Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının 27.04.2001 günü iş kazası geçirdiği, 30.10.2012 tarihli dilekçe HMK’nun 107 maddesine göre maddi tazminat istemi bakımından belirsiz alacak davası açıldığı ve ayrıca manevi tazminat isteminde de bulunulduğu, 25.02.2015 tarihinde maddi zararın belirli hale geldiğinden bahisle maddi tazminat isteminin artırıldığı davalı tarafın gerek dava dilekçesi üzerine ve gerekse maddi tazminata ilişkin bedel artırımı üzerine süresinde zaman aşımı def’i inde bulunulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık bu tür davalarda B.K.’nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir....

    Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydında Dilova Belediyesi lehine kamulaştırma şerhi bulunduğu ve dosya içerisindeki evraklardan çekişmeli 10 sayılı parselin tamamının 1999 yılında Dilova Belediyesi tarafından kamulaştırma işlemine tabi tutulduğu, karar düzeltme dilekçesinde de kamulaştırma bedelinin ödendiği ve bedel artırımı konusunda açılan davanın kesinleştiği belirtildiğine göre, mülkiyetin Dilova Belediyesine geçmiş olması gerekeceğinden, bu konu araştırılarak, çekişmeli taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi kesinleşmiş ise tapu kaydı halen davalı şirket adına olduğu ancak, kamulaştırmanın kesinleştirilmesiyle mülkiyetin Belediyeye geçtiği göz önünde bulundurularak, Dilova Belediyesinin de davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekir. Bu nedenle, Dairenin onama kararı maddi yanılgıya dayalıdır....

      e çıkartılan noter tebligatının 23.03.1977 tarihinde "bizzat" usule uygun olarak tebliği ile davacılar tarafından bedel artırımı davası açıldığı, davanın Kamulaştırma Kanunu 14. Maddesi uyarınca 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddi kararının da Yargıtay 5. HD. 1997/13114 E-13438K sayılı ilamı ile onanarak iş bu kamulaştırma işleminin kesinleştiğinden bahisle davacılara ...'ten intikal eden hisse yönünden davanın reddine karar verilmesinde ve davacılara ...'ten intikal eden paylara yönelik açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede ise; kamulaştırma tarihinde malik olan davacıların murisi ...'e çıkartılan noter tebligatının bila tebliğ iade edildiği ancak dosya davacılarının kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açtıkları ve bedelin arttırılmasına karar verildiği, bu nedenle de davacılar yönünden kamulaştırma kararının kesinleştiği anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacılara ...'...

        Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Eldeki davanın, 1.000 TL ecrimisil isteği üzerinden belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davacı vekilince 28.01.2015 tarihli dilekçe ile harcı da tamamlanarak bedel artırımı ile talebin 14.273 TL'ye çıkarıldığı, yine davacı vekilince 22.06.2015 tarihli dilekçe ile talep daraltılarak 7.136 TL ecrimisil isteğinde bulunulduğu, Mahkemece, bu istek üzerinden davanın kabulüne karar verildiği ancak davalı lehine maktu vekalet ücreti olan 1.500 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken adı geçen lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2)....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2016/137 Esas - 2021/46 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Başıbüyük Mahallesi, 168 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından imar uygulaması yapıldığını beyanla takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 27.854,73- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, emsal seçiminin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür....

          İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir.Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir.Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....

            için 40.689,98 TL için bedel artırımı yapılmıştır. Davalı vekili davanın reddine karar verilmiştir. Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Karayolları Trafik Kanunu 111/2. maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından İtiraz Hakem Heyeti nezdinde karara itiraz edilmiş; Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacıların itirazlarının reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              artırımı yapıldığını, başlangıçta 20.000,00 TL sonra 40.000,00 TL, banka havalesiyle 10.000,00 TL elden 8.000,00 TL ödeme yapıldığını eksik işlerin başkasına yaptırıldığını, borcu bulunmadığını savunmuştur....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/69 Esas sayılı dosyasında borçlu Tuzla Belediyesi aleyhine açmış oldukları şüyulandırma bedelinin artırımı davasında davanın kabulüne karar verildiğini ve nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, söz konusu kararın takibe konulduğunu, borçlu tarafın icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile 07/06/2018 tarihli dosya hesabında vekalet ücreti ve tahsil harcının nispi hesaplandığı görüldüğünden bu kalemlerin maktu olarak hesaplanmasını istediği, aynı tarihte talebe göre kapak hesabı düzenlendiğini, icra müdürlüğünün icra vekalet ücreti ve harcın maktu olarak hesaplanması yönündeki kararının yasaya aykırı olduğunu, Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. Maddesinin 7. Fıkrasının şüyulandırma bedel artırımı davalarında da uygulanmasında dayanak teşkil eden 12. Ve 13....

                Davalı vekilinin itirazında iddia ettiği gibi demonluj - montaj malzemeler ile rutin arıza işinde olması gereken malzemeler dikkate alınmadığını, yapılan hesaplamalarda güç trafoları değil kapasite artırımı yapılan dağıtım transform atolleri dikkate alındığını, demontaj edilerek yerine konulan yeni transformatörler ile karşılaştırıldığında, inılulanıı kapasite artırımı kaynaklı değiştirildiği görüşü hasıl olmaktadır, 13u nedenle transformatörler yapılan hesaplamalara dahil edilmediği belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu