Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya takılan değil, takılması vaadedilen takılara ilişkin olduğu, bu hususun mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu ve bu nedenle de TBK 286 ve devamı genel hükümlere dayalı olarak açılan bir alacak davası olduğu, bağıştan rücuya yönelik karşı davaya ilişkin olarak da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2015/26750 E-2016/12334 K sayılı ilamı uyarınca talebin 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş,Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.maddesinde yer alan Aile Hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu ifade edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1....

in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Asıl dava, düğünde takılan ziynet eşyaları nedeniyle alacak, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların 02.11.2009 tarihinde evlendikleri, davacının 23 ada 20 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazdaki 2000/26177 payını davalı ...’ye 17.11.2009 tarihli resmi akit ile satış suretiyle temlik ettiği, davacının hulus ve saffetinden istifade edilerek ve baskıyla temlikin sağlandığını, evlilikten kısa süre sonra da davalının ortadan kaybolduğunu, hileli evlilik ile kendisinin dolandırdığını ileri sürerek evliliğin iptali, olmadığı takdirde boşanma, maddi tazminat, düğünde takılan ziynet eşyaları nedeniyle alacak ve tapu iptal tescil isteğiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın 17.09.2010 tarihli ara kararıyla...

    Somut olayda her ne kadar mahkemece, iş bu davanın açılması için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren başlayacağı belirtilerek, bağıştan rücu için ön görülen hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava kısmen kabul edilmiş ise de, evlenme nedeniyle yapılan bağışlamalarda, bağıştan rücu davaları için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağının kabulü gerekir. (Bkz. Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 2011/20085E. 2012/3265K. sayılı kararı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada:Davacı vekili, dava konusu 183 ada 1 nolu parseldeki 4 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin alım bedellerinin tamamının vekil edeni tarafından karşılanıp güvene dayanarak davalı eş adına tescil edildiğini, bunun gizli bağış niteliğinde olduğunu ancak sonradan davalının evi terk etmesi nedeniyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini karar savunmuştur. Mahkemece, bağış işleminin resmi şekilde yapılmadığı, satış akdinde davacının taraf olmadığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacılar, dava konusu 12590 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını semt spor sahası yapılması amacıyla 13.11.1998 tarihinde davalıya bağışladıklarını, ancak davalının herhangi bir faaliyette bulunmadığını ve amacına uygun işlem yapılmadığını, taşınmazın bu amaçla kullanılacağı inancının canlı tutulduğunu ileri sürerek çekişme konusu payların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı vekili, idari yargının görevli olduğunu, bağışlamanın koşula bağlı olmadığının tapu kaydından anlaşıldığını, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, bağıştan rücu koşullarının da oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        Davalı, temlikin iradi olduğunu, aralarında hiçbir zaman evlilik aktinin gerçekleşmediğini, 4 yıl boyunca davacıya baktığını, davacının hastaneye kaldırılması üzerine çocuklarının kendisini evden kovduklarını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafça yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * rücu koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle bağışlanan malların istirdatı istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2008 (pzt.)...

            ) 26.05.2014 tarih 2013/137 E. 2014/210 K. sayılı kararı ile boşanmalarına, davacıya maddi ve manevi tazminat ödenmesine dair karara karşı davalının temyizi üzerine Yargıtay 2....

            dan bedelini kendisi ödeyerek satın alıp davalı kızına bağışladığını ancak bilgisayar kayıtlarında davalının bilgisayar kayıtlarında mevcut olan konuşmaları ile telefon görüşmelerinden sonra davalının davacı babasına karşı şeref, onur ve haysiyetini ihlal edici ağır kusurlu davranışları nedeniyle bağıştan rücu ettiğini belirterek davalı kızına bağışlamış olduğu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı dava konusu taşınmazı 02.09.2005 tarihli resmi senetle ... isimli şahıstan bizzat kendi birikimleri ve annesinin maddi katkılarıyla satın aldığını davacı babasının hiç katkısı olmadığını, davanın reddini savunmuştur....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, şartlı bağışa konu olan taşınmazlarda koşulun yerine getirilmemesi nedeni ile açılan tapu iptali ile tescil ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...’ün verdiği vekaletname ile toplam 80/384 oranında paydaşı olduğu ..., ..., ..., ... ve ...parsel sayılı taşınmazları okul, cami, park ve çocuk bahçesi yapılmak üzere ......

                UYAP Entegrasyonu