B.. adına tescil edilen 195 parsel sayılı taşınmazın 2.100 m2'lik kısmını davalıdan 06.10.2013 tarihli senetle haricen satın aldığını ve üzerine tavuk kümesi ve bina inşa ettiğini ancak davalının taşınmazı muvazaalı olarak yakın akrabası Y.. Ü..'e 23.09.2009 tarihinde tapudan devrettiğini ileri sürerek temliken tescil, mümkün olmaz ise davacı tarafından inşa edilen yapıların bedeli 10.000,00 TL tazminatın faiziyle tahsilini istemiş, 09.04.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat miktarını 232.053,71 TL'ye yükseltmiştir. Davalılar vekili, resmi şekle ve imara aykırılık nedeniyle ayrıca taşınmazı iyiniyetle tapudan devraldığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iyiniyetli olduğunu ancak taşınmazın ifraz edilemeyeceği gerekçesiyle TMK'nın 724. maddesi gereğince tescil talebinin reddine, tazminat talebin kabulüne, 232.053,71 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar M.. B.. ve Y.....
Şayet taraflar arasında üst ... tesisini amaçlayan irade birliği yoksa ve eğer bina sahibi başkasının taşınmazına rızaya dayanmadan bir yapı yapmışsa bu «haksız inşaat» olacak ve kayıt maliki Türk Medeni Kanunun 683. maddesinden yararlanarak haksız elatmanın önlenmesini dava edebilecektir. Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde üst ... tesisinde resmi senet aranacağı hükme bağlandığından, üst hakkının ancak yukarıda açıklanan yöntemle resmi senetle kurulmasının mümkün bulunduğu duraksamasız kabul edilmelidir. Resmi senetten maksat ise, resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda imzalanan ve resmi memurca mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Taraflar arasında daha önce görülen ve mahkemenin kesin hüküm olarak değerlendirildiği davadaki istem Türk Medeni Kanunun 724. maddesine dayalı temliken tescil talebine ilişkindir....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Diğer koşulların varlığının yanında Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı açılacak davanın dinlenme olanağı yoktur. Somut olayda, davalı ... Hazinenin ihtiyari aleni ihalesi sonucu taşınmaza 19.01.1996 tarihinde malik olmuştur. Taşınmaz bu tarihten önce dava dışı Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Varlığı ileri sürülen yapılar ise yine dava dışı ... tarafından yapılmıştır....
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....
Belirtili sebeplerle yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kururlmuştur." şeklindeki gerekçe ile "HMK 114/1- b ve 115/1- 2 maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine" karar verilmiştir....
Açıklanan ilkeler doğrultusunda; 02.10.2015 tarihli İnşaat bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda müdahaleye konu taşınmazda, davacı tarafından inşa edilen yapının asgari levazım bedelinin hesaplanmadığı, mahkemece tazminat miktarının binanın ruhsatsız olması nedeniyle bilirkişi raporunda bina için belirlenen miktardan tenkisat yapılarak belirlendiği anlaşılmış olup, mahkemece usulüne uygun bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken, bilirkişi yerine geçerek hakimin uzmanlık alanında bulunmayan bir konuda re'sen tazminat miktarından tenkisat yapılarak yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "davalının bu taşınmazı tapu siciline güven ve aleniyet ilkesi gereği satın aldığını, davacının harici satın almasının geçersiz olduğunu, taşınmaz üzerine bina yapmakta iyi niyetli olmadığını, temliken tescil koşullarının oluşmadığını" ifade ederek mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. KANITLAR DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, başkasının arazisine bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve temliken tescil isteğine ilişkindir. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 19.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 163 parsel sayılı taşınmazının sınırına yaptırdığı duvarın davalı tarafından yıkılmak suretiyle çekişme çıkarıldığını ve ağaçlarının davalı tarafından kesildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini ,çekişmenin giderilmesini ve ağaç ve duvar bedeli 1600.00 Y.T.L.nin davalıdan tazmin edilmesini istemiştir. Davalı, duvar ve ağaçların 161 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü olması nedeniyle sökerek kaldırdığını savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 07.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili müvekkillerinin, babaları ...'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/842 KARAR NO : 2023/780 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2018/44- 2022/39 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili Av. T4 tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl davanın davacısı-karşı davalısı T1 vekili Av....