Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı erkeğin davası, bağıştan kaynaklanan rücu davasıdır. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı erkek davalı ile resmi olarak evlendiklerini, fakat fiilen bir arada yaşamadıklarını akabinde ise boşandıklarını ileri sürerek nişanlılık döneminde davalıya verilen ziynetlerin iadesini istemiştir. Davacı erkeğin ziynetlere yönelik alacak istemi bağıştan rücu niteliğinde olup, Borçlar Kanununa dayanmaktadır. Talep Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmayıp, bu istek ile ilgili asliye hukuk mahkemesi görevlidir (TBK m.295). Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....

Davacı tarafın taleplerinden olan bağıştan rücuya ilişkin tapu iptali ve tescil yönünden yapılan değerlendirmede; miras bırakan tarafından süresinde bağıştan rücu istemli dava açılmadığı, bu durumda mirasçı tarafından da rücu istemli dava açılamayacağından tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından bu yöne ilişkin davalı istinafı yerinde görülmüştür. Davacı tarafın diğer talebi olan muhdesatın tespiti yönünden ise yerel mahkeme gerekçesinde değinildiği ve belirtildiği üzere davacı tarafın bu talep yönünden hukuki yararının bulunmadığı gibi; muayyen mal vasiyeti niteliğiyle düzenlenen vasiyetnameler ilgilisi ya da ilgililerine kişisel hak sağlar. Öte yandan, vasiyetnamelerden rücunun olanaklı bulunduğu da Türk Medeni Kanunun 542 ve devamı maddelerinde ifade edilmiştir....

Aktüer bilirkişi --------- tarafından sunulan raporda özetle; ------ meydana gelen iş kazasında davacı ------ vefatı nedeniyle hak sahiplerine ödenen tazminatlar ile ------ ödenen rücu tazminatı ve yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, asıl dava konusu uyuşmazlık ile davalı-----şirketinin sorumlu olduğu tutarın ------ olduğu, ------ müşterek ve müteselsil sorumluluğu gereği------- rücu hakkı bulunduğu ve davalının diğer kusur oranı sahiplerine rücu etmek konusunda ---- haklarına halef olduğunun tespit edilmekte olduğu, maddi tazminat+maddi tazminata tekabül eden faiz+yargılama gideri+harç+vekalet ücreti toplamının --- olduğu ve fakat bulunan tutarın --- aşmasına rağmen rücu tutarının -- sınırlı olduğu ------ manevi tazminat + manevi tazminata tekabül eden faiz + yargılama gideri + harç + vekalet ücreti hesaplanacak ve fakat bulunan tutarın ---aşmasına rağmen rücu tutarının ---- sınırlı olduğu...'' belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki bulunduğu 4155 parsel sayılı taşınmazı kayıtsız ve şartsız olarak davalı Vakfa bağışladığını, aynı gün davalı ... ile aralarında düzenlenen "Bağıştan Şartlı Rücu Sözleşmesi" ile 10 yıl içinde taşınmaz üzerine tam teşkilatlı bir hastane inşa edip faal hale getirme mükellefiyeti getirildiğini, fakat davalı Vakfın sözleşmede açıkça öngörülen mükellefiyetini halen yerine getirmediğini ileri sürüp bağışlama sözleşmesinden rücu ettiğinin tespiti ile iptal ve tescil istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda; yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bağıştan rücu hakkının 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 246 ncı maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen istisna dışında kural olarak mirasçılara geçmediği ve temlik de edilemeyeceği, mirasbırakan ...'nun 09.02.2007 tarihinde öldüğü, bu tarihte yürürülükte olan Borçlar Kanunu'nun (EBK) 246 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince 09.07.2019 tarihinde açılan davada mirasçıların rücu hakkının bulunmadığı, anılan davacılar tarafından açılan davanın dinlenme olanağı olmadığı, 6098 sayılı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi gereği kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat ve bağıştan rücuya dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi öncelikle Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi gereğince ....... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ....... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.09.2016 (Pzt.)...

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı ..., dava konusu 5626 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını, diğer davacılar ise mirasbırakanları olan ..., ... ve ...'nun anılan taşınmazdaki paylarının tamamını imar planında belirtilen şekilde kreş alanı yapılması koşuluyla davalı belediyeye bağışladıklarını, ancak dava tarihine kadar bağış koşulunun yerine getirilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, bağıştan rücunun şahsa bağlı bir hak olduğunu, mirasçıların bu davayı açamayacaklarını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazların kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, kaldı ki dava konusu taşınmazda kreş yapılamamasının haklı gerekçeleri buluduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava bağışlama amacına aykırı kullanma nedeniyle tazminat işlemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın malik davacı tarafından Beyoğlu 43. Noterliği'nin 11/11/2008 tarihli taahhütnamesi ile tevhit, ifraz, sınır düzeltilmesi, bila bedel yola ve parka terk benzeri işlemlerde muvafakatimizin bulunduğunu, belediye tarafından yapılacak olan işlemlere hiçbir şekil ve şartta itiraz etmeyeceğimizi, imar istikameti dışında kalan bila bedel terk etmeye rıza gösterdiğimiz yola ve parka terk edilen kısımlar için ileride T11'nden hiçbir hak talep etmeyeceğimizi taahhüt ederiz diyerek kayıtsız ve şartsız ve bedelsiz olarak belediyeye bağışladığı, davalı belediyenin bu taahhütten anlaşılacağı üzere davacı taşınmazında imar ve ifrazlar yaptığı, terk işleminin davacı tarafın noterde yaptığı resmi taahhütnamelerde de açıklandığı üzere kayıtsız, şartsız olduğu bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı görülmüştür....

              Hukuk Dairesinin 2012/19289 esas 2013/11737 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre bağıştan rücu edilmesine engel teşkil etmemesine göre; davalılar açısından bağıştan rücu koşulları oluşmakla davanın reddi kararında isabetsizlik yoktur. İzah edilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu