sermaye artırımı yapılmadığından Ticaret Sicil Müdürlüğünün anılan şirketin .../.../2014 tarihinde re'sen terkin edildiğine dair kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 6102 sayılı ...’nın geçici 7/1....

          İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN ve İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının hafta tatili ücreti alacağının 1.551,54 TL olarak tespit edildiğini, 05.12.2019 tarihinde harç tamamlama ile talep miktarlarını artırdıklarını, ancak gerekçeli kararda "ikinci kez bedel artırım dilekçesi verilemeyeceğinden taleple bağlı kalınmış" denilerek hafta tatili ücretinin dava dilekçesinde olduğu gibi 50,00 TL üzerinden kabul edildiğini, 06.03.2017 tarihinde diğer alacak kalemleri için bedel artırımı yapılıp hafta tatili için bedel artırımı yapılmadığını, bir davada bir kez ıslah yapılabilse de işçilik alacaklarına ilişkin davaların objektif dava yığılması olup talep edilen her bir alacak kaleminin bir dava olduğunu, daha önceden ıslah/talep artırımı yapılmamış bir alacak kaleminde harç tamamlamanın kabul edilmesi gerekirken reddine karar verildiğini, yerel mahkemece bazı alacak kalemleri için davalı şirketleri müştereken ve müteselsilen sorumlu...

          - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 14.01.2004 ve 29.11.2005 tarihli kredi sözleşmelerine dayalı olarak icra takibi yaptığını, kredi sözleşmelerinin limit artırımı sözleşmeleri olduğunu, bu limit artırımı sözleşmelerinde ve asıl sözleşme olan 30.06.2003 tarihli kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak imzasının bulunmadığını ileri sürerek sözleşmelerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, icra takibi yoluyla müvekkilinden yapılan tahsilatın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davalılar, davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 27.06.2006 tarihli ve 25.000,00 YTL ile kefalet limiti ile sorumlu oldukları kredi sözleşmesine ek olarak düzenlenen 25.000,00 YTL. miktarlı limit artırımı sözleşmesini de imzalamışlardır. Mahkemece davalı kefiller ... ve ...'un 25.000 YTL kefalet limit ile sorumlu oldukları kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak davalıların imzaladıkları limit artırımı sözleşmesiyle limit artırımı yoluna gidilerek davalı kefillerin sorumlu oldukları miktarın 50.000,00 YTL'ye yükseltildiği gözönüne alınmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

              Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kuralı kısmi davaya ilişkin olup belirsiz alacak davalarında bozmadan sonra yapılan ıslah değil "talep artırımı"dır. Bu nedenle mahkemece davacının 25.06.2018 tarihli talep artırımı dilekçesi değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Davacının talep artırımı dilekçesi kabul edilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                A.Ş hesabına 01.12.2017 tarihinde borç ödemesi olarak gönderildiği, yine yasal olarak şirketin mali durumunun düzeltilmesi için 10.828.391,84 TL + 833.333,33 TL - 11.661.725,17 TL sermaye artırımı yapılması yeterli iken davalı şirketçe 24.500.000,00 TL üzerinden sermaye artırımı yapıldığı, davalı şirketçe yakın tarihte şirketin hakim ortağına borçlanılmasının, alınmış olan borçların nerede kullanılmış olduğunun, mali olarak yeterli miktarın 2 katından fazla sermaye artırımı yapılmasının gerekli olduğu hususlarının ispat edilemediği, bu sebeplerle davalı şirketin 31/10/2017 tarihli sermaye artırım kararının TTK 445/I maddesi uyarınca dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... hakkında müşteki ...’ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca “1 yıl 6 ay hapis cezası” olarak verilen temel cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda “1 yıl 15 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “2 yıl 3 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırımı sonucunda “2 yıl 30 ay hapis cezası” ile cezalandırılması yerine, “4 yıl 6 ay hapis cezası” ile cezalandırılmasına karar verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından; bozma nedeni yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu