WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, davacının bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmiş olduğu nedenine dayanılarak işbu tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasını açtığı, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu nitelikte değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulduğu, davacının istinaf ve temyiz başvurularının da bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği iddiasına dayandığı, taraflar arasında usulüne uygun olarak düzenlenmiş geçerli bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1)....

    ün malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken, adı geçenin tüm taşınmazlarını kendisine ve eşine bakmak ve gözetmek şartıyla 20/04/2005 tarihli senetle eşit olarak aynı zamanda oğulları olan ... ve ...'e vererek zilyetliğini devrettiği, adı geçenlerin taşınmazları aralarında taksim etmeleri sonucunda 117 ada 47 parselin ...'e kaldığı'' belirtilerek, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dosya içerisinde yer alan 20/04/2005 tarihli ''Bağış Senedi'' başlıklı belge incelendiğinde davacı ...'ün kendisine ait arazileri ölünceye kadar kendisine bakılması ve eşi ...'ün tüm giderlerinin karşılanması şartıyla oğulları davalı ... ile dava dışı ...'e bağışladığı ve senedin altının taraflarca imzalandığı ve senette ayrıca şahitler ile muhtar ve azaların imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. 3.2....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı TBK'nın 291, 295 ve 297 nci maddeleri. 3.Değerlendirme 1. Bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291 inci maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nin 295 inci maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. 2. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının, yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

        Davalı ..., davacının hür iradesi ile kayıtsız, şartsız ve bedelsiz bağış işlemi ile taşınmazların devredildiğini, bağış sonucu 8 kat inşaat izni verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazlardaki payların kayıtsız şatsız ve bedelsiz olarak bağışlandığı, buna karşılık davacılar lehine parseller oluşturulup, inşaat hakları artırılarak menfaat tanındığı, davacının noterde yaptığı resmi taahhütnamede kayıtsız ve şartsız bağışın yapıldığı, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Karşılıklı güven ve sadakat, gerek örf ve adet, aile bütünlüğü kavramı ve gerekse olağan yaşam koşulları gereği, ayrım gözetilmeksizin eşin birinin diğerine para intikal ettirmek suretiyle mal edindirmesi mümkündür ancak, bunda bağış iradesi ve kastının olduğu sonucuna varmak için kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ve dava dilekçesindeki talep dikkate alındığında, taşınmazın muris Kazım adına tescil edilmiş olması Dairemiz ve Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, tek başına davacının gizli bağış iradesini ortaya koyduğunu göstermez. Davada davacının bağış iradesi ve kastı olmadığı anlaşıldığına göre Mahkemece, taraf delillerinin eksiksiz olarak toplanması, tüm taraf delillerinin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre işin esasına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bağış nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

            Davacı, 01.06.1981 tarihinde park, çocuk bahçesi ve oyun alanı olarak kullanılmak üzere kamuya bedelsiz olarak terk edilen ve tapu kütüğünden terkin edilen taşınmazın davalı belediye tarafından ihdas suretiyle 144 parsel olarak tapuya tescil ettirildiğini ve belediye hizmet alanı olarak belirlendiğini, bağışın mükellefiyetli olup, mükellefiyetin haklı neden olmaksızın yerine getirilmediğini ve bağıştan rücu hakkı doğduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, aktif husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, işlemin şartlı bağış olmadığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; işlemin şartlı bağış niteliğinde olduğu, bağış şartının ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Ancak, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir." düzenlemesi yer almaktadır. 3.2.2. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun “Müruru zaman ve dava hakkının mirasçılara intikali” başlıklı 246. maddesinde; “Vahibin, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır. Vahip sene geçmeden vefat ederse dava hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu davası ikame edebilirler. Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vahibi öldürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dava edebilirler.” düzenlemesi mevcuttur. 3.2.3. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır....

                Mahkemece, bağış niteliğinde olduğu, bağıştan dönüldüğünün kanıtlanamadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasa ile toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davacı vekili, taşınmazın vekil edinin gelirleriyle alınmasına karşın o tarihte eşiyle birlikte mutlu bir evlilik yapacağı inancıyla davalı adına tescil edildiğini bildirmiştir. Bağışı çağrıştıracak başka bir kavram, kelime veya söze dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Karşılıklı güven ve sadakat, gerek örf ve adet, aile bütünlüğü kavramı ve gerekse olağan yaşam koşulları gereği, ayrım gözetilmeksizin eşin birinin diğerine para intikal ettirmek suretiyle mal edindirmesi mümkündür. Bunda bağış iradesi ve kastının olduğu sonucuna varmak için kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 92 Ada 108 parsel sayılı taşınmazını 08/11/1988 tarihinde Hazineye bağışladığını, kanunun amir hükmü uyarınca kooperatiflerin en az iki imza ile temsil ve ilzam edileceklerini;ancak yapılan bağış işleminin yalnızca o zamanki kooperatif başkanı ...'ın imzasını taşıdığını, bağış işleminin şekil itibariyle yok hükmünde olduğunu, Hazinenin çıraklık okulu yapma koşuluyla kabul ettiği bağış işleminin gereklerini yerine getirmediğini ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki paylarını, genel hizmete ayrılması koşuluyla davalı ... Belediyesine 11.03.1999 ve 11.10.1999 tarihlerinde bağışladıklarını, idari karar ve işlemden taşınmazın koşullu olarak bağışlandığının anlaşıldığını, ancak resmi senetlerde kayıtsız ve şartsız olarak bağışlandığı şeklinde yazıldığını, bugüne değin bağış koşulunun gerçekleşmediğini, taşınmazın davalı ... Belediyesi sınırları içine alındığı halde tapu kayıtlarında davalı ... Belediyesi adına kayıtlı olup bağış koşulunun yerine getirilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın üzerine ticari amaçlı bina yapımı için ruhsat verildiğini ileri sürerek, dava konusu ... ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki çekişme konusu payların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ......

                      UYAP Entegrasyonu