olduğu anlaşılmakla, tanzim edilen 16/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ve davacının talep ettiği miktarlarla bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacı T5 adına açılan davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine, 2- Davacılar T6 T3 T2 T1 ve T4 ecrimisil taleplerinin kabulü ile 22.920,00 TL'nin dava tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar T6 T3 T2 T1 ve T4 verilmesine,3- Davacılar T6 T3 T2 T1 ve T4 maddi tazminat isteminin kabulü ile 2.000,00 TL maddi tazminatın, 1.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 22/10/2019 tarihinden, bakiye 1.000,00 TL'sinin ise talep artırım tarihi olan 26/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar T6 T3 T2 T1 ve T4 verilmesine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Manevi tazminat istemine ilişkin davanın reddine, maddi tazminat istemine ilişkin davanın ise kısmen kabulü ile 345.638,11 TL maddi tazminatın tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İstanbul Anadolu 3....
Öte yandan, işgal nedeniyle alınan bir tazminat olan ecrimisil tutarının hesaplanmasında; taşınmazın mevkii, kullanım şekli, elde edilen gelir, altyapı, ulaşım kolaylığı gibi tüm faktörlerin etkili olduğu dikkate alındığında, ecrimisil bedelinin emsal taşınmazların güncel ve rayiç kira bedellerine göre değerlendirilmesi ve bu emsalin taşınmaza en yakın özellikleri taşıyan nitelikte olması gerekmekle birlikte; cami veya cami müştemilatına kurulan baz istasyonlarının ecrimisil bedellerinin hesaplanmasında taşınmaz üzerindeki işgal alanının dikkate alınmasından ziyade, kullanım amacı ve verdiği hizmet esas alınmak suretiyle baz istasyonlarının merkez ilçelerde kullanım amacı bakımından nitelik olarak sunmuş olduğu hizmetle orantılı olacak şekilde ecrimisil bedelinin belirlenmesi gerekmektedir....
(YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....
nın anne ve babasının psikolojik problemler yaşamakta olduğunu, bu nedenlerle davacı ... için 4.000 TL geçici iş göremezlik tazminatına, 46.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatına, 75.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsiline, ... ve ... için 25.000'er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden (sigorta şirketi hariç) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare ıslahla talebini artırmıştır. Davalı ..., kazada şahsının bir kusurunun olmadığını, maddi-manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu belirlemelere göre, dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, baz istasyonunun insanların yoğun yaşadığı yere yakınlığı, davacı konutu ve çevre binalarda yaşayanların sağlık yönünden büyük endişeler taşıdığı ve psikolojik olarak olumsuz biçimde etkilendikleri, kişilerin manevi dünyası beden bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde durumun tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı açık olup davacının zarar gördüğünün kabulü gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece manevi tazminat isteminin reddi yerinde ise de dava konusu baz istasyonunun kaldırılması gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.21/02/2012...
Davacı tarafın Tedavi hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığınca % 16 olarak bildirilen maluliyet oranına itiraz etmeyip ve hatta bu oran üzerinden hesaplanan zarar miktarını baz alarak davayı ıslah etmiş olmasına rağmen davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak dikkate alınmadan sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan % 16 maluliyet oranı üzerinden maddi tazminat hesabı yaptırmak ve manevi tazminat miktarını da yine bu oran üzerinden takdir etmektir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
, sayın mahkeme huzurunda dinlenen tanıklar da kazanın oluşumunda müvekkil şirkete yüklenecek bir kusur durumun olmadığını doğrulamışlardır, dava konusu olayda davacı işçi'nin asli kusurlu olduğunu, dosyaya ibraz ettikleri kamera kayıtları olayı olduğu gibi kaydettiğini, davacı parmaklarının zarar gördüğü bu olayda tamamen kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkil şirkete atfedilen kusuru ve maddi ve manevi tazminat sorumluluğunu kabul etmediklerini, zararın 3. bir işçinin kusurundan kaynaklanması sebebiyle, zararın müvekkil firmadan kaynaklı olmaması açısından nedensellik bağı kesildiğini, nedensellik bağının kesilmiş olmasından kaynaklı olarak, davalı müvekkilin herhangi bir tazminat borcu doğmadığını, sayın mahkemenin kararı dosya ve delil durumuna uymayan hatalı bir karar olduğunu, yukarıda arz ve izah ettikleri nedenlerle birlikte sayın İstinaf Başkanlığınız ca re'sen dikkate alınacak sebeplerle; istinaf başvuru taleplerinin kabulü ile mahkemenin kararının esas ve usulden bozulmasına...
un kullandığı hatta kullanıldığı, 1 gün sonra 24/06/2011 tarihinde ise sanık adına kayıtlı 0 531 214 36 21 numaralı hatta 03.24 ila 03.33 saatleri arasında kullanıldığı anlaşılmakla beraber, sanığın baştan beri suçu kabullenmediği, savunmasında, suç tarihinde Ayvalık'a gelmediğini, Yalova İlinde iken telefonunun şarjının bitmesi nedeniyle Orhan adındaki arkadaşından aldığı cep telefonunu kısa süre kullanıp iade ettiğini savunması ve HTS raporunun da sanığın savunmasını destekler şekilde sanığa ait hattın Yalova ilindeki baz istasyonundan sinyal aldığının anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kesin olarak ortaya çıkarılması amacıyla, sanık adına kayıtlı 0 531 214 36 21 numaralı hattın suç tarih ve saatinde hangi baz istasyonundan sinyal aldığının ......
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca benzer nitelikteki oto hırsızlıkları yönüyle temin edilen HTS (baz istasyon bilgisi içerir iletişimin tespiti kayıtları) kayıtlarının delil olarak dava dosyasına eklendiği, bu kayıtların incelenmesinde sanığın suç tarihi olan 18.03.2015 günü saat 19.58'de aracın çalındığı yere yakın bölgede kurulu baz istasyonundan; saat 23.09'da ... -... yolu 9. km'de kurulu baz istasyonundan; yine saat 23.09'da ise ... –...'da kurulu baz istasyonundan sinyal bilgisi aldığının görüldüğü, yine aynı kayıtların incelenmesinde sanık ...'ın ... ve ... isimli şahıslar ile suç tarihinde görüşmeler yaptığının, baz istasyon bilgilerine göre suç saatinden önce ... ilçesinde bulunduğu anlaşılan bu iki şahsın suç tarihine yakın saatlerde ise Kayseri ilinde bulunduklarının anlaşıldığı, aynı kayıtlarda sanık ... ile ilgili herhangi bir görüşme kaydına rastlanılmadığı, bu konuda ayrıca bir araştırma yapılmadığı, diğer sanık ...'...