"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; görevsizlik nedeniyle davanın reddine dair verilen 30.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 1219 parsel sayılı taşınmazına davalının duvar çekerek ve ... bina yaparak elattığından elatmasının önlenmesini ve tecavüzlü kısımların kal'ini istemiş, yerel mahkemece dava değeri gözetilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/581esas sayılı ara kararının istinaf incelemesi sonunda; İddia ve Savunma: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Gümüştepe Mahallesi, Koca Çukur Mevkii, 3905 ada, 7 parsel, A blok, 2 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazına komşu olan 3904 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda başlayan inşaat ve kazı çalışması neticesinde, müvekkilinin taşınmazı ile inşaat ve kazı çalışması yapılan taşınmaz arasındaki 12 metre genişliğindeki Gümüşhane Sokakta derin ve uzun çatlaklar ile açılmalar olduğunu, devamında 12 metre genişliğindeki Gümüşhane sokağın tamamen çöktüğünü, sokağın çökmesi ile söz konusu inşaat ve kazı çalışması, müvekkilinin taşınmazına dayandığını ve sıfır noktasına geldiğini, müvekkilinin taşınmazının bahçe girişinde, bahçe içerisinde ve bina zemininde uzun çatlak ve açılmalar olduğunu, zeminlerin dökülmeye başladığını, devam eden inşaat ve kazı çalışmaları nedeniyle çatlak...
Ancak 28.03.2002 tarihinde düzenlenen tasfiye tutanağı ile ödenek yetersizliği nedeniyle işin tasfiyesine karar verilmiş, tasfiye aşamasına kadar gerçekleşen imalât davacı idareye teslim edilmiştir. Daha sonra yine taraflar arasında düzenlenen 13.10.2005 tarihli sözleşmeyle yemekhane binasının ikmâl inşaatının yapımı kararlaştırılmış, ruhsatla ilgili hükme yer verilmemiştir. İnşaatın bulunduğu ... Belediyesi'nin 31.05.2007 tarihli encümen kararı ile 30.05.2007 tarihinde yemekhane binasıyla yanında diğer bina inşaatlarının da devam ettiği, ancak ruhsat yenilenmediği gerekçesiyle, para cezası kesilmiştir. Eldeki bu davada, davalının sorumlu olduğundan bahisle para cezasının rücuan tahsili istenmişse de, 3194 sayılı İmar Yasası'nın 22. maddesi uyarınca ruhsat alma yetkisi yapı sahiplerine veya kanuni vekillerine aittir. Davacı ruhsatın yenilenmesi için davalıyı yetkilendirdiğini kanıtlayamadığından, ruhsat yenileme görevi davacının sorumluluğundadır....
Mahkemece inşaatın projesine aykırı yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle inşaatın projeye aykırı yapımı nedeniyle arsa sahiplerinin temerrüdünden sözedilemeyeceğinden davacı kira tazminatı isteyemeyeceğine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında biçimine uygun düzenlenen 02.04.1997 tarihli sözleşmede inşaatın, plan ve projesine uygun giriş + 5 katlı olmak üzere yapımı kararlaştırılmıştır. Mahallinde yapılan incelemede, binanın onaylı projesine ve yapı ruhsatına aykırı (kaçak) inşa edilen iki katının bulunduğu, projesine aykırılıkların yıkılarak ruhsata bağlanmasının mümkün olmadığından binanın tümüyle yıkılması gerektiği görüşüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bina yapımı işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14/03/2017gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bina yapımı konulu eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi' ne ait olup, 6723 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
binası davacının taşınmazına tecavüzlü olsa da bina değerinin arsa değerinden fazla olduğu, ve davacının tecavüze zımnen rıza gösterdiği , hak-yarar dengesi karşılaştırıldığında davalının binasının tamamen yıkılması yerine, davacıya ait taşılan arsa kısmının mülkiyetinin bedeli mukabilinde davacıya verilmesinin hakkaniyete uygun olduğu, durum ve koşulların davalının temliken tescil istemini haklı gösterdiği, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporlarına göre; davalıya ait 288 ada 18 parselde yapılan binanın davacıya ait 288 ada 20 parsele 4,650 m2 işgalli olduğu, işgalli olan taşınmazın değerinin 1.782,39 TL olduğu, bu miktarın mahkememizce davalıya depo ettirildiği , MK 725 maddesine göre davalının savunma yoluyla temliken tescil talebinin haklı olduğu sonucuna varılarak taşkın yapının sosyal ve ekonomik değerini yok etmemek ve yapının bütünlüğünü korumak gerektiği bu sebeple davacının men'i müdahale ve kal talebinin reddi ile davalının taşınmazının davacının taşınmazına...
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının 40 ve 41, davalının ise 172 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki oldukları, davalının çekme mesafesine uymayarak davacının taşınmazında bulunan yapıya bitişik şekilde bina inşaa ettiği, bu şekilde Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 14/4 maddesine aykırı davrandığının dosyada mevcut bilirkişi raporları ile saptandığı, ancak davacının taşınmazına fiili bir elatma olmadığı anlaşılmaktadır. Salt imara aykırılığın idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; davacının taşınmazına fiili bir elatma olmadığı, salt imara aykırılığın idareyi ve idari yargıyı ilgilendirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de, karar sonuç itibariyle doğru olup, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438/son maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır....
Sanığın, aynı sitede oturduğu katılanın abonesi olduğu gazetenin, bina girişine konulmasını istemediğinden girişe bırakılan katılana ait gazeteleri yırtmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın suçlamaları kabul etmemesi, katılanın tahmine dayalı beyanları, olay anına ilişkin görgü tanığının bulunmaması, katılanın önerisiyle alınan 27.05.2011 tarihli genel kurul kararında, kapı girişlerine gazete konulmasının yasak olduğunun belirtilmesi nedeniyle bir başkası tarafından da gazetenin yırtılmış olma ihtimalinin bulunması hususları gözetilerek, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesine dayanılarak verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
Somut olayda;... no.lu binanın kat malikleri olan taraflardan katılanın, binanın alt katındaki daireyi (işyerini) satın aldıktan sonra "işyeri önünün yabancı araç parkı nedeniyle kapanmaması" amacıyla diğer kat maliklerinden-yönetimden izin almaksızın kaldırım ile ortak alan sınırına otomatik bariyer yaptırması, kat maliki sanığın da, daha önceden otopark olarak kullandıkları bu yere (ortak alana) müdahale edildiğini ileri sürüp, aracını park edebilmek için bariyer kolunu vidalarından söküp bir kenara koyması, yere sabit metal parçayı da sökmesi şeklinde gerçekleşen eylemde, katılanın bina ortak alanının kullanımını engellemesi nedeniyle sanığın da kat maliki olarak mülkiyet hakkına yönelik müdahaleyi basit şekilde def etme yetkisini kullanmasında suç kastının oluşmadığını takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....