Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğince düzenlenen 10/11/2008 tarih ve 25107 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile kızkardeşi olan davalıya vasiyet ettiğini, akabinde mirasbırakanın aynı taşınmazdaki payını bağışlama suretiyle tapuda davalıya devir ettiğini, korkutma ve zorlama altında düzenlenmiş olmaları nedeniyle mirasbırakanın her iki tasarrufunun da geçersiz olduğunu, ayrıca mirasbırakanın sözkonusu tasarruflarının saklı payını da ihlal ettiğini ileri sürerek; vasiyetname ile bağışlama tasarruflarının iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. Davalı; mirasbırakanın kendi arzusu ile taşınmazdaki payını vasiyet ettiğini, sonrasında mirasbırakanın yine kendi arzusuyla aynı payını bağışladığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine Gaziosmanpaşa 3....

    Mahkemece davalı borçlu ile Yılmaz Arasındaki tasarrufun İİK 278/III-2, Yılmaz ile Ahmet arasındaki tasarrufun İİK 280/1.madde gereğince takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar vermesinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalı borçlu ile davalı ... İriz arasındaki 3.10.2005 tarihli tasarrufun bedel farkı nedeniyle İİK 278/3-2, davalı ... ile davalı ... arasındaki 28.11.2005 tarihli tasarrufun davalı ...'...

      Davalı ise davaya cevap vermemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 285. maddesinde bağışlama sözleşmesi “bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşme” olarak tanımlanmış, 290. maddesinde de koşullu bağışlamaya yer verilmiş buna göre; “bağışlamanın bir koşula bağlanarak” yapılabileceği ifade edilmiştir. 288. maddesinde “bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği ancak resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır”, “şekle uyulmaması sebebiyle geçersiz olan bağışlama sözü verme, bağışlayan tarafından yerine getirildiğinde elden bağışlama hükmündedir. Ancak geçerliliği resmi şekle bağlanmış olan bağışlamalarda bu hüküm uygulanmaz,” düzenlemesine yer verilmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların karı-koca, satış işleminin de bu nedenle İİK. 278.madde gereğince bağışlama olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Elazığ, Merkez, ...............

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...ve ... tarafından kardeşleri ...’a yapılan devirlerin İİY'nın 278/1 maddesi uyarınca bağışlama hükmünde sayılmasına ve bu nedenle iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan ...’ın borçlu olan kardeşleri ...ve ...’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiklerini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II), davalı ...ve ... arasındaki satışta ise İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali tabi olduğunun açıklanmasına, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine hakkındaki dava reddedilen...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....

            İcra Dairesinin 2013/7460 sayılı takip dosyasındaki 82.370,12 TL asıl alacak ve ferileri ile Alanya 2. İcra Dairesinin 2014/356 sayılı takip dosyasında 17.600,00 TL asıl alacak ve ferilerini karşılayacak miktarda iptali ile davacı tarafa cebri satış yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı 3. kişilerin davalı borçlunun çocukları olduğunun anlaşılmasına, İİK 278/2'e göre yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olmasına göre davalılar ..., ..., ... ve...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.175,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve ....'dan alınmasına, 03/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Lehine bağışlama yapılan derneğin ise bağışlanma tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede bağışlama amacına uygun olarak öğrenci yurdu yapımı için gerekli girişimlerde bulunmadığı gibi bu taşınmazı icara vererek kira gelirini kullanma suretiyle yararlandığı ve böylece taraflar arasında güvene dayalı olarak yapılan bağışlamanın amacına uygun kullanılmadığı görülmekle, bağışlama amacına uygun olarak kullanılmayan taşınmazın tapu kaydının iptaline ve taşınmazın bağışlayan adına tesciline" şeklinde karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafın istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

              Borçlar Kanununun 234. ve devamı maddelerinde düzenlenen bağışlama hayatta olan kimseler arasında yapılan bir tasarruf olup bağışlama ile bir kimse karşılığında herhangi bir ivaz talep etmeksizin malın tamamını veya bir kısmını diğer bir kimseye temlik eder. Bağışlamaya konu mal menkul veya gayrimenkul olabilir. Borçlar Kanununun 237/2. maddesinde menkul veya gayrimenkul üzerindeki ayni hakların bağışlanması ancak tapu siciline kaydedilmekle tamam olur şeklinde düzenleme getirilmiştir. Eldeki davada resmi şekilde yapılmış bir bağışlama sözleşmesi bulunmamaktadır. Davanın kabulü bu nedenlerle de yerinde görüldüğünden hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı, bağışlama karşılığı ücretsiz olarak bakımlarının yapılacağına dair bir şartın davacıların kendi beyanlarında ve sunulmuş belgelerde dahi bulunmadığını,yapılan işlem koşullu bağışlama olarak belirlense dahi koşulların hiçbirinin ihlal edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların kuruma yapmış oldukları bağıştan dönme için gereken şartların var olduğu ve haklı sebeplerinin bulunduğu, açılan davanın ispat edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 15.06.2017 tarihli ilamı ile, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 295/3. maddesindeki koşulun gerçekleştiği ve bağışlananın haklı sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmediği saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu