Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. maddesinde göre ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak düzenlenmesi gereken akdin bağış olarak düzenlenmesi nedeni ile iptaline, geçerli bir bağış sözleşmesi olduğunun kabulü halinde ise yasal koşulları oluştuğundan bağıştan rücu hakkının kullanılması nedeni ile kuru mülkiyeti halen davalı adına tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

    -TL bedel ile 28/12/2018 tarihinde tapuda davalı adına satışının gerçekleştirildiği, taraflar arasındaki hukuki durum, tapunun devri esnasında resmi senette satış olarak gösterilmiş ise de gerçekte devrin bağış hukuki sebebine dayalı olarak yapıldığı, bağıştan rücu hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında kanunda özel olarak 1 yıllık hak düşürücü sürenin öngörüldüğü, meclis karar tarihi olan 04/10/2018 ve tapu devir tarihi olan 28/12/2018 tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde meclisin bağış yapma yetkisinin bulunmadığını iddia etmiş ise de belediyelerin karar organlarının Belediye meclisi ve Belediye encümeninden oluştuğu, bu haliyle meclis tarafından yapılan hibenin geçerli olduğu, nitekim Yargıtay 1 Hukuk Dairesi'nin 2008/9361 Esas, 2008/11059 Karar 30/10/2008 tarihli ilamı ile Belediye Encümeni tarafından yapılan koşullu bağışın geçerli olduğunun telakki edildiği anlaşılmış ve davanın...

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/11/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. (Muhalif) -KARŞI OY- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

      İlk derece mahkemesi tarafından "...davacının yaşı ve evlenme isteği, davalının ekonomik durumu, çalışmaması, taşınmazı alacak maddi gücünün bulunmaması ve taşınmaz satın alma nedeniyle ilgili herhangi bir beyanının bulunmaması birlikte değerlendirildiğinde, davacının taşınmazını davalının evlenmeyi kabul ettiğine dair beyanı ve hileli davranışı sonucu evliliğin gerçekleşeceği inancıyla verdiği, evliliğin gerçekleşmediği..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının dava dışı kişiye ait taşınmazın tapusunun bedelinin kendisi tarafından ödenerek, evliliği sağlama amacıyla davalı üzerine kaydedildiğinin iddia edildiği, bunun bağıştan rücu olarak değerlendirilebileceği anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından tarafların toplanmayan delilleri varsa bunların da dosya içine alınarak, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilerek, bağıştan rücu koşulunun oluşup oluşmadığı yönünde bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken belirtilen şekilde karar...

      Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, davacının bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmiş olduğu nedenine dayanılarak işbu tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasını açtığı, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu nitelikte değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulduğu, davacının istinaf ve temyiz başvurularının da bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği iddiasına dayandığı, taraflar arasında usulüne uygun olarak düzenlenmiş geçerli bir ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1)....

        Hukuk Dairesi 2015/4798 esas ve 2015/9505 Karar sayılı ilamında karşı dava olarak açılan bağıştan rücu davasının kusur nispetinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini belirtildiğini, davacı tarafından talep edilen ziynetler ve ev eşyaları bakımından boşanma dava dosyasından da açıkça görüleceği üzere bağıştan rücu koşulları oluştuğunu, öncelikle bağıştan rücu edildiğinin tespiti ile davacıya bağışlanması vaad edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının bağışlanma vaadinden rücu edildiğinin tespitine, bağışlanan ziynet ve ev eşyalarının müvekkile aidiyetine ile var olanlarının müvekkiline aynen, olmayanların bedelinin şimdilik 1.000 TL'nin (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere) davacı karşı davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiş davacının açmış olduğu davanın usulden ve esastan reddine, karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

        Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise; davacının bağıştan rücu nedeniyle düğün merasiminde davalı kadına takılan ziynet eşyalarına ilişkin davalının sadakatsiz tavır ve davranışlarına dayalı alacak talepleri yönünden yukarıdaki açıklamalar da gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'ndan kaynaklandığı ve bu talepler yönünden görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır. O halde davacıların taleplerine ilişkin olarak mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Temyiz Nedenleri Davalı vekili, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, raporlarda tespit edilen değerlerin nasıl belirlendiğinin açıklanmadığını, dava konusu taşınmazda imar planındaki amacına uygun olarak semt spor sahası yapılmış olduğunu davanın konusuz kaldığını, ayrıca kararın gerekçe kısmında dava konusu taşınmaz değerinin 1.530.110,28 TL olduğu açıklanmış ise de hüküm kısmında bozma kararından önceki karardaki değer olan 2.528.334,00 TL üzerinden vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin belirlendiğini, ayrıca lehlerine reddedilen kısım yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1....

            Davacı, kayden maliki bulunduğu 29 nolu parseldeki bağımsız bölümleri sağlık polikliniği olarak kullanmak ve kızının adının verilmesi koşulu ile davalıya bağışladığını, ancak davalı tarafından bağış koşullarına uyulmadığından bahisle tapu iptal ve tescil davası açıp kazandığını ve kararın onanarak kesinleştiğini, bu nedenle ferağ tarihinden itibaren 2005-2006 ve 2007 yıllarında kira kaybına uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Yanlar arasında görülüp sonuçlanan İzmir İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/243 Esas ve 2007/59 Karar sayılı ilamında, davacı tarafından "bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği" iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği ve Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin 11.10.2007 gün ve 9476-9734 sayılı ilamıyla kararın onanıp kesinleştiği, anlaşılmıştır. Esasen bu konular ihtilafsız olup, dosya kapsamıyla da anlaşılmaktadır....

              ün malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken, adı geçenin tüm taşınmazlarını kendisine ve eşine bakmak ve gözetmek şartıyla 20/04/2005 tarihli senetle eşit olarak aynı zamanda oğulları olan ... ve ...'e vererek zilyetliğini devrettiği, adı geçenlerin taşınmazları aralarında taksim etmeleri sonucunda 117 ada 47 parselin ...'e kaldığı'' belirtilerek, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dosya içerisinde yer alan 20/04/2005 tarihli ''Bağış Senedi'' başlıklı belge incelendiğinde davacı ...'ün kendisine ait arazileri ölünceye kadar kendisine bakılması ve eşi ...'ün tüm giderlerinin karşılanması şartıyla oğulları davalı ... ile dava dışı ...'e bağışladığı ve senedin altının taraflarca imzalandığı ve senette ayrıca şahitler ile muhtar ve azaların imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. 3.2....

                UYAP Entegrasyonu