Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dosyasında, davacının tapu dışı haricen satın almaya dayalı olarak taşınmazın 1500 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile adına tescili isteğinde bulunduğu, davalılar ... ve ... tarafından davanın kabul edildiği, dava konusu yerin imar kanunu hüküm ve yönetmeliğine göre ifrazı mümkün olmadığından davacının davasının reddine, tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, hükmün taraflarca süresi içinde temyiz edilmemesi üzerine 10.3.1999 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Haricen satın alma hukuki nedenine dayalı olan bahsi geçen hüküm tarafları kesin hüküm nedeniyle bağlayıcıdır. Ancak, eldeki davada davacı davasını bu kez TMK'nun 724. maddesi gereğince temliken tescil hukuki sebebine dayalı olarak açmıştır....

    Dolayısıyla anlatılan bu nedenlerle TMK'nın 725. maddesi gereğince temliken tescil talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....

    Birleşen davanın ise tecavüzlü bu alan hakkında temliken tescil istemine ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır. Yerleşik uygulamaya göre yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nın 724ve 725. . maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

    Davacılar her ne kadar tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş iseler de yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca temliken tescil şartları oluşmamıştır. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyım vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2009 ve 17.05.2010 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve kal olmadığı takdirde tazminat, davalı-karşı davacılar tarafından 06.05.2009 ve 07.09.2010 tarihlerinde verilen dilekçelerle temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin meni ve kal talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne, karşı davaların da kabulüne dair verilen 27.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacı ... mirasçıları vekili, bir kısım davalı-karşı davacılar vekili taraflarından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava men'i müdahale ve kal olmadığı halde tazminat, karşılık dava ise temliken tescil talebine ilişkindir....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacıların paydaşı oldukları taşınmazı, davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan bina yapmak suretiyle kullandıkları, haksız inşaat niteliğindeki yapılar için savunma yoluyla temliken tescil talebinde bulunamayacakları, öte yandan davalıların hüküm kısmında isminin hatalı yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebileceği gözetilerek karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 32.700,00 TL bakiye onama harcının temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kabule göre de; temliken tescil isteyen davacı-birleştirilen davanın davacısının temliken tescil talebinin tecavüzlü duvarları da içine alacak şekilde kabul edildiği halde aynı yerlerle ilgili olarak elatmanın önlenmesi ve duvarların kaldırılması şeklinde HMK’nun 297/2. maddesine aykırı şekilde çelişkili hüküm kurulması da yerinde değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2017/11 ESAS, 2021/305 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : EREĞLİ(KONYA) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2017/11 Esas, 2021/305 Karar sayılı dosyasında 04/06/2021 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya ili, Ereğli ilçesi, Kuzukuyu mah....

            Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu ... ada 30 parselde davacı 4/5 pay sahibi, davalı ise 1/5 pay sahibi bulunmaktadır. Davacı davalının rızası ile bina yaptığını belirterek davalı payının adına tescilini istemiştir. Tapulu bir taşınmazda malikin rızası ile bina yapan kişinin ileride mülkiyetin kendisine devredileceği inancı taşıdığı düşünülerek iyiniyetli olduğu kabul edilebilir. Ancak, paylı mülkiyete sahip taşınmazlarda paydaşların tamamı taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğundan ve bina yapımında paydaşın rızasının bulunması iyiniyetin varlığının kabulü ile davalı payının iptali ve tescilini gerektirmez. Bu durumda davacının temliken tescil davasında subjektif koşul kanıtlanamadığından davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının müdahalenin meni, kal ve taşınmazının yola müdahalesinin bulunmadığı tespiti talebinin reddine, davalının temliken tescil talebinin kabulüne dair verilen; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, müdahalenin önlenmesi ve kal, karşı dava ise temliken tescil talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

                UYAP Entegrasyonu