Noterliğince düzenlenen 10/11/2008 tarih ve 25107 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile kızkardeşi olan davalıya vasiyet ettiğini, akabinde mirasbırakanın aynı taşınmazdaki payını bağışlama suretiyle tapuda davalıya devir ettiğini, korkutma ve zorlama altında düzenlenmiş olmaları nedeniyle mirasbırakanın her iki tasarrufunun da geçersiz olduğunu, ayrıca mirasbırakanın sözkonusu tasarruflarının saklı payını da ihlal ettiğini ileri sürerek; vasiyetname ile bağışlama tasarruflarının iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. Davalı; mirasbırakanın kendi arzusu ile taşınmazdaki payını vasiyet ettiğini, sonrasında mirasbırakanın yine kendi arzusuyla aynı payını bağışladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine Gaziosmanpaşa 3....
Hal böyle olunca bağışlama sözleşmesinden sonra babası tarafından temsil olunan davalının taşınmazın zilyetliğini devraldığını ve bu zilyetliğin hukuken değer taşıdığını kabulde zorunluluk bulunmaktadır. Diğer taraftan sözleşmenin başlangıçta geçersiz olduğu kabul edilse dahi, davalının tam ehliyetli olduğu dönemde hayatta olan dede, hali hazır kullanıma zımnen icazet vererek sözleşmeye geçerlilik kazandırmıştır. O halde bağışlama sözleşmesinin taraflarının iradesine ve sürdürülen zilyedliğe üstünlük tanıyıp davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ise davaya cevap vermemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış, 290. maddesinde de koşullu bağışlamaya yer verilmiş buna göre; “bağışlamanın bir koşula bağlanarak” yapılabileceği ifade edilmiştir. 288. maddesinde “bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, “şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden bağışlama hükmündedir. Ancak geçerliliği resmi şekle bağlanmış olan bağışlamalarda bu hüküm uygulanmaz,” düzenlemesine yer verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların karı-koca, satış işleminin de bu nedenle İİK. 278.madde gereğince bağışlama olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Elazığ, Merkez, ...............
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...ve ... tarafından kardeşleri ...’a yapılan devirlerin İİY'nın 278/1 maddesi uyarınca bağışlama hükmünde sayılmasına ve bu nedenle iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan ...’ın borçlu olan kardeşleri ...ve ...’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiklerini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II), davalı ...ve ... arasındaki satışta ise İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali tabi olduğunun açıklanmasına, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine hakkındaki dava reddedilen...
nun 278/III-I maddesi gereğince 3. dereceye kadar hısımlar arasındaki ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup mutlak iptale tabi olduğu,davacı alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazdaki hissesini davalıya devrettiği,davalı ...'in de borçlunun durumunu bilebilecek kimselerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... ile davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.406,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... ve ...'dan alınmasına 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Üniversitesi ile bir bağışlama sözleşmesi akdettiğini, bu sözleşme gereği 9826 adet kitabın/derginin üniversiteye bağışlanacağını beyan ettiğini, ancak müteveffanın bağışlama sözleşmesini yaptığı sırada ayırt etme gücüne sahip olmaması nedeniyle bağışlama sözleşmesinin geçersizliğine, kitapların Milli Savunma Bakanlığına teslim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müteveffa ... ...'ın 21/07/1999 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesinden sonra 01/02/2012 tarihli bağışlama sözleşmesi ile ölüme bağlı tasarrufundan kısmen döndüğünü, davacının iddiasının aksine kitapların ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....
İcra Dairesinin 2013/7460 sayılı takip dosyasındaki 82.370,12 TL asıl alacak ve ferileri ile Alanya 2. İcra Dairesinin 2014/356 sayılı takip dosyasında 17.600,00 TL asıl alacak ve ferilerini karşılayacak miktarda iptali ile davacı tarafa cebri satış yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı 3. kişilerin davalı borçlunun çocukları olduğunun anlaşılmasına, İİK 278/2'e göre yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olmasına göre davalılar ..., ..., ... ve...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.175,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve ....'dan alınmasına, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Lehine bağışlama yapılan derneğin ise bağışlanma tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede bağışlama amacına uygun olarak öğrenci yurdu yapımı için gerekli girişimlerde bulunmadığı gibi bu taşınmazı icara vererek kira gelirini kullanma suretiyle yararlandığı ve böylece taraflar arasında güvene dayalı olarak yapılan bağışlamanın amacına uygun kullanılmadığı görülmekle, bağışlama amacına uygun olarak kullanılmayan taşınmazın tapu kaydının iptaline ve taşınmazın bağışlayan adına tesciline" şeklinde karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafın istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....