Ön inceleme duruşmasından sonra 30.11.2018 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile TMK'nın 724 ve devamı maddelerince, iyiniyetli olarak yaptığı inşaatların değerinin zeminin değerinden fazla olması nedeniyle muhik bedel karşılığında yapıların kapladığı zeminin tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Taşkın inşaat, bir kimsenin kendi tapulu taşınmazı üzerinde kendi malzemesi ile taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapmış olduğu inşaatın bir kısmının komşu parsele yani bir başkasının mülkiyetindeki taşınmaza taşması durumudur. Böyle bir durumun bulunması halinde taşılan taşınmazın maliki tarafından elatmanın önlenmesi ve kal istemli dava açılmış ise inşaat sahibi davalı tarafından savunma yolu ile TMK'nın 725. Maddesine dayalı tescil istenebilinir. Ancak belirtildiği üzere, savunma süresi içinde ileri sürülmesi gerekir. TMK'nın 724....
Mahkemece, davacıya 600,00 YTL. denkleştirme bedelini davalıya ödemesi koşuluyla sıva ve boya yapımı için izin verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davacı 468 parsel, davalı ise 469 parsel sayılı taşınmazın malikleridir. Her iki parsel üzerinde yapı bulunmaktadır. Bilirkişi raporuna göre; binalar 0.00 cm. ölçekle bitişik yapılmıştır. Yine bilirkişi raporuna göre, davacının dış cephe duvarına en az 2.50 cm. sıva yaptığında davalı taşınmazına elatması olacağı saptanmıştır. Türk Medeni Kanununun 683.maddesi hükmünce mülkiyet hakkı sahibi olan davalıdan taşınmazına haksız elatılmasına tahammül etmesi beklenemez. Esasen 468 parsel maliki olan davacının dış cephe sıva payını binanın yapımı sırasında düşünmesi ve bu pay kadar binasını davalı taşınmazına boşluk bırakarak yapması gerekeceğinden kendi kusurunun sonuçlarından yararlanması düşünülemez....
Davacı vekili, 393 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline, 1215 parsel sayılı taşınmazınsa davalıya ait olduğunu, davalının kendi taşınmazı üzerinde inşaa ettiği binanın müvekkiline ait taşınmaza taştığını, inşaatın yapımı sırasında müvekkilinin taşınmazı üzerinde bulunan taş duvarın yıkıldığını ve davalının binasını dört katlı inşa etmesi nedeniyle müvekkiline ait evin dışarıdan görüntüsünü engellediğini ileri sürerek davalının müdahalesinin önlenmesine, uğranılan zararın tazminine ve eski hale iadesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davacı vekili davayı yalnızca yıkılan duvar nedeniyle tazminata hasretmiştir. Davalı, kendisine ait taşınmaz üzerine bina yapımı için dava dışı yüklenici ....ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın yapımına ilişkin bir kusur varsa sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Mahkemece, TMK'nın 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmek için davacı tarafından başkasının tapulu taşınmazına öncelikle yukarıda belirtilen nitelikleri taşıyan bir yapının inşa edilmiş olması gereklidir. Böyle bir yapı mevcut olduğu takdirde daha sonra başkasının taşınmazına inşa edilen yapı nedeniyle temliken tescil koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu gündeme gelecektir. Davacının temliken tescil talep etmiş olduğu yere inşa ettiği duvar yapı niteliğinde olmadığından davada artık davacı yararına temliken tescil koşullarının mevcut olup olmadığının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Devlet Hastanesi Ek Bina Yapım İşi İhalesine fesat karıştırdığı kabülüyle mahkumiyetine, d-) 29/05/2006 tarihinde yapılan Dr.... Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Bina Yapımı ve Ana Bina Bağlantılı Katları Tadilat, Onarım, İnşaat işlerinin yapılması ihalesinde fesat karıştırdığı, e-) 29/08/2006 tarihinde yapılan Dr. ... Nükleer Tıp Kliniği Yapım İşi ihalesinde fesat karıştırdığı, f-) 10/05/2006 tarihinde yapılan ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi B-1, D, E, F, G Blokları Deprem Güçlendirme ve Tadilat, Tıbbi Atık ve Enerji Merkezi Yapımı ile Ameliyathane ve Çocuk Servisi Yapımı ikmal İnşaat İhalesinde fesat karıştırdığı, g-) 31/07/2006 tarihinde yapılan ... Devlet Hastanesi Ek Bina İkmal İnşaatı İşi ihalesinde fesat karıştırdığı, h-) 20/09/2006 tarihinde yapılan ......
Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyiniyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemiyeceği, aynı Yasa'nın 723.maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 04.03.1953 tarihli ve 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötüniyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi halde yıkım isteği reddedilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/07/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir. Somut olayda, dava konusu taşınmazların geldisi olan 4798 parsel sayılı taşınmaz tam pay tarafların babası adına kayıtlı iken, ifraz öncesi dava dışı üçüncü kişilere satılmıştır....