Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde, kredinin evlilik birliği içinde ihtiyaçlar nedeniyle kullanıldığının ispat edilemediği ve davacı tarafından davalıya yapılan taşınmaz devrinin esasında bağış niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından bağıştan rücu yönünden usulüne uygun açılmış bir dava ve istek de bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Bölge adliye mahkemesince gerekçe düzeltilmesi yapıldığı halde, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki, tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki bağıştan rücu, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin Balıkesir 1. Asliye Hukuk ve 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eşler arasında düzenlenen bağış sözleşmesinden dönülmesi suretiyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, görevsizlik kararının tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtayca belirlenir." hükmü yer almaktadır....

      DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali-Alacak-Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, bağıştan rücu davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davacı-davalı ...'den ziynetler yönünden 629.00 TL. nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....

        Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, şartlı bağışla davalı adına tescil edilen taşınmazda bağış koşuluna aykırı davranılması nedeniyle bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

        GEREKÇE: Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı olarak devredilen şirket hisselerinin iadesi, olmadığı takdirde değerinin ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça, hisselerin devredildiği ..., ... ve ... ile ... AŞ'ye karşı İstanbul Anadolu 3. ATM'nin 2017/369 Esas sırasında açılan davada davalı şirket yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği ve istinaf incelemesine gelen gelen 2021/182 Esasını aldığı, diğer davalılar yönünden 2017/369 Esas sayılı dosyada davanın görev yönünden reddine, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı şirketteki hisselerini çocukları ve eşi ..., ... ve ...'a devrettiğini, bu devir ve bağışlamanın amacı dışında kullanıldığını, TBK m.295 ve TMK m.510 hükümleri uyarınca kanundan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle hisselerin iade edilmesi gerektiğini belirterek iş bu davayı açmış olup, mahkemece davalı şirkete husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacıların kayden malik olduğu çaplı taşınmazın infisah eden vakfa koşulsuz olarak bağış suretiyle temlik edildiği, davalı idare yönünden de Borçlar Kanunu’nun 244. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşıldığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir ... ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye "inanan" adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de "inanılan" denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise "inanç konusu şey" olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır....

              Bağıştan dönme(rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 73 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payını kendisine bakmakta olan kızı davalıya bir evlik ...... vermek amacıyla bağış suretiyle temlik ettiğini, bakımın devam edeceğine söz veren davalının devirden sonra kendisiyle ilgilenmediğini, evlatlık vazifelerini önemli derecede suistimal ettiğini, sarf ettiği söz ve fiillerle eşi ve kendisini incittiğini, küçük düşürdüğünü, bağıştan dönme koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın zaman aşımı süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaz payının temlikinin kayıtsız ve şartsız olduğunu, bakım karşılığı devir yapılmadığını, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....

                UYAP Entegrasyonu