Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, maliki olduğu bağımsız bölüme su abonesi olmak için davalıya başvurduğunu, ancak davalının talebi reddettiğini bildirerek abonelik sözleşmesi tesisi yönünde karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının abonelik işlemleri için istenen şartları yerine getirmediğini, abone yapılması için yönetmeliğin 6 ve 30. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediğini, davaya konu binaya ait inşaat hesabı bulunduğunu ve hesap kesim işleminin halen yapılmadığını, binanın statik raporunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu binanın statik uygunluk raporunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine hüküm dairemizce onanmış; davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

    Ancak belirli bir alanın kullanım hakkının yönetim planı ile bir bağımsız bölüme bırakılması, bu bağımsız bölüm malikine ortak alanın niteliğini değiştirecek imalat yapma imkanı vermemektedir. Kullanım hakkı sahibi olan bağımsız bölüm maliki, yönetim planı ile kullanım hakkı kendisine bırakılan alanı mimari projesinde ne olarak gösteriliyor ise o şekli ile kullanmak zorunda olup, bu alanda projesinde bulunmayan imalat ve tadilatlar yapamaz. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan ve pergole olarak adlandırılan imalatların ortak alanı bağımsız bölüme dahil eden ve mimari projesinde bulunmayan imalatlar olduğu anlaşılmakla mahkemece projeye aykırılığın giderilmesine yönelik olarak verilen karar usul ve yasaya uygundur. Öte yandan davalı vekili yapı kayıt belgesi alındığını belirterek imalatın hukuka uygun olduğunu öne sürmüştür....

    Saptanan bu olgu karşısında mahkemece HUMK'nun 186. maddesi uyarınca işlem yapılması yoluna gidilmesi gerekirken, artık davada taraf sıfatı kalmayan davacılar ... ile ... vekilinin bu bağımsız bölüme ilişkin davadan feragat ettiği gerekçesiyle bu bağımsız bölüme yönelik davanın reddi şeklinde hüküm kurulması, 2-Dosya içindeki belgelerin incelenmesinde; 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olan ... ile 2 numaralı bağımsız bölüm maliki olan ...’ın ve ayrıca yargılama sırasında 14 numaralı bağımsız bölümü satın alan ... ile 15 numaralı bağımsız bölümü satın alan ...’nun davada taraf olarak gösterilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava sonunda verilen karar sözü edilen kişilerin de hukukunu ilgilendirdiğinden bu şahısların da davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek tüm deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

      Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 7 no.lu ve 26 no.lu bağımsız bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, dava konusu taşınmazda 26 no.lu bağımsız bölümün inşaatın bitim tarihi ile dava tarihi arasında geçen 2 yıl, 355 gün için toplam kira kaybı olan 201.668,39 TL'nin tahsiline ve dava konusu taşınmazda 7 no.lu bağımsız bölümün gerçek satış değeri ile satılmış olduğu değeri arasındaki zararı olan 73.000 TL'nin tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Davada taraf olmayan kişi veya kişiler aleyhine bir karar verilemez. Bu bağlamda tapu iptali istenen taşınmaz maliki davaya katılmadan bu konuda karar verilmesi mümkün değildir. Mahkemece dava konusu 26 no.lu bağımsız bölüme ilişkin olarak tapu iptali ve tescil kararı verildiği anlaşılmaktadır. Bu bağımsız bölümün dava dışı Kent İnşaat şirketine ait olduğu görülmektedir....

        Davacılar, mirasbırakanları ...’nin 358 ada 14 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümünü davalı ...’e, 97 ada 5 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümünü davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; aşamada, 358 ada 14 paftada yer alan 1 nolu bağımsız bölüme yönelik davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

          ın dava konusu 248 ada 25 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina yaptığını, kendisinin binanın B Giriş, B Blok, Kat 1, No 1'deki bağımsız bölümü haricen satın aldığını, satış bedelinin tamamını ödediği iddiasıyla tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı cevap dilekçesinde, 1999 yılında davacıya bir daire sattığını kabul etmiştir. Ayrıca davacı ... tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/21 Esas sayılı dosya ile dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetin tespiti ve meni müdahale talebiyle 09.04.2008 tarihinde dava açıldığı, 13.05.2010 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın 10.12.2010 tarihinde kesinleştiği ve davacının 1 no'lu bağımsız bölümde hak sahibi olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, yukarıda değinilen ilkelere göre davacının temlik aldığı bağımsız bölüme isabet eden payın dava konusu taşınmazda kat mülkiyeti kurulabilecekmiş gibi hesaplanması, davalının payından bu payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekir....

            Bu koşullar; sistemin tekniğine uygun olarak inşa ve monte edilmiş olması, zarar verici durumların giderilmesi için her türlü önlemin alınmış bulunması, bu tesisin bağlı olduğu bağımsız bölüme özgülenen arsa payına tekabül eden orandan fazlasını kapsamaması, ana yapıdaki tüm bağımsız bölümler için çatıda aynı tesisin kurulması durumunda her birine yeterli alanın bulunması ve bu tesislerin hiçbir şekilde ana yapıya (yapının taşıyıcı sistemlerine ve bağımsız bölümlere) zarar vermemesi gerekir....

              Ne var ki, davacı vekili dava dilekçesinde paya vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesini istediği halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde, talep aşılmak suretiyle "Davalıların ... parsel sayılı taşınmazın taksimen davacıya verilen zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün 1/2' lik kısmı ile 4 nolu bağımsız bölüme yönelik olarak davacıyı yararlandırmamak şeklinde vukuu bulan müdahalelerinin önlenmesine," şeklinde karar verilmesi doğru değildir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2018/141 ESAS - 2019/41 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Eski Hale Getirme İstemli) KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yönetimin 9 ada üzerine kurulu 2632 bağımsız bölümden oluştuğunu, tek yönetim planı ile yönetildiğini, davalının Eryaman 46546 ada 1 parsel C 15 Blok 54 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, kat malikleri tarafından projede teras olarak bulunan yerlerin kapatıldığını, ortak alan yerlerinin bağımsız bölümün eklentisi haline getirildiğini, mimari projeye aykırı imalatların eski haline getirilmesi için karar aldığını, kat maliklerine uyarı yazılarının gönderildiğini, yazının davalıya tebliğ edildiğini, işlem yapmadığını öne sürerek yapının eski hale getirilmesini talep etmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2018/141 ESAS - 2019/41 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Eski Hale Getirme İstemli) KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı yönetimin 9 ada üzerine kurulu 2632 bağımsız bölümden oluştuğunu, tek yönetim planı ile yönetildiğini, davalının Eryaman 46546 ada 1 parsel C 15 Blok 54 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, kat malikleri tarafından projede teras olarak bulunan yerlerin kapatıldığını, ortak alan yerlerinin bağımsız bölümün eklentisi haline getirildiğini, mimari projeye aykırı imalatların eski haline getirilmesi için karar aldığını, kat maliklerine uyarı yazılarının gönderildiğini, yazının davalıya tebliğ edildiğini, işlem yapmadığını öne sürerek yapının eski hale getirilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu